Adıyaman’ın Samsat İlçesi’nde, Richter ölçeğine göre 3.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, merkez üssünü Samsat İlçesi’ne bağlı Yarımbağ olarak saptadığı depremin saat 12.51’de, yerin 2.7 kilometre derinliğinde meydana geldiğini açıkladı. Depremde, can ve mal kaybı olmadı.
‘EGE’DE BİR TARAFLAR DÜŞÜYOR, BİR TARAFLAR YÜKSELİYOR’
Jeofizik uzmanı Yard. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Ege Bölgesi'nde Manisa ve çevresinde bir süreden bu yana devam eden depremlerin Marmara Bölgesi için beklenen olası deprem için fay hattını tetiklemesinin söz konusu olmadığını söyledi. Gündoğdu, 'Depremler Ayvacık civarı; Çanakkale’nin burnundan başladı. Ardından bunlar (Manisa) başladı. Orası da düşey fay. Hepsi bir anlam taşıyor aslında Ege’de bir taraflar düşüyor, bir taraflar yükseliyor' dedi.
Yard. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, afetlere karşı hazırlık çalışmaları kapsamında Avcılar Belediyesi Afet Gönüllüleri (ABAG) Projesi kapsamında Zübeyde Hanım Nikah Dairesi’nde eğitim toplantısına katıldı. Yard.Doç.Dr. Gündoğlu, toplantıda olası Marmara depremini richter ölçeğine göre 7.5 büyüklüğünde tahmin ettiklerini bunun 0.2 oranında artı veya eksi değerle 7.3 veya 7.7 büyüklüğünde olabileceğini anlattı. Yard.Doç.Dr. Oğuz Gündoğdu, bir soru üzerine bölgede kurdukları izleme istasyonları ve diğer bulguların değerlendirilmesi sonucu olası depremin birkaç ay öncesinden tahmin edilebileceğini belirterek, ‘Büyük depremlerden önce örneğin sular ısınıyor, hayvanların hareketlerinde değişiklikler oluyor. Bizim cihazlarımızdaki değerler anormal hale geliyor. Bütün bunlar birleşince 3-4 ay öncesinden bize uyarılar verir, biz de hükümete gerekli bilgilendirmeyi yaparız’ dedi.
Yard. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Manisa başta olmak üzere Ege Bölgesi’nde peş peşe meydana gelen depremlerle ilgili DHA muhabirinin soruları üzerinde de şunları söyledi:’Manisa'da 5, daha önce olan aynı yerlerde 4.2, ardından oldukça uzakta Simav'da 5.1 büyüklüğünde deprem oldu. İzmir falan bayağı sallandı. Geniş alanda hatta İstanbul'da bile duyulduğunu söyleyenler oldu. Arkasında 130-140 gelişen şeyler oldu. Buradaki faylanma düşey bir hareketi ifade ediyor. Manisa’nın bulunduğu yerde herhangi bir diri fay yok. Haritalara baktım. Fayların hepsi yamaçlarda görünen yerlerde. Tarihte 17'nci Yüzyıl’daki 7 büyüklüğündeki depremden söz ediyorlar. Şu anda o aktivite azalan bir periyotta devam ediyor. Evleri sağlam olmayanlar bu aktiviteler bitene kadar evlerine girmesin. ‘
‘MEKANİZMALARI BENZEMİYOR’
Yard. Doç.Dr. Gündoğdu, İzmir’de oturanların da deprem konusunda endişeye kapıldığını anlatırken, bunun olası Marmara depremi ile ilgisi olamayacağını belirterek şöyle konuştu: ‘Oradaki Gediz Grabeni içerisinde bizim Marmara ile hiçbir alakası olmayan bir deprem. Marmara Denizi'nde doğrultu hattında uzanan Kuzey Anadolu fayı var. Ege’deki ise, düşey bir faylanma. Mekanizmaları da hiç birbirine benzemiyor. ‘Ege’deki depremler Marmara'yı tetikler mi’ diye bir soru gelebilir. Tetikleyeceği falan yok. Bu böyle devam edecek. Manisa civarında hasar falan yok, bazı yerlerde çatlamalar var. İnsanlar korkuyor tabii. Tek önlem; sağlam olmayan, binasına güvenmeyen insanlar dışarıda beklesinler. Ege’deki depremler Ayvacık civarından Çanakkale'nin burnundan başladı. Ardından bunlar başladı. Orası da düşey fay. İkisi de düşey. Hepsi bir anlam taşıyor aslında. Ege'de bir taraflar düşüyor, bir taraflar yükseliyor.’
Gündoğdu, Türkiye’deki Kuzey Anadolu fay hattının çok güçlü olduğunu, Anadolu levhasını yılda yaklaşık 2.5 santimetre güneye ittiğini, bunun etkisiyle itmenin Ege'ye doğru yılda 4 santimetreye kadar çıktığını bildirdi. Gündoğdu, ‘Bu ritmin üzerindeki hareket Ege’de açılmalara neden oluyor. Ama bunlar yüzyıllar, belki binlerce yıl içerisinde olan şeyler. 4 milyon yıl öncesinden oluşan Kuzey Anadolu Fay hattı Karlıova'dan başlıyor, Marmara'ya geliyor. Yunanistan'a doğru ilerlerken güneye dönüp gidiyor. Marmara daha enerjisini boşaltmadı. Hepimiz bekliyoruz. 7'nin üzerinde bir deprem olacağını çok rahat biliyoruz’ dedi. Yard.Doç.Dr. Gündoğdu, Çanakkale Ayvacık'ta hasar gören evlerin yörede oturan Türkmenler'e ait olduğunu, ‘Ev denilmeyecek’ yapıların yıkıldığını ekledi. (DHA)