Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Mağdur haklarıyla ilgili adliyelerde adli destek ve mağdurlara verilen desteklerle ilgili müdürlükler kuracağız. Bunun ilkini Nisan ayında İstanbul Anadolu Adliyesi'nde açacağız." dedi.
Gül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Adalet Akademisinin yeniden açılmasına yönelik çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Adalet Akademisini daha iyi reforme etmek üzere çalışmalar yaptıklarını belirten Gül, bu konuda yüksek lisans ve doktora yapan hukuk fakültesi öğrencileri, avukatlar dahil tüm yargı mensuplarının istifade edebileceği, mukayeseli hukuk araştırma enstitülerinin olduğu, geniş ve pratiği yoğunlaştırılan, misafir akademisyenler değil, profesyonel kadrolar oluşturularak çıtanın yükseltileceği bir akademi üzerinde çalıştıklarını bildirdi.
Bakan Gül, bu kapsamda önerileri hazırladıklarını ifade ederek, "Umarım, bu konuda bir gelişme elde ederiz." dedi.
- "Özellikle dezavantajlı gruplar yanında devleti görecek"
Mağdurlara hizmet verecek Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerinin ne zaman açılacağına ilişkin soru üzerine Gül, cezalandırıcı ve sanık odaklı bir ceza yaklaşımından, onarıcı ve mağdur odaklı yaklaşıma doğru önemli mesafe elde ettiklerini söyledi. Gül, bu konuyu çok önemsediklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Mağdur haklarıyla ilgili adliyelerde adli destek ve mağdurlara verilen desteklerle ilgili müdürlükler kuracağız. Bunun ilkini nisan ayında İstanbul Anadolu Adliyesi'nde açacağız. Böylece mağdurlarımız sürecin başından sonuna kadar bilgilendirilecek. Devlet, her boyutuyla onların yanında olacak. Özellikle dezavantajlı gruplar, şiddet ve istismar uğramış kadın, çocuk ve yaşlılar, yanında devleti görecek. Adliyenin o soğuk yüzünde insanın kokusunun hissedileceği bir yargı, adalet olacak. Mesala, burada devletin o şefkat eli var, ben mağdur olmuşum, yanımda devleti görüyorum diyecek."
Gül, adli görüşme odalarına ilişkin bilgi vererek, bunun çok güzel bir gelişme olduğunu vurguladı.
Adli görüşme odalarının 56 yerde bulunduğunu ifade eden Gül, "İstismara ya da şiddete uğramış kadın veya çocuğu, faille beraber duruşma salonuna çıkarıyorsunuz. Orada zaten daha çok yaralanıyor, baskı bir daha devam ediyor, söyleyemiyor, anlatamıyor. Ama ayrı yerlerde, diğer odada kamera ile soru sorup adli görüşmede uzmanlar aracılığıyla sohbet eder gibi, hakim ya da savcı soru soruyor, o çocuk ya da mağdurla konuşuyor, faille yüzleşmiyor." diye konuştu.
Adli görüşme odalarında gerçekleştirilen uygulama sonrasında mağdur olan kişilerin yazdıklarından örnekler veren Gül, burada gerçekleştirilen görüşmenin ardından bir çocuğun yazdığı, "Abla seni çok sevdim." şeklindeki notu gösterdi. Bir başka çocuğun "Burada olmaktan memnunum, daha fazla oyuncak olabilir." şeklindeki notunu aktaran Gül, bir diğerinin "Duruşmaya gitmediğim için mutluyum." ifadelerini kullandığını söyledi.
Bakan Gül, "Mağdurların örseleneceği durumları ortadan kaldırıcı düzenlemeleri artıracağız." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bizim amacımız sandıktan çıkan hür iradenin korunmasıdır"
Adalet Bakanlığının seçim günü güvenlik konusundaki sorumluklarına ilişkin soru üzerine de Gül, "Adalet Bakanlığı olarak değil ama savcılıklar var yeteri kadar... Seçim günü, seçim suçları da gündeme geliyor, oy kullanan seçmen davranışını etkileme ve seçim suçları işleme gibi. Bu esnada bütün savcılık makamları, yargı mekanizması işler vaziyette." bilgisini verdi.
Bakan Gül, polis ve diğer güvenlik mensuplarının da görevlerinin başında olacağına işaret ederek, şunları söyledi:
"Gerekli nöbetler de HSK olarak verilmiş, bu konudaki izinler verilmiş. İdari anlamda yapılan tüm destekler verildi. Kim bu anlamda bir suç işlediyse mutlaka müdahale edecek mekanizmalar hazır. Çünkü, bizim amacımız sandıktan çıkan hür iradenin korunmasıdır. Biz, sandıktan ne çıkarsa çıktın milli irade egemenliğini kabul etmiş, milli iradeye saygı duymuş bir anlayışız, siyasetimizin özü bu. Dolayısıyla oradan isterse A isterse B partisi olsun, iradeyi kim engelliyorsa, kim seçim mevzuatına aykırı davranıyorsa, yargı mensupları, Türkiye'nin güvenlik mensupları elbette bu konuda hukuksuzluğa, haksızlığa izin vermeyecektir. Bu konuda Türkiye zaten çok tecrübelidir, hakim denetimde, gözetiminde seçimler yapılmaktadır. Şeffaf, dürüst bir şekilde oylama yapılmaktadır."
Sürecin, tüm siyasi partilerin gözetiminde ve denetiminde gerçekleştiğini anımsatan Gül, "Umarım milli irade bir kez daha yansır, hizmetler ve istikrar sürer, 31 Mart yine bir Cumhur İttifakı'nın, AK Parti'nin iyi bir zaferiyle sonuçlanır. Biz de milletimize hizmete devam ederiz." ifadelerini kullandı.