Adli Tıp Kurumu'na AB makyajı

ANKARA (İHA) - Avrupa Birliği'nin hazırladığı 166 sayfalık raporda sert eleştiriler yönelttiği Adli Tıp Kurumu, 'iğnelendiği' hususları düzeltmek üzere yeni bir yapılanmaya gidiyor. Çalışmalarını bir ay içerisinde tamamlamayı planlayan Adli Tıp, Avrupa Birliği standartlarında bir kurum olmayı hedefliyor.

Adli Tıp Kurumu geçtiğimiz 2003 yılı içerisinde Türk yargı sistemi üzerinde yapılan bir araştırma sonucu Avrupa Birliği Komisyonu'nun hazırladığı raporda eleştirilere neden konuların ortadan kaldırılması için bir çalışma başlattı. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın, "İstanbul Protokolü" adı ile uygulamaya konulan Birleşmiş Milletler Adli Rapor formunun gerçek işlerliğini kazanabilmesi için etkin bir proje hazırlandı. İHA muhabirinin sorularını cevaplayan İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanı Uzman Dr. Keramettin Kurt, Adalet Bakanlığı adına projenin İstanbul'daki uygulama çalışmalarını başlattıklarını belirterek, "Yeni düzenleme ile işkenceyi önlemeye yönelik herkesi rahatlatacak bir muayene şekli ve rapor süreci sağlanacak. Artık eleştiriye imkan bırakmayacak bir sisteme geçiyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

Adliyelerdeki muayene odalarının hastanelere taşınacağını anlatan Kurt, "Hastane muayene odalarının camlarına demir parmaklıklar takılarak 'şahıs kaçabilir' ihtimali ortadan kaldırılacak, polisin muayeneye katılması için neden kalmayacak" diye konuştu.

İl Sağlık Müdürlükleri işbirliği ile bir ay içinde ilk önce İstanbul'da başlatılacak yeni düzenlemelerle İstanbul'un 19 ilçesindeki adliyelerde bulunan Adli Tıp Kurumu'na bağlı muayene odalarının tümünün hastanelere, hastane olmayan ilçelerde ise diğer sağlık kuruluşlarına taşınacağını kaydeden Keramettin Kurt, şunları kaydetti:
"Bu sayede gözaltında bulunan kişinin hastane tetkikleri ve adli muayenesi aynı yerde yapılarak işlemlerinin hatasız ve herhangi bir karışıklığa meydan vermeden kısa sürede tamamlanması sağlanmış olacak. Fiziki mekan olarak da hastane muayene odalarının camlarına demir parmaklıklar takılarak muayeneye getirilen sahsın kaçabilir endişesi ihtimali ortadan kaldırılarak polisin muayeneye girmesi için neden kalmaması sağlanacak. Böylece muayene sırasında hekimin ve muayene olan şahsın olumsuz etki altında kaldığı iddialarının önüne geçilmiş olacak. Yeni sistemde hekim muayenesini tamamlamasının ardından hazırladığı raporu bir zarfa koyarak mühürleyecek. Ancak bu işlemi tamamladıktan sonra polisi muayene odasına alacak ve rapor kapalı zarf içerisinde savcılığa iletilmek üzere polise verilecek. Polis işkence yapılıp yapılmadığına şahsın kötü muamele görüp görmediğine dair raporda ne yazdığını bilmeyecek."

Reklam
Reklam

ZANLI DA OLSA KİŞİ HAKLARI KORUNACAK Keramettin Kurt, bu sistemle hem muayene olan kişinin hakları korunmuş olacak, hem de muayeneyi yapan doktor ile muayeneye getiren zabıtanın olumsuz iddialara maruz kalmasının önlenmiş olacağını söyledi. Kurt, bunların yanısıra muayeneye getirilen şahısların fotoğraflarının çekilerek dosyalarında delil olarak bulundurulması için bir fotoğraf sistemi kurduklarını belirtti. Adli Tıp Kurumu şube müdürlüklerine gönderilmek üzere en gelişmiş teknoloji ürünü 25 adet dijital fotoğraf makinesi aldıklarını kaydeden Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çerçevede merkezde otomatik banyo, fotoğraf tarayıcı ve otomatik tab cihazından oluşan bir fotoğraf stüdyosu kurduk. Bütün şubelerde çekilecek olan olgu fotoğrafları merkeze gelecek. Biz burada tab edip dosyasına konmak üzere ilgili savcısına intikal ettireceğiz. Böylelikle eğer bir konu söz konusu ise delil kaybolmadan delil tespit ederek adli mercilere sunabilmek üzere bir yatırım yapmış olduk. Bu çalışmamız aynı zamanda Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) ile de ilgili. Bu çerçevede çekilen fotoğrafın ihtiyaç duyulduğunda bilgisayar aracılığıyla ilgili mahkeme ve savcıya ulaştırılabilmesi imkanına kavuşmuş oluyoruz. Ayrıca uygulama arşivleme yönünden de büyük kolaylık sağlayacak."

Reklam
Reklam

Eğitim çalışmalarına aralıksız olarak devam ettiklerini belirten Kurt, uygulamakta oldukları, "İstanbul Protokolü" çalışmasının yanısıra önümüzdeki günlerde morg ihtisas dairelerinde, Minessota Protokolü'nü de uygulamaya başlayacaklarını söyledi. Kurt, Minessota Protokolü'nü çerçevesinde tüm otopsilerin detaylı ve tek bir yazılım şeklinde kayıtlara geçeceğini ve böylece bu konuda standart sağlanmış olacağını sözlerine ekledi.