Adli Tıp'ta böyle randevu görülmedi

Ölen kişinin yerine yaşayan eşi Adli Tıp Kurumu'na muayeneye çağrıldı.

İki kız babası Mustafa Aksoy, 35 yaşındaydı. İstanbul’da 1 Mayıs 2007’de trafik kazası geçirdi. Omuriliği zedelenen Aksoy, gece yeterli donanımı olmayan Medi Life Cerrahi Tıp Merkezi’ne götürüldü. Burada 3 saat tutuldu, pratisyen hekim Dr. Enver Karaali, o tarihte hastaneden ayrılmış bir operatör doktorun damgasını vurup, iddiaya göre, sahte rapor hazırlayarak Aksoy’u Özel Avcılar Anadolu Hastanesi’ne sevk etti. Aksoy’u beyin cerrahı değil, Genel Cerrah Op. Dr. Haluk Çimen karşıladı. 4 saat de burada tutulup 7 saat sonra Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gönderilen Aksoy, 15 Mayıs’ta öldü.

Reklam
Reklam

Radikal'in haberine göre, aile bunun üzerine hukuk mücadelesi başlattı. Türk Tabipler Birliği (TTB) ; Dr. Karali, Dr. Çimen ve bir doktora ‘gerekli özeni göstermedikleri’ için para cezası verdi. 21 Mart 2008’de iki hastane ve iki doktor aleyhine Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 60 bin TL’lik manevi tazminat davası açıldı. 5 Ekim 2010’da görülen 3. duruşmada dosyanın Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderilmesi kararlaştırıldı.

Mahkeme, müzekkereyi davacı Feride Aksoy’un adıyla yazarak ATK Trafik İhtisas Kurulu’na gönderdi. Bu kurul, dosyanın ölen eş Mustafa Aksoy ile ilgili olduğunu görüp 3. İhtisas Kurulu’na yolladı. 3. İhtisas Kurulu ise dosyaya değil sadece müzekkereye bakarak 3 Ocak 2011’de mahkemeye yazı gönderdi: “Feride Aksoy hakkındaki evrak tetkik edildi; kişinin olay tarihi grafileri ve yeni çekilecek servikal ve lomber grafilerle birlikte (boyun ve omurilik bölgesi filmleri) 5 Eylül 2011 günü kimlik belgesiyle ve tüm tıbbi belgeleriyle birlikte saat 08.30’da kurumumuzda hazır bulunacak şekilde muayeneye gönderilmesi...”

Reklam
Reklam

Dosyayı okuyan yok mu? 3 Mart 2011’deki 4. duruşmada ailenin avukatları, “ATK’nın dosyayı okumadan yaralamalı bir trafik kazası varmış gibi karar oluşturduğunu” savunarak, dosyanın Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilimdalı Başkanlığı’na gönderilmesini istedi. Mahkeme bu isteği kabul etti.

İnce: Hata mahkemenin Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce, hatanın Adli Tıp’tan değil mahkemeden kaynaklandığını savundu. Doç. İnce, mahkemeden gönderilen müzekkerede ölenin değil, davacı eşin adının yazdığını ifade etti. Hatta dosyanın ilk başta trafik komisyonuna yollandığını, daha sonra bu hatanın düzeltilmesiyle 3. İhtisas Kurulu’na ulaştığını vurguladı!

Ne var ki 3. İhtisas Kurulu da ‘yaşayanlarla ilgili’ vakalara bakıyor. Mustafa Aksoy ile ilgili dosyada asıl yetkili kurul 1. İhtisas Kurulu. İnce’ye göre müzekkere üzerinde davacının adı yazdığı ve bu müzekkereye bakılarak işlem yapıldığı için davacı Feride Aksoy muayeneye çağrıldı. Doç. Dr. İnce, “Neden dosyanın içeriğine bakmadınız” sorusuna karşılık, yılda 100 bin evraka varan dosyanın kendilerine ulaştığını, dolayısıyla her bir evrakı inceleyemeyecekleri yanıtını verdi.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: