Kara para aklama iddiasıyla 2 yıl önce açılan bir soruşturmayla takibe alınan kamuoyunda “Adnan hoca” olarak tanınan Adnan Oktar ile ilgili soruşturma genişletiliyor.
Habertürk’ten Mustafa Şekeroğlu’nun haberine göre, Üsküdar’daki villasından yakalanmamak için kaçtığı Sarıyer’de yakalanan Oktar’ın 3 ayrı kaçma planının olduğu ortaya çıktı.
Önceki gün sabah erken saatlerde başlayan operasyonda, Adnan Oktar, Üsküdar’daki villasında gözaltına alınacaktı. İddialara göre Oktar, Üsküdar’daki villasına gitmeye çalışırken, baskın olduğunu duydu. Bunun üzerine yolunu değiştirdi. Arabada Didem Ürer ile birlikte olduğu öğrenilen Oktar, Üsküdar’dan Kandilli bölgesinde bulunan ve ‘Dragos’ kod ismini verdiği villasına gitmek istedi. Ancak geri dönerek Beykoz sahile doğru gitmeye başladı. Bu sırada kendisini izleyen özel bir ekipten habersiz olan Oktar, o bölgeden ayrılarak Sarıyer istikametine geri döndü. Polis, Oktar’ın ne yapacağını Sarıyer’e kadar izledi. Sarıyer’de villası olduğu belirlenen Oktar’a operasyon düzenlendi ve Didem Ürer ile birlikte gözaltına alındı.
Operasyon sonrası Oktar’ın bu güzergahlarını inceleyen polis, önemli detaylara ulaştı. Polisin ulaştığı detaylara göre; Oktar, herhangi bir polis baskınında 3 kaçış planını hazırlamıştı. İddialara göre Oktar, kendisi için önemli yer olan Kandilli’deki villanın önünde özel bir araba bekletti. Bu arabanın özelliği, polis tarafından tespit edilmemesi için yeni ve hiç kullanılmamış bir araba olmasıydı. İkinci kaçış noktası Kandilli bölgesinde sahilde bir tekne bulunuyordu. Yine bu teknede deşifre edilmemesi için hiç kullanılmamıştı. Son kaçış noktası ise Sarıyer’deki villasında bekleyen ikinci aracıydı. İddialara göre, Oktar, 2 araç ve tekne için 24 saat şoför ve kaptan bulunduruyordu. Tekne ve o iki arabaya incelenmek üzere el konuldu.
Polis tarafından 2 yıldır takip edilen Oktar’ın tüm ilişkilerini ortaya çıkartmak için polis, mahkeme kararı ile geçmiş yıllara ait kullandığı telefon numarasının HTS kayıtlarını çıkarttı. İncelenen HTS kayıtlarında Oktar’ın FETÖ terör örgütünün önemli isimlerinden Tuncay Opcin ile Mehmet Baransu ile yaptığı telefon görüşmeleri ortaya çıktı. Yurt dışına 2015 yılında kaçan Tuncay Opcin, Balyoz bavulunu Mehmet Baransu’ya veren kişi olarak biliniyor.
DHA'nın haberine göre, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Oktar'ın 17-25 Aralık sonrasında defalarca Tuncay Opçin ve Mehmet Baransu ile yüz yüze görüştüklerini tespit etti.
Oktar ve suç örgütünün tüm bağlantılarını inceleyen polis, önemli bir iddiayı da mercek altına aldı. İddialara göre, Oktar’ın adamlarından Ferit D., 2009’da bir İngiliz firmasının markasını usulsüz yollarla tescil ettirdi. Sağlık testi ile ilgili markanın ürünlerini Oktar’a ait şirketle, Ortadoğu ve Doğu Avrupa’daki ülkelere satmaya başladı. İddialara göre bu firmanın ürünlerinden çok büyük gelir gelmeye başladı. Bunu fark eden İngiliz firmasının Oktar’ın firmasını şikayet ettiği iddia edildi. Polis bu patent olayını incelemeye aldı. Ayrıca Oktar’ın bazı adamlarının İsrail’de Türkiye karşıtı partilerin görevlileri ile yaptığı görüşmeler de incelenmeye başlandı.
Çok yönlü yapılan soruşturmada Adnan Oktar’ın sağ kolunun Didem Ürer olduğu ortaya çıktı. Polisin ulaştığı bilgilere göre, Oktar’ın ‘Kedicikler’inden biri olan Didem Ürer’in yönetici pozisyonda olduğu belirtildi. Oktar’ın sağ kolu olduğu iddia edilen Ürer, Oktar ile birlikte aynı arabadan birlikte kaçarken Sarıyer’de yakalanmıştı. 235 kişi hakkında gözaltı kararı bulunan soruşturmada 183 kişi gözaltına alınmıştı. Adnan Oktar dışında, Didem Ürer, Oktar Babuna ve kız kardeşi ile bir çok kedicikleri de gözaltında bulunuyor.