Afet Bilgi Sistemi olsaydı, Van’daki tablo 5-10 dakika içinde öğrenilecekti

Van’da yüzlerce insanın ölümüne, binin üzerinde kişinin yaralanmasına neden olan deprem, Türkiye’deki önemli bir eksiği...

Van’da yüzlerce insanın ölümüne, binin üzerinde kişinin yaralanmasına neden olan deprem, Türkiye’deki önemli bir eksiği yeniden gündeme getirdi. Türkiye Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS)’nin alt bileşenlerinden Afet Bilgi Sistemi’ne sahip olsaydı depremden 5-10 dakika sonra Van’da deprem sonrası tablo net olarak bilinecekti. Uzmanlar, Türkiye’nin 1999 Marmara Depremi’nden bu yana tartıştığı bu eksiklik giderilmiş olsaydı, Van’da deprem sonrası yaşanan kaos ve karmaşanın, koordinasyonsuzluğun oluşmayacağını savundu.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası tarafından üçüncü kez düzenlenen Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi Antalya’da başladı. Türkiye’nin dört bir yanından kongreye katılan mimar, mühendis ve bilim adamları, 4 gün boyunca CBS konusunda yapılması ve atılması gereken adımları tartışacak.
Gelişmiş ülkelerde ve Avrupa’da 1950’lerden bu yana kullanılan CBS’nin eksikliğinin 7.2 büyüklüğündeki Van depremiyle bir kez daha kendini gösterdiğini belirten Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ali Fahri Özten, Türkiye’de 1980’lerden sonra konuşulmaya başlanan CBS’nin hala istenilen düzeyde olmadığını söyledi. CBS’nin alt birimi olan Afet Bilgi Sistemi’nin, Van depremi sebebiyle, bugün en çok konuşulan konuların başında geldiğini ifade eden Özten, “Afet bilgi sistemlerinin muhakkak kurulması gerekiyor.” dedi.
Türkiye’de bu sistem kurulmuş olsaydı depremin 5-10 dakika sonrasında en doğru bilgileri almanın mümkün olacağını, yardımların ve organizasyonun o veriler ışığında şekillendirilebileceğini kaydeden Özten, “Van’da başarısız bir sınav verdik. Van’da afet öncesi ve sonrası yaşanan bir kaos olduğunu görüyoruz.” diye konuştu.
Yüzyılın depremi olarak kabul gören 1999 Marmara Depremi’nde konuşulanların bugün hala tartışılır olmasının üzüntü verici olduğuna değinen Özten, “Türkiye bir deprem ülkesidir. Deprem Bölgeleri Haritası’na göre; Türkiye’nin yüzde 92’si deprem bölgesi içinde yer almaktadır. Nüfusumuzun yüzde 95’i deprem tehlikesi altında yaşamaktadır. Büyük sanayi merkezlerinin yüzde 98’i ve barajlarımızın yüzde 93’ü deprem bölgesinde bulunmaktadır. Nüfusumuzun yüzde 44’ü birinci derece deprem bölgesinde yaşamaktadır.” şeklinde konuştu. Türkiye’de 20 milyon civarında yapı bulunmasına karşın, Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre bunların 14,8 milyonunun kaçak olduğuna değinen Özten, bu yapıların yüzde 40’nın projesiz, yüzde 67’sinin ise projeye uygun yapılmamış ve iskansız olduğu bilgisini paylaştı.
Türkiye’de coğrafi verileri toplayacak bir kurum olmadığına, ancak CBS kurmanın belediyelerin yasal görevleri arasında yer aldığına işaret eden Özten, şöyle devam etti: “Hiçbir belediye kurmuş değil. Yazılım ya da donanım noktasında ‘yaptık’ demeleri eksik. Çünkü veriler güncel değil, haritalar kesinlikle coğrafi veri tabanlı değil. Türkiye’deki haritaların veri tabanlı olması gerekiyor. Yüzde 10-15’i veri tabanlı. Veri tabanlı olmayan haritaları kullanamazsınız. Bunların güncellenmesi gerekiyor. Türkiye bu anlamda; bilgi ve teknoloji üretmede, verilerin toplanmasında Avrupa’nın gerisinde gidiyor.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz