Afrika Uzmanı Tunus’taki Terör Saldırısın Değerlendirdi

KAFKASSAM Afrika çalışmaları uzmanı Huriye Yıldırım, Tunus’ta 14 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Afrika hızla radikalleşmeye doğru mu kayıyor sorusunu artık daha sık soracağız” dedi.KAFKASSAM Afrika çalışmaları uzmanı Huriye Yıldırım, dün Tunus’un en işlek caddelerinden biri olan Mohamed V Bulvarı’nda başkanlık korumalarını taşıyan otobüse yönelik saldırıda en az 14 ölü, 20 civarında da yaralı olduğu haberlerinin uluslararası ajanslara düştüğünü hatırlatarak, “Saldırı henüz hiçbir örgüt tarafından üstlenilmedi. Ancak DAEŞ bağlantılı olma ihtimali üzerinde duruluyor. Olayların hemen ardından kolluk kuvvetleri bölgeyi çember altına aldı. Devlet Başkanı Beji Caid Essebsi ise ülkede acil durum akabinde salı akşam saat 21.00’den çarşamba sabahı 05.00’e kadar sürecek bir sokağa çıkma yasağı ilan etti. Saldırı haberlerinin yayılmasının ardından F. Hollande ve N. Sarkozy Tunus’taki terörist eylemleri kınadıklarını açıkladılar” ifadesini kullandı.Arap Baharı’nın fitilinin Tunus’taki “Yasemin Devrimi” ile ateşlendiğini hatırlatan Yıldırım, “Ülkede 23 yıldır iktidarda bulunan Zeynel Abidin bin Ali’nin istikrarsız yönetimi,Tunus halkını işsizlik, siyasi kaos ve kötü yaşam koşullarına hapsetmişti. Giderek artan sosyo-ekonomik darboğazdaki Tunus halkı, meyve-sebze satıcısı Muhammed Buazizi’nin arabasına yetkililer tarafından el konulmasının ardından kendisini yakarak öldürmesinin haberiyle sokaklara çıkmıştı. Bu durum medyanın da etkisiyle benzer sıkıntıları yaşayan diğer Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde de önemli bir etki yaratarak ’Arap Baharı’ olarak adlandırdığımız süreci başlattı” dedi.Tunus’un Arap Baharı olaylarının ardından sahip olduğu stratejik konum itibariyle önemle incelenmesi gereken bir ülke olduğuna dikkat çeken Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:“Tunus’ta Aralık 2010-Ocak 2011 sürecinde şiddetini giderek arttıran protestolar sonucunda Zeynel bin Abidin 14 Ocak 2011’de ülkesini terk etmişti. Son çıkan haberlerde ise Zeynel bin Abidin’in Suudi Arabistan’da olduğu söylenmektedir. Bin Abidin’in ardından kurulan geçici hükümete Beji Caid Essebsi aday gösterilmiştir. Essebsi bu geçici hükümetten sonra ’NidaaTounes’ (Tunus İçin Çağrı) adında bir siyasal parti kurarak, ülkenin yeni kurulmaya çalışılan demokratik sürecinde var olma mücadelesi vermiştir. Nitekim Ekim 2014 parlamento seçimleri ve ilk özgür başkanlık seçimleri olan Kasım 2014 seçimlerinde Essebsi ve partisi önemli bir zafer kazanmıştı. Demokratik anlamda bir ilk olarak gösterilebilecek Tunus’taki bu durum bazı mecralarda Arap Baharı’nın tek zaferi olarak da adlandırıldı.”Demokratikleşme çabalarında olan Tunus’un radikal grupların önemli bir hedefi durumunda olduğuna dikkat çeken Yıldırım şunları kaydetti:“Nitekim Mart ayında Bardo Müzesi’ndeki saldırıda 21 kişi, Haziran’daki Sousse Beach Resortte vukuu bulan saldırıda ise 38 turist hayatını kaybetmişti. Bu ayın başında ise ajan olduğu şüphesiyle 16 yaşındaki çobanlık yaparak hayatını sürdüren Mabrouk Soltani, DAEŞ bağlantılı olduğu düşünülen güçlerce öldürülmüştür.”AFRİKA HIZLA RADİKALLEŞMEYE DOĞRU MU KAYIYOROrtadoğu’daki kaotik durum ve terör eylemlerinin Kuzey Afrika ve hatta Sahraaltı Afrika’yı da ciddi şekilde etkilediğini vurgulayan Yıldırım, “Bu bölgelerin analizini yaparken gelişmeleri birbirinden ayrı değerlendiremeyiz. Afrika, DAEŞ ve El Kaide gibi büyük terör örgütlerinin yandaş bulma amacıyla giriştiği amansız bir rekabete sahne olmaktadır. Buradaki en büyük etken tabi ki Afrika ülkelerinin uzun yıllar boyunca kolonyal/postkolonyal yönetimler, fakirlik ve az gelişmiş gibi zorluklarla altında ezilmesidir. Eğitimsiz ve sosyo-ekonomik güçlükler altında bulunan Afrikalılar, terörist örgütler tarafından çeşitli vaatlerle çoğu zaman da zorla militan olarak kullanılmaktadır. Tunus bu durumun en şiddetli şekilde yaşandığı ülkelerden biri olarak acilen anti-terörist mücadele ile siyasi, sosyo-ekonomik yapılanma sürecine girmezse ilerleyen zamanda ülke benzer saldırılara yeniden maruz kalabilir. Afrika hızla radikalleşmeye doğru mu kayıyor sorusunu artık daha sık soracağız” dedi.