CENEVRE (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Suriye'nin Afrin bölgesinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'nın terör örgütleri YPG/PKK-DEAŞ'a yönelik başlatıldığını belirterek "Sivil nüfusa zarar vermemek için elimizden gelen en yüksek çabayı gösteriyoruz." dedi.
Bakan Yardımcısı Yıldız, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde düzenlenen BM İnsan Hakları Konseyi'nin 37. oturumunda yaptığı konuşmada, Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Harekatı'na değindi.
Suriye'deki ihtilaflara bağlı olarak Türkiye'ye yönelik tehditlerin, terör eylemlerinin ve saldırgan tutumun arttığını belirten Yıldız, bunun milli sınırlar dışında bir operasyonu zorunlu hale getirdiğini ifade etti.
Yıldız, Suriye'den Türkiye topraklarına geçen yıl başından bu yana 700'den fazla taciz ve saldırı gerçekleştiğini anlatarak Zeytin Dalı Harekatı'nın bir seçim değil, zorunluluk olduğunun altını çizdi.
Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyinde belirtilmiş meşru savunma hakkını kullandığını vurgulayan Yıldız, "Suriye'nin toprak bütünlüğüne tamamen saygı duyuyoruz. Afrin'deki Zeytin Dalı Harekatı terör örgütü YPG/PKK-DEAŞ unsurlarına karşı yürütülüyor. Sivil nüfusa zarar vermemek için elimizden gelen en yüksek çabayı gösteriyoruz." dedi.
Yıldız, Türkiye'nin 3,4 milyon Suriyeliye ev sahipliği yaptığını hatırlatarak hükümet, sivil toplum kuruluşları ve belediyelerin sığınmacılar için 30 milyar dolardan fazla para harcadığına dikkati çekti.
- Arakan'a yardım çağrısı
Myanmar'ın Arakan eyaletindeki insani krizin hala devam ettiğine vurgu yapan Yıldız, Türkiye'nin Arakanlı Müslümanlara acil gıda yardımı gönderdiğini ve hastaneler inşa ettiğini belirtti.
Yıldız, "Biz (Arakan Müslümanlarına) insani yardım göndermeye devam edeceğiz. Uluslararası topluma da aynısını yapma çağrısında bulunuyoruz." ifadelerini kullandı
İşgal altındaki Filistin topraklarındaki durumdan derin endişe duyduklarını belirten Yıldız, İsrail işgalinin insan hayatını, özgürlüğünü ve itibarını harap etmeyi sürdürdüğünü söyledi.
Yıldız, Filistin halkı ve devletinin geleceği için acilen güçlü bir perspektife ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek "Yakın tarihteki Kudüs ile ilgili tek taraflı ve yasa dışı karar uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiği gibi barış sürecini de tehlikeye attı." diye konuştu.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) referandumunun ardından bölgedeki Türkmen nüfusa yönelik saldırıların arttığına dikkati çeken Yıldız, terör örgütü PKK'nın etkisini Sincar ve Kerkük'e kadar genişlettiğini ve örgütün özellikle Türkmen ve Ezidilere karşı ciddi insan hakları ihlallerinde bulunduğunun altını çizdi.
- "Kırım'daki durumu titizlikle takip ediyoruz"
Yıldız, konuşmasında Kıbrıs konusuna da değinerek Kıbrıslı Rumların Türklerle siyasi eşitliği içine sindiremediğini, dolayısıyla çözüm sürecinin sadece Ada'nın gerçeklerine dayanması durumunda başarılı olabileceğini dile getirdi.
Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve kesin bir çözümün ancak müzakere masasında elde edilebileceğini vurgulayan Yıldız, Ermeni birliklerinin işgal altındaki Azerbaycan topraklarından çekilmesi ve yaklaşık 25 yıl önce zorla yerinden edilen 1 milyon kişinin evlerine geri dönmesinin sağlanması gerektiğini kaydetti.
Yıldız, Türkiye'nin milyonlarca Kırım Tatar kökenli vatandaşa ev sahipliği yaptığını hatırlatarak "Kırım'daki insan hakları durumunu da titizlikle takip ediyoruz. Onların güvenliği ve refahı bizim için kilit öneme sahip, olmaya devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Yıldız, konuşmasının sonunda Türkiye'nin insan hakları konusunda konseye her türlü desteği vermeye devam edeceğini sözlerine ekledi.
BM İnsan Hakları Konseyi'nin 37. oturumu, 23 Mart'a kadar devam edecek.