Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, AK Parti ile CHP'nin Türkiye'yi kutuplaştırdığını savunarak, "Biz kutuplaşan değil, kucaklaşan Türkiye istiyoruz" dedi.
Büyük Anadolu Oteli'ndeki DYP 2. Olağanüstü Büyük Kongresinde tüzük değişikliği ile Genel Başkanı olduğu DYP'nin adı Demokrat Parti olarak değiştirilen Mehmet Ağar, kongrede bir konuşma yaptı.
Ağar, 27 Mayıs 1960'ta yönetime el konulduğunu anımsatarak, "Babamı evden alıp götürdüler. Bu aklımdan hiç çıkmadı. Beraber oynadığımız çocuklar bana düşmanca bakmaya başladılar" dedi.
1960'ta milletin yönetimden uzaklaştırıldığını belirten Ağar, "Bugün yüce Allah'ın lütfudur ki yeniden milletin çaresi, dayanağı DP var" diye konuştu.
1960 ile 1980 olmasaydı adlarının hala DP olacağını dile getiren Ağar, bugün köklerine ve özlerine döndüklerini kaydetti. Hayatta olan daha önceki genel başkanlarla görüştüğünü ve hepsinin desteğini aldıklarını ifade eden Ağar, delegelere, "DYP'yi DP yapan yolda Türkiye'nin yegane çaresi olan alternatifi yarattınız" diye seslendi.
"DP, Türkiye'yi söz dinleyen değil söz dinleten bir ülke yapmak için geliyor" diyen Ağar, ülkede demokrasiyle ilgisi olmayan bir iktidarın olduğunu savundu. Ağar, "Cumhurbaşkanlığı seçimi bahane edilerek bir yerlere bir şeyler fısıldanmaktadır" dedi.
"HANGİ İNANMIŞ İNSAN BİZDEN ZARAR GÖRMÜŞ?"
DP'nin yeniden iktidara geleceğini, Demokrat Parti'nin 1950'de iktidara geldikten 1 ay sonra ezanın asli diliyle okunmasını sağladığını, bunu da uzlaşmayla başardığını dile getiren Ağar, "Allah manevi dünyamıza hizmet etmekten bizi alıkoymasın, onu istismar etmekten uzak tutsun" diye konuştu.
"Hangi inanmış insan bizden zarar görmüş?" diye soran Ağar, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanlığı seçimi bir siyasi meseledir. Demokrasi meselesi değildir. DYP hiçbir partinin payandası değil, demokrasinin payandasıdır. DYP'nin kimseden demokrasi dersi almaya ihtiyacı yoktur. Bu kadar Demokrat geçiniyorsunuz 4,5 senede hangi özgürlük alanlarını genişlettiniz? Yavrularımızın hangi sorununu getirdiniz de biz bunlara destek vermedik. Yüreğiniz yetmedi." 56 gün sonra iktidar bayrağının burca dikileceğini ve bundan sonra Türkiye'nin kural koyacağını ve herkesin ona uyacağını ifade eden Ağar, Türkiye'nin süreçleri yürüten başrol oyuncularından biri olacağını ifade etti.
Merkez sağın değerleri istismar eden değil, değerlerin uzlaşısı üzerinden bir anlayışa sahip olduğunu anlatan Ağar, "Bizim kavgamız cahillikle, fakirlikle. Türkiye'nin menfaatlerine el uzatanlarla olmuştur. AKP ve CHP Türkiye'yi kutuplaştırıyor. Biz kutuplaşan değil, kucaklaşan Türkiye istiyoruz" dedi.
Ağar, Hükümetin "muktedir olamayan iktidar" örneğini verdiğini savundu.
GENELKURMAY BAŞKANI'NA DİLEKÇE
Demokrat Parti Genel Başkanı Mehmet Ağar, "Karar alması gereken bir konuda, haberlerde Genelkurmay Başkanı'na dilekçe yazan Başbakanı bu ülke ilk defa görüyor ve bir daha da görmeyecek" dedi.
İktidarın en önemli güvenlik meselesinde "televizyondan mektup yazdığını" ifade eden Ağar, "Karar alması gereken bir konuda, haberlerde, Genelkurmay Başkanı'na dilekçe yazan başbakanı bu ülke ilk defa görüyor ve bir daha da görmeyecek" diye konuştu.
İktidara, "Çaresizliğinizi, tecrübesizliğinizi demokrasi arkasına sığınarak birtakım zorlamalarla millete yalan söylemeye hakkınız yok" diye seslenen Ağar, "Halep oradaysa arşın burada. İstediğin meydanda, televizyonda yüreğin yetiyorsa gelirsin hesaplaşırız. Partimin çizgisi gibi, bir eli toprakta bir eli Allah'ta olanlara hizmet etmekten başka yolumuz asla olmadı" dedi.
Hiç kimsenin kendilerini demokrasi dışı davranmakla suçlama hakkına sahip olamayacağını dile getiren Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz tuzu kuruların iktidarı oldunuz. Dedim ki, milletimizin çoluğu çocuğu dağa çıkmasın. Onları ovada tutalım. Terörist yetişmesin canlar yanıyor. Bak dediğimiz çıktı. Bunu oy meselesi zannettiler. Bu milletin meselesi. Biz silahla gelenin silahla gideceğini biliriz. Biz biliriz. Sen bilmezsin.
Biz istedik ki Türkiye'de silah patlamasın. 'İktidara geldiğim gün O koordinatörlük dosyasını yırtıp atarım' dedim, 9 ay sonra Amerika'nın emriyle koordinatörü görevden aldılar. 'Şahsına saygım vardır ama yapılan iş yanlıştır' dedim. 'Diyarbakır'ın, Hakkari'nin işi Ankara'da çözülür. Bağdat'ta, Washington'da çözülmez' dedim. Beceremediler.
'Yozgat'ın kaderiyle Musul'un kaderi birleyecek' dedim anlamadılar. İktidara geldiğimizde, başbakanlığımda terörü 3 ayda kontrol altına alacağız. Bir senede de topyekun bitireceğiz. Vatanın hiçbir çocuğu ölmeyecek. Bu ülkede kardeşliği, beraberliği, birlikteliği hep beraber inşa edeceğiz. Türkiye, dışarısıyla mücadele edecek. İçteki sıkıntılar bitecek. Sokakları, teslim ettiğimiz eşkıyaların elinden 15 günde alacağız. Hiçbir ananın gözünden yaş döktürmeyeceğim."
"SİVİL, DAHA DEMOKRAT, DAHA ÖZGÜR BİR TÜRKİYE"
Mehmet Ağar, ateşin, düştüğü yeri yaktığını ve burada bunu hissedenlerle beraber olduklarını kaydetti. Milletin kendisini hiç mahcup etmediğini söyleyen Ağar, 23 Temmuzdaki seçimlerden sonra da aynısının olacağını belirtti. Ağar, millete akıl vermenin hadleri olmadığını söyleyerek, onların gösterdiği yolda ilerleyeceklerini daha sivil, daha demokrat, daha özgür bir Türkiye yaratacaklarını kaydetti.
Merkez sağın "dev gibi bütünleşerek geldiğini" ifade eden Ağar, ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu ile önemli bir adım attıklarını belirtti ve kongrenin yapıldığı Büyük Anadolu Oteli'ne gelen Mumcu'yu kürsüye davet etti.
Mumcu ve Ağar, el ele tutuşarak, partililerin alkışları arasında salonu selamladılar. Mumcu ve Ağar, desteklerinden dolayı partililere teşekkür ettiler. Öte yandan, Ağar'ın konuşması sırasında sık sık "Başbakan Ağar" ve "Vur vur inlesin Tayyip dinlesin" sloganları atıldı.
Parti yönetimi, delegelerle milletvekili adaylarına ilişkin teamül yoklaması yaptı.