Parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Ağar, Irak ile ilgili gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu. Hükümetin gerekli diplomatik girişimleri başlatmada geciktiğini ifade eden Ağar, Başbakan Gül'ün Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır'a yapacağı ziyaretin geç olsa da faydalı olacağını söyledi.
Türkiye gelişmelerin arkasından koşan değil, gelişmelerin içerisinde inisiyatif alan bir devlet olma durumunda olduğunu bildiren Ağar, bu şekilde olabilmesinin yolunun da kararlı olmaktan geçtiğini kaydetti. Ağar, konuyla ilgili resmi talepte bulunması rağmen şu ana kadar hükümetten resmi bir bilgi alamadığını belirtti.
Türkiye'nin yüksek, milli ve uzun menfaatlerinin her şeyin ötesinde olduğunu, ortaya çıkacak kararlılığın temelinde de iki önemli unsurun varolduğunu işaret eden Ağar, bunlardan birincisinin, komşu ülkelerle yıllardan beri devam eden müşterek ilişkiler, ikincisinin ise müttefik ülke konumunda olan ABD'nin Türkiye'ye verdiği destek olduğunu ifade etti. Ağar, bu iki hassas dengenin çok dikkatli bir biçimde gözetilmesi gerektiğini belirterek, "Burada nasıl olsun diye sorulacak olursa, ki siyasetin ve iktidar olmanın mahareti de buradadır. Bunun temelinde de karar verebilmek vardır, kararlı olabilmek vardır" dedi.
'PAHALIYA MAL OLMAMALIDIR' Ağar, Türkiye'de iki başlı iktidar etme manzarasının bu konuda da kendiliğinden ortaya çıktığını savunarak, "Hükümet ile parti merkeziyle farklı görüntüler ortaya çıkmaktadır. Burada sorumluluk paylaşılamaz. Sorumluluk tekdir, sorumluluğun sahibi kim ise ortaya çıkmalı ve kararlılığı ortaya koymak zorundadır. Liderlik konusundaki boşluk Türkiye'ye pahalıya mal olmamalıdır" şeklinde konuştu. Türkiye'nin tarihin en önemli muhtemel bir uluslararası krizin içerisinde olunduğuna işaret eden Ağar, "Bu krizin idare edilmesi anlamında tek elden, tek sesten kararlılık manzarası sergilenmelidir" dedi. Ağar, gelişmelerin sonucunda bir harita değişikliği olması durumunda, büyük bir imparatorluğun varisi olan Türkiye'nin temel hakları ve görüşleri olduğunu söyledi. Bunların 1926 Musul Anlaşması ve 1932 yılındaki milletler cemiyeti'nin aldığı kararlar olduğunu hatırlatan Ağar, "Bu kararların ruhunda, özünde Irak petrolleriyle ilgili Türkiye Devleti'ne tanınmış bir yüzde 10'luk hisse vardır. Bununla ilgili takipçi olma mecburiyeti vardır, kararlı olma mecburiyeti vardır" ifadesini kullandı.
'KİMSENİN BURNU KANAMASIN' Ağar, savaştan ve biyolojik kimyasal silah kullanımı ihtimalinden endişe eden bölge halkının endişeleri izale edilecek tedbirlerin alınması konusunda da bir hareketlilik görülmediğini bildirdi.
Sorunun, milletin bütünlüğünü ilgilendiren temel bir mesele olduğuna dikkat çeken Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her insanını canı azizdir, mukaddestir. 'Biz girmezsek çok sayıda amerikan askeri ölür' beyanatının yanında, her insanın canı mutlaka çok azizdir. Her insana karşı bizim yaklaşımımız aynıdır. Ama elbette kendi gençlerimizi, Mehmetçiğimizi çok önce düşünmek de bizim temel görevimizdir. Kimsenin burnunun kanamasıdır."
'İKTİDAR KARARLILIK YERİDİR' Gazetecilerin sorularını cevaplayan Ağar, "Devletin bir politikası var. Uluslararası kuruluşların kararı olmadan ABD, Irak harekatı yaparsa Türkiye'nin tavrı ne olmalıdır? Türkiye katkıda bulunmalı mıdır ?" sorusuna, "ABD, mutlaka meşruiyet temelindeki bir hareketin sahibi olacaktır. Bugüne kadar yapmış olduğu uygulamalar bunu göstermektedir. Meşruiyet anlayışlarında farklılık olabilir. ABD'nin bugüne kadar olan bütün bu hareketlerin temelinde bir uluslararası meşruiyet söz konusudur" karşılığını verdi.
"İktidar kararlılık yeridir. İktidar, ilmi anlama, tecrübeyle netice anlayışı, boşluğa tahammülü olmayan bir yerdir" diyen Ağar, şunları kaydetti:
"Endişemiz odur ki kararsızlığın Türkiye'nin uzun dönem menfaatlerini sıkıntıya sokabileceğidir. Bu bakımdan farklı yerlerden farklı sesler gelmesinin bir doğru tarafı yoktur. Bu ciddi bir meseledir. Tek ağızdan konuşulmalıdır. Temaslar bir disiplin içerisinde olmalıdır, beyanlarda tek ağızdan olmalıdır. Bu meselelerin tek elden yönetimi ve tek ağızdan beyanı söz konusudur".
Ağar, ANAP kongresine ilişkin bir soru üzerine, bütün adaylara başarı diledi. Bir başka partinin iç meselesinin kendilerini ilgilendirmediğini belirter Ağar, "Birleşmenin yönünü, yerini, yolunu, milletimiz tayin edecek. siyasette bizim tek bakış açımız yüce milletimizin göstermiş olduğu istikamettir" diye konuştu.
Ağar, toplantının ardından parti muhabirleri ile sohbet toplantısı yaptı. Ağar, yılbaşı nedeniyle gazetecilere kalem hediye etti.