Ağar'dan oturuma girmeme sinyali

ANKARA(ANKA)- DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, mevcut Anayasa'daki çerçeve içinde AKP'nin adayını 3'ncü turda seçtirecek çoğunluğa sahip olduğunu söyledi.

Ağar, Cumhurbaşkanı adayı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'le görüşmesi sonrası parti genel merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gül'ün destek istediğini anlatan Ağar, "Bizim söylediğimiz şudur, meselenin başlangıcından beri ortaya koyduğumuz tavır demokrasi ve hukuk çerçevesindedir. Meselenin geldiği bu nokta bir siyasi kararı gerektirmektedir. Bu siyasi kararın oturacağı mecra da önümüzdeki genel seçimler olacaktır. Biz siyasetin mahkemede değil sandıkta sonuçlanmasından yana olduğumuzu çok açık bir dille ifade ettik" dedi.

Reklam
Reklam

Çoğunlukları var, desteğe ihtiyaç olup olmadığı kendi takdirleri

DYP GİK'in fikirlerini alacağını, il başkanları ile de temas halinde olduğunu belirten Ağar, kurulan istişare gereği bugün veya yarın ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu ile görüşeceğini, ortaya çıkan kararı daha sonra paylaşacağını bildirdi. Ağar, "Erdoğan ile yaptığınız görüşmede de siyasetin mahkemede değil sandıkta çözülmesi gerektiğini ifade ettiniz. Bu yorumunuzla Genel Kurul'a katılarak konunun Anayasa Mahkemesi'ne gitmesini engelleyeceğiniz anlamını çıkarabilir miyiz" sorusuna "O sizin yorumunuz. Şunu kastediyorum, bugünkü mevcut Anayasa'daki çerçeve içerisinde üçüncü turda kendi adaylarını seçtirecek çoğunluğa sahip bir parti vardır. Bunun için ilave bir desteğe ihtiyaçları olup olmadığı kendi takdirleridir. Bizim söylediğimiz demokrasi yanındaki tavır tamamıyla budur" diye yanıtladı. Ağar, şöyle devam etti:

Gül'ün adaylığı yorumu

"Ortaya çıkardıkları aday profili açısından soracağınız bir şey varsa, çıkan tablo şu olmuştur: Başbakan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığının siyasi ve ekonomik istikrarı bozacağını, bugün aday yapılan zatın da partinin genel başkanlığı görevini yeteri derecede taşıyamayacağını AKP zımnen kabul etmiş gözükmüştür."

Reklam
Reklam

Dayatma iddia eden varsa çözülececeği yer milletir

Erken seçim talebi olup olmadığı sorusuna Ağar, başlangıçtan beri çarenin millete gitmek olduğunu söylediklerini anımsatırken, "Süresinin tamamlanmasına çok az kalmış olan bir Meclis'in uzun süre Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı görevini ifa edecek seçimi yapmasının doğru olmadığını biz başlangıçtan beri söyledik. Ben sürpriz beklentisini bir erken seçim kararı olarak bekler idim, doğru olan millete gitmekti. Eğer bu noktada bir dayatma ile karşı karşıya olduğunu iddia eden varsa onun çözüleceği yegane merci millettir. Millete gitme yürekliliğini biz iktidar partisinin göstermesini beklerdik. Siyasette seçimden korkmak diye bir şey söz konusu değildir. Seçim her meseleyi çözen en güçlü müracaat alanıdır" dedi.

Temmuz'da erken seçim…

Ağar, cumhurbaşkanlığından sonra Temmuz'da erken seçim ihtimali görüp görmediğinin sorulması üzerine "Kesinlikle bu saatten sonra her an seçimin gelebileceğini görüyorum. Bu konuda zaten yeterli ölçüde iktidarın sayısı vardır. İktidar o konularda pek danışma mekanizmasını işletmediğini hepimiz biliyoruz. Seçimler olduğu vakit evet, ama Türkiye'nin genel meseleleri ile ilgili hayır" dedi.

Reklam
Reklam

Ağar, "Seçim bizin için keyiftir, bir şölendir. Allah seçimsiz bırakmasın" dedi. "Cumhurbaşkanlığı seçime katılmamanız ne kadar demokratiktir" sorusuna ise Ağar, şu yanıtı verdi:

Demokrasi cumhurbaşkanlığı seçiminde akıllara gelmemeli

"Bu konuda herhangi bir açıklama yapmak gerekmiyor. Bizim ortaya koyduğumuz tavır açıkça ortadadır. Bizim demokratik ölçülerimizin ne olduğu başlangıçtan beri ortadadır. Mesele cumhurbaşkanlığı seçimi gelince demokrasi akıllara gelmemelidir. Demokrasinin akıllara geldiği çok günler geldi geçti. Çok meseleleri paylaştık. Bu iktidara destek verdiğimiz temel demokratikleşme meselelerinin hangi birisinde kim gelip kapımızı çaldı. Samimi anlamda demokratikleşme sürecine katkı vermek isteyen iktidar o dönemlerde de bu diyalogu arayabilirdi. Ben bunu bir tespit anlamında söylüyorum. Ben bu iktidarın başaramadıklarını başaracak bir iradenin sahibi olarak söylüyorum. Milletimle bunları paylaşıyorum. Bütün bunlara rağmen niye bize geldiler gittiler diye de bir düşüncem olamaz. Diyalog diyalogdur yani bunun bir zararı yoktur."

Reklam
Reklam