Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kongre ve Kültür Merkezi'nde diş hekimlerine yönelik 2 gün sürecek olan "Diş Hekimliğinde Kombine Koruyucu Programlar" konulu eğitim seminerine konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. İnci Oktay, ağız ve diş hastalıklarının sadece ağız sağlığı üzerinde etkili olmayıp, genel sağlık üzerinde de etkili olduğuna dikkat çekti.
Kötü ağız hijyeninin bir çok hastalıklarda ağız dokuları ile spesifik ilişkileri ve risk oluşturabilen etkilerinin bilindiğine değinen Prof. Dr. Oktay, "Ağız ve diş sağlığı alanındaki bütün çalışmalar genel sağlıkla ilişkilendirilmelidir. Samsun'da bunun çok güzel bir örneğini gördük. Türkiye'de ilk defa Tıp Fakültesi bünyesi içinde yatan hastaya hizmet vermek üzere planlanmış bir diş ünitesi açıldı. Buna tanık olduğum için çok memnunum. Diş hekiminin çalışma alanı genel sağlığın bir parçasıdır" dedi.
Önümüzdeki yıllarda dünyada bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların ciddi bir sağlık problemi oluşturacağını, 2001 yılında ölümlerin yüzde 60'ını bulaşıcı olmayan diyabet, kanser ve benzeri kronik hastalıkların oluşturduğunu da hatırlatan Oktay, "2020 yılında ölümlerin yüzde 75'ini bu hastalıklar oluşturacak. Bu hastalıklar ağız ve diş sağlığıyla çok yakından alakalı. Diyabetin 2.5 kat artacağı ve 2025'te dünyadaki 28 milyon kişinin diyabetli olacağı tahmin ediliyor. Özellikle son yıllarda ağız ve diş hastalıklarıyla diyabet arasındaki ilişki, ağız enfeksiyonlarının bazı hastalıklara neden olması gibi faktörler nedeniyle de giderek diyabet de bizim üzerinde çalışacağımız önemli konulardan bir tanesini oluşturuyor. Kötü ağız hijyeni nasıl oluyor da genel sağlığı etkiliyor diye baktığımız zaman yeni kavramlarla da karşılaşıyoruz" dedi. Ağız-diş enfeksiyonlarının, özellikle diş çürüklerine neden olan mikroorganizmaların kan yoluyla organizmaların başka sistemlerine gittiği ve bu sistemlerde çeşitli hastalıklara yol açtığına dikkat çeken Oktay, "Mikroorganizmaların kendisi gitmese bile iltihaplanma sonucu ortaya çıkan metabolizma ürünleri de kan yoluyla organizmaya dağılarak başka organlarda doku zararlarına neden olabiliyor. Aynı zamanda ağız içinde kronik ve sürekli bir enfeksiyonun bulunması bağışıklık sisteminin de zarar görmesine neden oluyor. Bu kişilerde değişik hastalıkların riski birkaç kat artıyor. Genel sağlık sorunlarına yol açabiliyorlar. Biz sadece ağız sağlığı açısından değil genel sağlığa etkisi açısından da ağız ve diş sağlığı konusunu yeniden değerlendirmek ve gözden geçirmek zorundayız" diye konuştu.