Ağzı yarası yani aftlar, yemek yemeyi, su içmeyi kimi zamanlarda ise konuşmayı bile zorlaştırır. Ağız yarası neden çıkar ve ağız yarasına ne iyi gelir?
Tıpta aftöz ülser olarak da tanımlanan ağız yaraları, ağız içinde ortası beyaz ve çevresi kırmızımsı yuvarlak şeklindeki yaralardır. Dil, yanak gibi hassas ve yumuşak bölgelerde görülebildiği gibi diş eti ve damak gibi daha sert yerlerde de oluşabilir. Kişiye acı ve sızı veren bu yaralar en çok görülen ağız içi hastalıklarından birisidir. Bulaşıcı olamayan aftlar, erkeklere oranla kadınlarda daha sık rastlanır. İltihaplı dokunun iyileşmesi genellikle kendiliğinden de olabilmektedir. Aftın büyüklüğüne göre iyileşme süresi değişse de 1 haftadan 1.5 aya kadar değişiklik gösterebilir.
Ağız içinde çıkan ve çoğunlukla düzensiz aralıklarla tekrarlayan aftlar, farklı çeşitlerde ve farklı boyutlarda olabilir. Temel olarak 3’e ayrılan agiz aftları; minör aft, major aft ve herpetiform aft olarak adlandırılır. Minör aft, pek çok kişide sıklıkla görülebilen yaygın bir türdür. Orta şiddette ağrı yapan bu yaralar, tek ya da birden çok görülebilir. Bir ya da iki hafta içinde mukozada iz bırakmadan iyileşir. Görece daha yüzeysel ülserler olarak tanımlanır. Daha nadir görülen majör aft ise, çapı 1 cm’den büyük grimsi ya da beyaz olan aftlardır. 2-6 hafta arası iyileşme süresi vardır ve iz bırakabilirler. Ateş ve halsizliğe neden olabilir. Herpetifom aft ise 1-2 mm çapında, çok sayıdaki gruplar halinde bulunur. Küçük aftlar birleşme gösterebilir. İz bırakmadan 7 gün ila 30 gün arasında iyileşir ve ileri yaşlarda daha sık rastlanır.
Ağız yarası neden oluşur sorusunun cevabı hala daha tam olarak bilinmemektedir. Ancak bilinen sebepleri arasında ilk olarak düşük bağışıklık sistemi ve hastalık dönemlerinde vücut direncinin düşerek mikroplara daha açık hale gelmesi vardır. Bunun yanı sıra aileden gelen genetik yatkınlık da son derece önemlidir. Bazı insanlar bağışıklık sistemleri çok güçlü olmalarına rağmen hayatlarının büyük kısmını aft çıkararak geçirmiştir. Belli bir yaşa kadar hiç aft olmadığı halde, hamilelik ya da farklı hormonal değişikliklerde ya da hormonal hastalıklarda da kişiler ağızlarında aft çıkarabilirler. C ve D vitamini eksikliğinde, vücuttaki demir, B12 vitamini ve folik asit eksikliğinde, ilaç kullanımlarının yan etkisi olarak ya da uzun süre yanak ısırma sonucunda da aftlar olabilmektedir. Fazla stresli, kaygılı dönemlerde de vücut bağışıklığı düşerek ağız yaralarına daha açık pozisyona gelebilir.
Kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte ilk başta ağız içindeki şiddetli ağrılar ve yaralar aftın belirtisidir. Yaralar öncesinde karıncalanma ya da hafif sızlamalar meydana gelebilir. Bir süre sonra bu ağrılar kendini kenarları kırmızı, içi beyaz, gri ya da sarımsı yuvarlak yaralara bırakır. Yaralar çıktıktan sonra yemek yemek çok daha zor bir hale gelebilir. Çok olmamakla birlikte, ağız içindeki yaralar zaman zaman ağzın dış kısmına da ulaşarak kişiye acılı günler yaşatabilir. İlerlemiş ve daha ciddi vakalarda ise ateş, yorgunluk, lenflerde şişlik gibi belirtiler gözlemlenebilir.
7-10 gün arasında kendiliğinden geçen ağız yarası için herhangi bir tedavi uygulanmaz. Ancak çok ağrılı ve sızılı durumlarda hekimle birlikte çizilecek bir tedavi planı iyi olmaktadır. Bu plan daha çok ağrıyı kontrol altına alarak iyileşmeye hız kazandırmayı hedefler.
Aft boyutu ve şiddeti, kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir. İleri derecelerdeki ağız yaralarına anestezik, antiseptik ve anti-inflamatuar ilaç tedavisi önerilebilir. Aynı zamanda ağız yarası kremi de tedavide etkili bir yöntemdir. Bu tedavilerde yanıt alınamadığı durumlarda enjeksiyon formlu tedaviler uygulanabilir. Tedaviye başladıktan sonra ağrıda ve yaralarda azalmalar görülür.
Herkesin vücudu ve bağışıklık sistemi farklılık gösterir. Ancak çok ciddi boyutlara ulaşmayan aftlar doğal yollarla da kolayca iyileşebilir. Ağız yarasına çözüm için, yaraların asidik, tahriş edici besinlerden korunması önemlidir. Bir süre asitli ve sıcak gıdalardan uzak durarak, bağışıklık sistemini güçlendirerek ağız yaralarını iyileştirebilirsiniz. Hekimler tarafından önerilen ağız yarası için gargara tarifleri de hastalar tarafından uygulanır. Ağız içinde ağrı yapan yaralar için yarım bardak suyun içine, yarım çay kaşığı tuz koyduktan sonra günde 3-4 kez gargara yaparak yaraların iyileşmesine yardımcı olabilirsiniz. Baharatlar arasında bulunan sumak, aft tedavisinde oldukça etkilidir. Bir bardak ılık su içine bir kaşık sumak karıştırdıktan sonra ağzınızı çalkalarsanız, ağız içindeki virüsleri temizleyerek yara üzerindeki enfeksiyonun azalmasına katkı sağlayabilirsiniz.
Kış ayları gibi soğuk havalarda özellikle bebekler ve çocuklarda bağışıklık sisteminde düşüşler meydana gelebilir. Hastalığa açık bu gibi durumlar, aft oluşumunu da tetikler. Bebeklerdeki ağız yarası neden olur sorusunun cevabında, tıpkı büyüklerdeki gibi beslenme yetersizliği, D vitamini eksikliği yer alır. Yemek yemeye karşı koyma, iştahsızlık, salyanın artması, hafif ateş, emme problemleri gibi sorunlar da özellikle bebeklerde aft oluşumuna yol açar. Küçük yaştaki çocukların ağız mukozasında sizin göremediğiniz yerlerinde aftlar oluşabilir. Bu zamanlarda fark edilmesi ve iyileşme süreci zaman alabilir. Özellikle bebeklerde ve küçük yaştaki çocuklarda bu gibi durumlarda doktora başvurmanız önemlidir.