Ağrı balı kahvaltılık değil ilaçtır

Türkiye'de tarım ve hayvancılığın yanı sıra son yıllarda arıcılığın da en fazla yapıldığı illerden biri haline gelen Ağrı'da, kaliteli bal üretmek için mayıs ayında dağlık alanlara gelerek konaklayan arıcıların zorlu bal hasadı devam ediyor.

Kışın sert geçtiği bölgede karların erimesiyle, ilkbaharda zengin bitki örtüsü ve endemik yapısıyla doğal zenginliğe sahip Sinek Yaylası'na yakın köylere giden konar göçer arıcılar, bal hasadı dönemi dolayısıyla tatlı bir telaş yaşıyor.

Mayıs ayında dağlık bölgelerin yoluna koyulan ve 3 ay evlerinden uzakta arı kovanlarının başında bekleyen arıcılar, daha iyi bal üretebilmek için zorlu bir çalışma yürütüyor. Şehrin gürültüsü ve teknolojinden uzak bir yaşam sürerek hem stres atan hem de kaliteli bal elde etmek için meşakkatli çalışma yürüten arıcılar, sıcak geçen yaz mevsiminin ardından şu sıralar bal sağımı için kolları sıvadı. Kovanları tek tek kontrol eden arıcılar, peteklerin üzerini temizledikten sonra bal sağımı yapıyor.

Reklam
Reklam

22 BİN 300 CİVARINDA KOVAN SAYIMIZ VAR

Ağrı Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Erol Kılıç yaptığı açıklamada, Ağrı'da bitki çeşidinin binin üzerinde olduğunu ifade etti.

Çiçek türleri ve gece ile gündüz arasındaki hava sıcaklığı farkı dolayısıyla kentteki balın kalitesinin arttığını belirten Kılıç, coğrafi olarak Ağrı'nın geniş bir alanı bulunduğunu ve özellikle dağlık bölgelerin organik denecek kadar temiz kaldığını söyledi.

Kılıç, bal hasadının sürdüğünü belirterek, "Kar kalkar kalkmaz arıcılarımız işe koyuluyor. Bal hasadı ise ağustos ayının sonlarında başlar ve eylül ayının 20'sine kadar hasadımız bitmiş olacak. Ağrı'da aktif olarak 286 arıcımız çalışmaktadır. Kayıt bazında 360'tan fazla, ama devletten destek alan 286 arıcımız var. Toplamda 22 bin 300 civarında kovan sayımız var. Kovan sayısı Ağrı için çok değil. Ağrı'nın kapasitesi 100 bin kovandan daha fazladır. Diğer illerden gelen gezginci arıcılarımız 30 binden fazla kovanla arıcılık yapıyor." diye konuştu.

Reklam
Reklam

AĞRI BALI KAHVALTILIK DEĞİL İLAÇTIR

Zengin bitki örtüsü sayesinde kentin bal kalitesinin yüksek olduğunu sözlerine ekleyen Kılıç, şu ifadeleri kullandı:

"Ağrı doğal zenginliğe sahip olduğu için bilimsel olmasa da bin 100'ün üzerinde endemik bitkinin olduğu biliniyor. Bu bitkiler tamamen doğal ortamda yetişiyor. Gübreleme ve ilaçlama yok. Araç sayısı az, fabrika yok. Tamamen doğal olduğu için meyve bahçeleri de yok. Ağrı diğer iller gibi değil. Bizim balımız tamamen doğal. Balımız her yerde kahvaltılık olarak konuşulur ama aslında Ağrı balı kahvaltılık değil ilaçtır."

İl merkezine bağlı Gümüşyazı köyüne bağlı yaylada arıcılık yapan Kenan Bulan ise arıcılığa 5 yıl önce hobi amaçlı başladığını ve bir daha bırakamadığını söyledi.

Bulan, kendilerinin yayla balı ürettiğini anlatarak, şunları kaydetti:

"Köyümüzün çevresi dağlarla kaplı. Arkamızda köye ait yayla ve yakınında Sinek Yaylası var. Ovada da zengin ve çeşitli çiçekler var, arılarımız oradan beslenerek bal üretiyor. Bu sene daha çok boğa dikeninden balı aldık. Yayla balı denilen karma bir bal üretiyoruz. Balın içinde çiçek, kekik ve diken var. Gümüşyazı köyü yaylasından ürettiğimiz ballarımız Türkiye'nin dört bir yanına gönderiliyor. Arıcılık zahmetli ama güzel meslek, bu işe hobi amaçlı başladık ama zevkli olduğu için bir daha bırakamadık."

Reklam
Reklam