Elazığ Fırat Üniversitesi (FÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Berilgen, migren için ağrı kesici aldıkça baş ağrısının arttığını belirterek, "Kronik migren dediğimiz yani ayda 15 binden fazla baş ağrısı olan insanların olduğu durumda da ve güzellik merkezlerinde kullanılan botoks ilacının kullanılmasıyla kronik migren ağrılarını belirli ölçüde azaltabiliyoruz" dedi.
Migrenin özellikle doğurganlık çağı denilen dönemlerdeki genç bayanlarda görülen bir hastalık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sait Berilgen, dünya sağlık örgütünün verilerine göre iş gücü yapan hastalıkların başında migren hastalığının olduğuna belirtti. Prof. Dr. Berilgen, "Özelikle genç bayanlarda iş gücü kaybına sebep olur ve günlük yaşamlarını çok olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Mevsimsel değişiklikler özelikle bahar aylarında bu hastalığını atak sıklıkları artar. En çok tetiklediği şey stres, yorgunluk, uykusuzluk, ışığa fazla maruz kalma ve belli yiyeceklerle ortaya çıkar. Örneğin peynir grubu yiyecekler, kafein içeren yiyecekler özellikle çikolata gibi yiyeceklerle migren tetikleyebilir. Uykusuzluk da migreni tetikleyen nedenlerden biridir. Toplumda çok sık gördüğümüz şudur, genç bayan hastalarımız ağrılarını gidermek için çok sık ağrı kesici kullanırlar. Bu da daha çok ağrılara sebep olur. Migren için ağrı kesici aldıkça baş ağrısı giderek artar. Migren şikayeti olan hastaların belli sıklıkla doktor kontrolüne gelmelerini öneriyoruz. Çünkü, bizim verdiğimiz tedavi sadece ağrı kesici tedavi değil, migren ağrısının gelişmesini engelleyen tedavilerdir. Böylece hastaların çok sıkı ağrı kesici kullanmalarına engel oluyoruz. Günümüzde migren için artık oldukça iyi ilaç tedavileri mevcut. Hastaların ağrılarını belirgin ölçüde azaltabiliyorlar. Kronik migren dediğimiz yani ayda 15 binden fazla baş ağrısı olan insanların olduğu durumda da ve güzellik merkezlerinde kullanılan botoks ilacının kullanılmasıyla kronik migren ağrılarını belirli ölçüde azaltabiliyoruz” diye konuştu.
Migrenin kişinin yaşam kalitesiyle çok alakalı bir hastalık olduğuna hatırlatan Prof. Dr. Sait Belirgen, migrende kişinin kendi kendinin doktoru olmak zorunda olduğunu dile getirdi. Belirgen, "Uykusuzluk, aşırı stres, kendine yaramayan gıdaların yenmesi ve aşarı yorgunluktan kaçınması durumunda kişi, hayatını daha rahat ve ağrısız geçirir. Migren genelde kadınlarda olduğu için, ostrojen hormonu ile ilişkilendirilmiştir. Kadınlar menopoz çağına girdiğinde migren ağrıları kendiliğinden kaybolur. Migren öldürücü değildir, fakat kişinin günlük yaşam kalitesini ciddi oranda bozabilen kronik bir hastalıktır. Bu ağrıları önemsemeyip ağrı kesicilerle geçirilmesini istemiyoruz" diye konuştu.