Ağrı'nın köyünden Hollywood'a uzanan yönetmen Tekin Girgin, genç sinemacılar yetiştirmek istiyor

Memleketini ziyaret eden Girgin: - "Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi bünyesinde genç sinemacılar için 'film okulu' açmak istiyorum. Bu konuda yurt dışına çıkmadan rektörümüz ile görüşüp projeyle ilgili ilk adımı atmak istiyorum" - "16 yıl sonra Ağrı'ya dönebildim. Benim bir hedefim vardı, 'Hollywood'da bir şey yapmadan Ağrı'ya dönmeyeceğim' demiştim"

ABDULLAH SÖYLEMEZ - Ağrı’nın köyünden çıkıp Hollywood'da yönetmenliğe kadar uzanan başarı hikayesiyle adından söz ettiren 41 yaşındaki Tekin Girgin, Türkiye'de "film okulu" açarak tecrübesini genç sinemacılara aktarmayı hedefliyor.

Hamur ilçesine bağlı Kaçmaz köyünde dünyaya gelen ve çocuk yaşlarda sinemaya ilgi duymaya başlayan Girgin, 2001 yılında kazandığı Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü'nden mezun olmasına kısa süre kala eğitimini yarıda bırakarak sinema hayaliyle ABD'ye gitti.

Reklam
Reklam

Burada film okullarında eğitim alan ve tüm zorluklara rağmen kendi çabasıyla hayallerinin peşinde koşan Girgin, yaptığı filmlerle Hollywood'da yönetmen koltuğuna oturma başarısı gösterdi.

Başarılı yönetmen Girgin, uzun yıllar sonra doğup büyüdüğü toprakları ziyaret ederek anılarını tazeledi.

Ağrı Dağı bölgesini ve tarihi İshak Paşa Sarayı'nı ziyaret eden Girgin, çocuk yaşlarda Ağrı Dağı manzarasına karşı fotoğraf çektirdiği iki arkadaşıyla, yıllar sonra yine aynı kadrajda buluşarak poz verdi.

- Üniversite yıllarında İstanbul'a giderek setlerde figüranlık yaptı

Tekin Girgin, AA muhabirine, üniversite okurken her zaman aklında sinemanın olduğunu ve yaz tatillerinde İstanbul'a giderek setlerde figüranlık yaptığını söyledi.

İlk başlarda sinema sektörüne girmek için ne yapacağını bilemediğini ifade eden Girgin, şöyle konuştu:

"Bir gün ya Avrupa ya da ABD'ye gitmeye karar verdim. Aslında her şey bir ay içerisinde oldu. Hacettepe Üniversitesinden mezun olmadan 2 ay önce tesadüfen tanıştığım Amerikalı bir arkadaşım vardı. Ben ona Türkçe dersi veriyordum, o da bana İngilizce dersi veriyordu. Samimiyetimiz vardı ve bir gün ona Amerika'ya gitmem için bana yardımcı olmasını istedim. O da bana vize almam konusunda yardımcı oldu ve bu da benim için unutulmaz bir fırsat oldu. Sonrasında da Amerika'ya gittim."

Reklam
Reklam

Girgin, Türkiye'de o dönem imkanların kısıtlı olması nedeniyle sinema sektörüne giremediğini belirterek, Amerika'da hedefine ulaştığını ve olması gereken yerde olduğunu dile getirdi.

- "Dünyanın en yetenekli insanlarıyla yarışmanız gerekiyor"

Amerika'ya alışmasının hiç kolay olmadığını ve çok zorlu çektiğini aktaran Girgin, "Orada dil, kültür ve çevreyi öğrenmek zorundasınız. Yaklaşık 6 yılım, ne yapacağıma karar vermekle geçti. Bir gün film okullarına başvurduktan sonra Santa Barbara'daki Brooks Enstitüsü'nden burs kazanınca New York'ta her şeyimi satıp Kaliforniya'ya yerleştim. Bunun yanında çok çalışmanız gerekiyor. 100 adım geride başlıyorsunuz ve oraya adapte olmaya çalışıyorsunuz. Dünyanın her tarafından en yetenekli insanlar oraya geliyor. Onlarla yarışıyorsunuz. Bir koşu bandında koşuyorsunuz. Onları geçmek için gece gündüz demeden çalışmanız gerekiyor. Akıllıca çalışmak gerekiyor. Çalışmakta yetmiyor, çevre edinme ve liderlik olması gerekiyor." diye konuştu.

Film okullarının imkanlarını sonuna kadar kullandığını anlatan Girgin, çabalarıyla büyük tecrübeler edindiğini ifade etti.

Reklam
Reklam

İlk filmi olan "Your Place or Mine"ın Uluslararası Santa Barbara Film Festivali’nde “En İyi Yönetmen” ve "En İyi Film" ödülünü almasının kendisini mesleğe adapte ettiğini aktaran Girgin, şunları söyledi:

"Mezun olduktan sonra bir filmde sanat yönetmenliği yapıyordum. Sanat yönetmeni işten atılmıştı ve filmin 3 gün sonra çekilmesi gerekiyordu, zaman çok sınırlıydı, ben de gece gündüz demeden çalışıp seti hazırladım. Bu yönetmenin çok ilgisini çekti. Yönetmenle arkadaş olmaya başladık. Yaptığım işleri beğendiği için beni başkalarıyla tanıştırdı. Stüdyodaki prodüktörler işlerimi beğendikten sonra 'Troy The Odyssey' senaryosunu gönderdiler. Ben de senaryoyu baştan aşağı okuyup notlar alarak düzelttim. Bu da onları memnun etti çünkü senaryoyu çok düzeltmiştim. Bu filmi benim çekmemi istediler. 'Troy The Odyssey' filmini Türkiye'de çekmeyi çok istedim çünkü bu filmin asıl toprağı Çanakkale'dir. Stüdyodan beni arayıp filmin Tayland'da çekmemizi söylediler ve biz orada çektik."

- "Türkiye'de genç sinemacılar için 'film okulu' açmak istiyorum"

Reklam
Reklam

Türkiye'de potansiyeli olan genç sinemacılara yardımcı olmayı hedeflediğini vurgulayan Girgin, şunları kaydetti:

"Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi bünyesinde genç sinemacılar için 'film okulu' açmak istiyorum. Bu konuda yurt dışına çıkmadan rektörümüz ile görüşüp projeyle ilgili ilk adımı atmak istiyorum Çocukken köyden Ağrı merkeze gelmek bile bizim için hayaldi. O zamanlar köyde elektrik ve okul yoktu. İnsan istedikten sonra hiçbir şey imkansız değildir. Her şeyin bir yolu kesinlikle vardır. Bir şeyi çok seviyorsanız ve onun için gece gündüz demeden emek veriyorsanız, bu emeğin karşılığını mutlaka bir gün alıyorsunuz. Hayallerinizin peşinden gidin ve sevdiğiniz işi yapın. Sevdiğiniz işi yaptığınız zaman gerçekten başarılı oluyorsunuz. 16 yıl sonra Ağrı'ya dönebildim. Benim bir hedefim vardı, 'Hollywood'da bir şey yapmadan Ağrı'ya dönmeyeceğim' demiştim."

Hollywood'da akademi üyesi ve ABD'de "Televizyonun Oscarları" olarak nitelendirilen Emmy Ödülleri'ne oy veren tek Türk yönetmen olduğunu vurgulayan Girgin, Türkiye'de yeni projeler hayata geçirerek tecrübesini genç sinemacılara aktarmak istediğini sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: