Ağustos'ta ekranlarda!

Yedi yıl aradan sonra Çocuklar Duymasın, tekrar başlıyor. Ağustosta atv'de olacak.

Türk televizyonlarında, Guinness Rekorlar Kitabı'na girecek kadar tekrarı yapıldı, her defasında yüksek reytingler aldı. Yaratıcısı Birol Güven bile bu başarının formülünü hâlâ tam çözemediğini söylüyor.

Yedi yıl aradan sonra Çocuklar Duymasın, tekrar başlıyor. Ağustosta atv'de olacak. Burcu Güven harıl harıl müzikleriyle uğraşıyor. Birol Güven ise kalemini yeniden konuşturmanın heyecanını yaşıyor.

BİROL GÜVEN

* 1 Mayıs'ta Taksim'de olmayı istiyorum. 1 Mayıs doğum günüm. Şirket sahibi olsam da, bir de senarist şapkam olduğu için, kendimi emekçi gibi görüyorum.

* Diğer insanlara sinir bozucu gelebilir. Çünkü çok mutlu bir evliliğimiz var. Monoton yaşamı seviyorum. Şikâyetçi değilim.

* Çocuklar Duymasın sanki yarım kalmış gibi hissediyorum. Yeniden çekmek istememin en büyük nedeni de yeniden yazmak istemem. Beş yıldır yazmıyorum. Çok özledim.

* Çocuklar Duymasın'ı politize edeceğim. Müthiş güncel bir şey yapacağım. Haberleri bile seyretmenize gerek kalmayacak.

* 1 Mayıs mitinginin o evde konuşulmasını, Haluk'a anlattırmayı çok isterim. Hiçbir dizide politika konuşulmuyor. Hep entrika odaklı diziler.

BURCU GÜVEN

* Birol bana çok komik aşk mektupları yazardı. O mektupları alır, okul kantininde arkadaşlarıma okurdum. Her biri bir sit-com bölümü olabilirdi.

* Bir gün ajansta çalışan bir arkadaşım 'O mektupları bana versene,' dedi. O aşk mektupları da biraz sebep olmuştur, Birol'un senarist olmasına diye düşünüyorum.

* Konforlu bir eştir. Erken yaşta evlendim ama Birol evliliğin ağırlılığını bana hiç hissettirmedi. Mesela bir kez bile fatura ödemeye gitmedim.

* Yemek yemesi hızlıdır, problem çözmesi hızlıdır. Konsantre olduğu anda mümkün değil başka bir şeye kanalize olamaz.

- Siz gelmeden Burcu Güven'le o meşhur aşk mektuplarınızı konuşuyorduk. 'Beni zekâsıyla tavladı,' dedi sizin için..

- B.G: (Gülüyor) Başka bir numara yok ki.

- Burcu Güven: Bir gün Man Ajans'ta çalışan bir arkadaşım 'O mektupları bana versene,' dedi. Yani biraz benim sayemde oldu. O aşk mektupları da biraz sebep olmuştur, Birol'un senarist olmasına diye düşünüyorum.

- Reklamlardaki size benzeyen adamdan haberdar mısınız?

- B.G: Hayır. Erkekler unutarak, kadınlar hatırlayarak yaşarmış. Ahmet Altan'ın lafı galiba. Bazı şeyler anlamsızlaşıyor zaman geçtikçe ama kadınlar onu anlamlandırıyor unutmayarak... Ne olmuş o reklamdaki adama?

- Burcu G: Flört dönemimizde bir Halley reklamı vardı. Oradaki adam sana o kadar benziyordu ki, seni özlediğimde onu beklerdim, çıksın diye...

- B.G: Tom Cruise mu? (gülüyor)

- Çocuklar Duymasın'daki Meltem'i eşinizden etkilenerek mi yaratmıştınız?

- B.G: Evet. İnsan yazmaya başladığında ister istemez bilinçaltı, cebindekileri yazıyor. Beş yıldır senaryo yazmıyordum. Şimdi ilk bölümü yazdım. Tabii performans baskısı var ama yazdıkça rahatladım. Hem özlemişim hem de yazacak çok şey birikmiş.

- Senaristlik, sizi yapımcılıktan daha çok heyecanlandırıyor gibi.

- B.G: Geçen gün kızım sordu, 'Baba sen ne iş yapıyorsun?' diye. 'Kızım ben yapımcıyım,' dedim, 'Hayır baba sen hiçbir şey yapmıyorsun,' dedi. 'Tamam işte, hiçbir şey yapmayan, yapımcı odur,' dedim. Yani o bir nevi koordinatörlük, üreticilik yok içinde, ticari bir kimlik. Çok da gurur duymuyorum.

- Çocuklar Duymasın'da yedi yıllık bir zaman aşımı var...

- B.G: Evet. Yazacak çok şey var. O küçük meseleler şimdiki hiçbir dizide yok. Dizi ağustosta başlıyor. Birinci bölümü yazdım. Şimdi ikinci bölümü yazıyorum. Konusu, otomatik ödemelerle ilgili.

- Evliliğinizde fatura vs. ödemelerini siz yapmışsınız...

- B.G: Evet. Burcu'nun o taraklarda bezi yoktur

.- Burcu G: Konforlu bir eştir. Erken yaşta evlendim ama evliliğin ağırlığını hissettirmedi bana. Bir kez bile fatura ödemedim. Her şeyin sorumluluğunu üstlenen bir karakter.

- B.G: Benim olduğum yerde her şey üstüme kalır.

- Burcu G: Çünkü bir yandan da her şeye hâkim olmak istiyor. O yüzden de pek çok şeyi üstlenmek zorunda kalıyor. Yani ne kadar hâkimseniz, o kadar şeyi yükleniyorsunuz.