'Ağzın Kokuyor' kime denilebilir?

Koku alma duyusu -veya olfaction- en önemli duyularımızdan biri ve beynimizin duygu, hafıza ve yaratıcılığı etkileyen kısmında. Koku alma duyusu 24 saat boyunca çalışır ve hiçbir zaman “kapatılamayan” tek duyudur.

Vücudun ilk ve en tanımlayıcı deneme mekanizmasıdır, bir ortamın iyi ya da kötü olduğunu anında değerlendirir. Ve belki de en önemlisi, kendini iletişimde göstermesidir: Bir insanı aklınıza, kalbinize birkaç küçük ama önemli özelliğiyle kazırsınız. Bunlardan bir tanesi de kokusudur.

Kendi kendimize zihnimizde yaptığımız bu kodlamayı size şu şekilde anlatabilirim: Koku, hem şuurlu hem de şuursuz olarak etkisi altında kaldığımız çok karmaşık etkilere sahip bir duyu. Bir kere, koku algılaması esnasında beynimizin çok büyük bir bölümü etkilenir ve faaliyetlerini artırır. Bunlar arasında en önemli kısımlar, hislerimiz ve hafızamızın oluşumunda çok önemli rol oynayan sistemlerdir. Bu bölgelerin uyarımı sayesinde farklı kokular ruh durumumuzda belirgin değişiklikler meydana getirebilirler. Güzel olarak nitelediğimiz kokular zihinsel enerjimizi artırıp odaklanmamızı kolaylaştırır, hafızamızı güçlendirip stresi azaltmada yardımcı olabilir. Koku duyusunun ayrıca hafıza ile ilgili bölgelerle doğrudan bağlantı yapması da koku ile hafızanın yakın ilişkisini açıklar. Hayatın belli bir döneminde belli duygusal durumlarla ilişkili olarak kaydedilmiş olan koku sinyalleri, yıllar sonra bile koklandığında hemen o anların canlanmasını sağlar; bunu hepimiz tecrübelerimizden biliriz. Mesela yıllar önce sırılsıklam aşık olduğunu o adamın kokusunu hatırlamaya çalışın şimdi...Belki de odaklanmanıza bile gerek kalmadan o kokuyu anımsadığınızı tahmin edebiliyorum... Ve aynı şekilde kötü kokular da benzer ama olumsuz etkiler gösterebilmektedir. Kötü kokan herhangi bir şey ya da insan hafızamıza o şekilde yerleşir.

Reklam
Reklam

Kokuyu hep soyut bir kavram gibi algılıyoruz. Koku, elle tutulmadığı ve gözle görülmediği için böyle yapıyor olabiliriz; ancak işin aslı hiç de öyle değildir. Koku son derece somutdur. Çünkü duygularımız, hayatımızı soyut yollardan etkiler. Hissettiğimiz her şey, sonuç olarak hayatımızda bir şekilde vücut bulur çünkü.

Şimdi gelelim asıl meseleye: Belki de söylemeye çekindiğiniz ama aslında son derece normal olan ve benimle rahatlıkla paylaşabileceğiniz konuya...

Nefes aldığımız, beslendiğimiz konuştuğumuz en özelimiz ağzınız kokuyorsa bunu kime sorabilirsiniz? Kim arkadaşına, sevgilisine, eşine ağzının koktuğunu söyleyebilir? Ve hatta bu soruyu soran kişiye, üzülmesin diye, hayır bile denebilir. Eğer ağız kokusu sosyal bir problem oluşturmasaydı belki de bir hastalık olarak görülmeyecek, tedavisi için gayret sarf edilmeyecekti. Yüzde 90 oranında ağız içinden kaynaklanan sorunda mide-bağırsak ya da üst solunum yolu rahatsızlıklarının da etkisi bulunuyor.

Nefes kokması sorunu yaşamak hiç de hoş bir durum değil. Ancak zamanında hekime başvurulduğunda ve doğru sebep tespit edildiğinde bu hastalığa çözüm bulmak çok kolay. Halk arasında ağız kokusu olarak bilinen nefes kokusu, erişkinlerin birçoğunda ömürlerinin bir bölümünde ya da sürekli olarak görülüyor. Zaten ağız kokması çocukluktan başlayan bir rahatsızlık değil. Daha çok yetişkin dönemde ortaya çıkıyor.

Reklam
Reklam

Ağız içinden kaynaklanan kokunun sebepleri ne mi?

· Diş eti hastalıkları

· Çürük dişler

· Yetersiz ağız hijyeni

· Sürekli ağız kuruluğu

· Kokulu yiyecekler ve içecekler

· Sigara kullanımı

Diş eti hastalığı toplumda çok önemli bir sorundur. Diş eti kanamasını normal kabul eden çok insan vardır. Kanayan diş eti hastalıktır. İleride diş kaybı ve sistemik pek çok hastalığın nedenidir. Acil olarak tedavisi gerekir. Başlangıç olarak detaylı bir diş taşı temizliği yapılmalıdır. Hastanın diş fırçalama alışkanlığı en üst noktaya getirilmelidir. Sonrasında hastalığın seviyesine göre tedavi uygulanır.

Bu tedavi sonrası ağız kokusu şikayeti tamamen ortadan kalkar.

Yani diyeceğim o ki, ağız kokusu tedavi edilen bir durumdur ve bu şekilde yaşamanız asla gerekmez. Yapılacak tek şey problemi görmek ve hekime başvurmaktır.