Ahiliğin Amacı Ve İlkeleri

Saadet Partisi (SP) Kilis Halkla İlişkiler Başkanı Mehmet Sebahattin Ekmekpişiren, ahiliğin yüz yıllara dayanan köklü bir kültür olduğunu söyledi.

Ekmekpişiren, 81 ilde çeşitli etkinliklerle Ahilik Haftası kutlandığını belirterek şu ifadelere yer verdi:

"Böylesi milli ve manevi değerlerimize önem verilmesi bizleri son derece memnun etmiştir. Ahilik adalet, emniyet, çalışma, bilim, akıl ve ahlaklı olmayı da beraberinde getiren bir kültürdür. Elini, sofranı açık tut, kapını açık tut, gözünü bağlı tut, eline beline ve diline sahip ol gibi ilkeleri de vardır. Ahiliğin amacı ise anayurtlarından kopup gelen yerel halkın başka dille konuştuğu başka dine inandığı başka gelenek ve göreneklere bağlı bulunduğu yeni yurtlarında tüm meslek gruplarıyla Anadolu’da kendi sanatlarına ve ticaretlerine yeni yaşam alanı açma çabasıdır. Ahi kuruluşlarında ihtiyaç ticaretten önce gelir. Ahilikte kazanca değil helalliğe önem verilir, çapulculuğu önler, can ve mal güvenliğini sağlayıp ticaret ahlakını da kurmak gibi hayırlı vazifelerde yapmıştır. Ahilik birbirlerini seven sayan birbirine yardım eden fakiri gözetleyen, çalışmayı ibadet sayan din ve ahlak kurallarına sıkı sıkıya bağlı esnaf ve sanatkarların iş teşkilatı anlamına gelen, hem sosyal, hem kültürel yapılara ait bir terimdir. Ahilik yolunda çok yükselmiş kişilerine unvanlar verilir ve böyle kişiler ondan sonra hep bu unvanla anılırdı. Bu nedenle ahiliğin kurucusu Ahi Evran’ın bir rivayete göre adı Mahmut olduğu halde kendisine Nasrettin lakabı verilmiştir. Ahilik sanatın, ticaretin ve mesleğin, olgun kişilik, güzel ve doğrulukla yoğrulduğu, kökleri çok eskilere uzanan bir geleneğimiz, yüzyıllar boyu toplumumuzun sosyal ve ekonomik omurgasını oluşturan bir örgütlenme şeklimiz, toplumsal kimliğimiz açısından daima sahiplenmemiz gereken çok özel bir kültürümüzdür. Ahilik 12’nci ve 13’üncü yüzyıllarda Anadolu’da kurumlaşmasını tamamlayan, günümüz şartlarında bile örnek bir sivil toplum örgütlenme modelidir. Dini, askeri, siyasi, toplumsal ve kültürel fonksiyonları içinde bulundurabilen ahilik, hoşgörü ve kardeşlik kültürüne de çok önem vermiştir. Ahilik kelime olarak Arapça 'kardeşim' anlamına gelen 'ahi' kelimesinden gelmekte. Ahilik kelimesinin Türkçe kökenli ‘akı’ kelimesi ‘eli açık cömert yiğit gibi’ anlamlara gelen birbirlerini seven ve kollayan ahlakı kendilerine prensip olarak kabul etmiş, toplumda sosyal ve ekonomik denge sağlamaya çalışılmıştır. Ahilik bir meslek örgütü olmasının yanı sıra teşkilata giriş kuralları, töreleri ve sırları olan bir tasavvuf kurumudur. Ahilikte temel ilke, örgüte üye olanların mutlak eşitliğidir, üyelerin hepsi birbirinin kardeşidir. Ancak aşama bakımından küçükten büyüye doğru sonsuz bir saygı vardır. Ahilik yalnızca Türk insanının değil dünya toplumlarının örnek alması gereken bir insanlık ve ahlaki güzellikle doğrulukla, olgunlukla yoğrulan bir sistemdir. Ahilik ayrıca her yıl ekim ayının ikinci haftasında başlayıp hafta sonlarına kadar çeşitli şenlikler düzenlenir, ustalar ve kalfalar, çıraklar birbirleriyle kaynaşırlardı. Halkımızla da iç içeydiler. Bir kalfa askere gidene kadar aynı ustanın yanında kalır asker dönüşü eğer işyeri açacaksa ustasının rızasını alarak işyeri kurarlardı. Şimdi bizler ahilik kültürünün günümüzde yeniden filizlenmesini istemeliyiz ve esnaflık kültürüne sahip çıkmalıyız. Elleri öpülesi o elleri nasırlı emekçi ustalarımız esnaf ve sanatkarlarımıza sahip çıkmalıyız, hasta olanları ziyaret edip halini hatırını sormalı, yaşlı olup ta işyerlerini terk etmeyen esnaflarımızı da işyerlerinde ziyaret edip halini hatırını sormalıyız. Çünkü birçok meslek erbabımızdan kimileri yaşlılıktan mesleklerini terk etti veya terke zorlandı kimi esnaflarımızda vergilerini ve işyerleri kiralarını ödeyemediklerinden iş yerlerini kapatmak zorunda kaldılar. Bizler kaybolup giden ve unutulan mesleklerimizi yeniden nasıl canlandırabiliriz onun hesaplarını yapmalıyız. Valilik, belediye, esnaf odaları halk eğitim merkezleri ve çok amaçlı toplum merkezleri el sanatlarımızı ve kaybolan mesleklerin günümüze tekrardan kazandırmanın yollarını aramalı, ahilik kültürünün günümüzde yeniden filizlenmesini istemeliyiz. Valiliğin ve esnaf odalarının yapacakları ahilik şenliklere mutlaka katılmalıyız. Ahilik şenliklerinde mutlaka halka açık alanları tercih etmeliyiz. Geçtiğimiz hafta valilik nezdinde KESOB tarafından yapılan LYS birincilerini ve okul müdürlerini plaket ve altın ile ödüllendirilmeleri, bunun Ahilik Haftasıyla da birleştirilmesi olayında yapılan harcamaları üstlenen KESOB Başkanı Şevket Memiler ve yönetimi başta olmakla beraber emeği geçenleri de kutlarım. Ve seneye şenliklerin bu yılkinden daha farklı, daha coşkulu bir şekilde kutlanmasını arzu ederiz."