Ukrayna'dan özel uçakla Erzincan'a getirilen ilk kafile aile için Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın katılımıyla Erzincan Havallimanı'nda tören düzenlendi.
Erzincan Belediyesi Mehter Takımı'nın marşlar seslendirdiği törende, Ahıskalı aileler ellerindeki Türk bayraklarıyla mehter marşlarına eşlik etti.
Törende konuşan Akdoğan, Ahıskalı aileleri, "Vatanınıza, can Erzincan'a hoş geldiniz" diye selamladı.
Ahıskalı Türkler'in uzun yıllar büyük acılar yaşadığını ifade eden Akdoğan, şunları söyledi:
"Ancak biliyoruz ki dünyanın neresinde yaşarsa yaşasınlar, neresinden gelirse gelsinler, bu topraklar, Türkiye, bizim vatanımız olduğu kadar, Ahıskalı soydaşlarımızın da vatanıdır. Sizler kendi vatanınıza hoş geldiniz. Çok acılar çektiniz. Uzun bir zaman geçti ama yine sılanıza ulaştınız. Ahıskalı soydaşlarımız, bin 800'lü yıllardan itibaren aramıza sınırlar girdi ama gönüllerimiz arasında hiçbir mesafe girmedi. Bu insanlarımız büyük acılar yaşadılar 1944 yılında 2. Dünya Savaşı'nın yaşandığı o dönemdeki trajediler... Ahıskalı kardeşlerimiz, soydaşlarımız, trenlerle bir bilinmezliğe doğru gittiler. 120 bin kişi trenlere dolduruldu, nereye gittikleri belli değildi. Kuru bir yaprak gibi dünyanın dört bir yanına savruldular. Evet, bugün dünyanın 9 ülkesinde Ahıska Türkleri yaşıyorlar. İkinci bir trajedi 1989 yılında yaşandı. Yine acıyı çekenler Ahıskanlı kardeşlerimiz oldu. Yine sürgün edildiler. Yine cefa çektiler."
"TÜRKİYE, AHISKA TÜRKLERİ'NE SAHİP ÇIKMIŞTIR"
Akdoğan, Türkiye'nin yarım asır içerisinde iki defa yerinden edilen kardeşlerine sahip çıktığını, onları hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti bütün kurumları ve hükümetleriyle Ahıska Türkleri'ne sahip çıkmıştır. Onları hayal kırıklığına uğratmamıştır. Bugüne kadar 30 bin Ahıskalı Türk vatandaşımız oldu ve buraya yerleşti. Bunların yaklaşık 25 bini AK Parti iktidarı döneminde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldular. Bugün AK Parti iktidarı, dünyanın neresinde bir mazlum ve mağdur varsa ona sahip çıkıyor ve şefkat eli uzatıyor ama özellikle Osmanlı yadigarı eserlere ve insanlara her bir tarafta sahip çıkıyoruz. Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Ortadoğu'da, Kuzey Afrika'da, Osmanlı yadigarı ne kadar eser varsa ayağa kaldırıyoruz, ne kadar topluluk, halk, insan varsa onlara kucağımızı açıyoruz."
"BURASI MERHAMETİN VE ŞEFKATİN ADRESİDİR"
Türkiye'de dünyanın her bir tarafındaki insanlara sahip çıkan bir iktidarın var olduğuna dikkati çeken Akdoğan, Bayırbucak Türkmenleri, Afganistan'a, Afrika ülkelerine, Suriyelilere yardım eli uzatanın da Türkiye olduğunu ifade etti.
Akdoğan, Türkiye'nin yurt dışındaki insanların mutluluğu ve huzuru için yaptığı yatırımlar ve yardımlar hakkında bilgiler vererek, şunları söyledi:
"Şimdi Mevlana Celaleddin-i Rumi Türk Afgan Kız Üniversitesi'ni yapıyoruz. Afganistan'da, tüm ülkelerde, şehir şehir camiler, hastaneler yapıyoruz. Afrika'da bütün mazlum halklara sahip çıkıyoruz. Türkiye ne kadar güçlü olursa işte bu kardeş halklar da o kadar huzur içinde oluyor. Erzincan'da huzur ve mutluluk içerisinde yaşayacaksınız. Burası merhametin ve şefkatin adresidir. Can Erzincan'ın o can kardeşleri, Ahıskalı kardeşleri kucaklayacaklar."
"BİZİM VİCDANIMIZ VAR"
Tüm bunları yaparken bazen, "Neden Türkiye'nin imkanlarını yurtdışındaki insanlara harcıyorsunuz" diye eleştirilere maruz kaldıklarına işaret eden Akdoğan, "Ülkemizde 2,5 milyon Suriyeli var. Türkiye'de onlara kucak açmış durumdayız. Biz de diyoruz ki bu bizim ahlaki ve insani bir görevimizdir. Bizim petrol kuyularımız, doğalgaz rezervlerimiz yok ama vicdanımız var ve vicdanımızın sesini dinliyoruz ve dinleyeceğiz" diye konuştu.
AHISKALI TÜRKLER YENİ EVLERİNDE
Akdoğan konuşmasının ardından Ahıska Türkü ailelere, Erzincan'ın Üzümlü ilçesinde TOKİ tarafından yaptırılan ve kendileri için dayalı döşeli hazırlanan dairelerin anahtarlarını dağıttı. Törenin ardından aileler, evlerine götürülerek yerleştirildi.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan'ın eşlik ettiği aileler, yeni evlerini görünce büyük mutluluk yaşadı.
AHISKA TÜRKLERİ KİMDİR
Gürcistan’ın Ahıska bölgesinden gelen Türk asıllı Müslüman nüfusuna verilen addır. Rusların bu bölgeye verdiği coğrafî isim, Meshetya'dır. Bundan dolayı Meshet Türkleri olarak da adlandırılırlar.
Ahıska Türkleri, 1944 yılında Stalin tarafından iki saat içinde tren vagonlarına doldurularak, gidecekleri yere kadar aşağı dahi inmemek koşulu ile kapalı tren vagonlarında Orta Asya'ya sürülerek Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a yerleştirildi.
Bu sürgünün Stalin'in Karadeniz kıyılarını Türklerden temizleme operasyonunun bir parçası olduğu Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra açıklanan arşivlerde ortaya çıkmıştır. Aynı kaderi paylaşan Kırım Tatarları ve Ahıska Türklerinin bu hazin sürgününde binlerce insan yolda öldü.
(AJANSLAR)