SAMSUN (İHA) - Samsun Doğupark Sahili'nde meydana gelen olay sonrası "Ahlak Zabıtası" haberinin gazete ve televizyon kanallarında yer alması üzerine Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili soruşturma başlattı.
Samsun'un medyada Tahran'a benzetilmesine sebep olan haberler doğrultusunda Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Gökçınar tarafından başlatılan soruşturma tamamlandı. Belediye görevlilerinin yetkilerini aşarak sahilde oturan gençleri ikaz edip bulundukları yerden kaldırmaları üzerine harekete geçen Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Gökçınar, Büyükşehir Belediyesi'nde görevli zabıta memurları Arif Yalçınkaya (35), Mehmet Atlı (41), Cemil Taflan (47), Recai Kavaklı (26) ile haberi yapan Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Şenol Çakır ve ATV televizyonu muhabiri Serdar İpek hakkında, görev sınırını aşarak kişilere keyfi muamele, basın yoluyla hareket ve iftira suçlarında soruşturma başlattı. Yürütülen soruşturma sonucu Başsavcı Ahmet Gökçınar, olayla ilgili takipsizlik kararı vererek hazırlık soruşturması sırasında şu sonuca vardı:
" 20.09.2004 tarihinde Samsun il merkezinde bulunan 'Doğupark' isimli gezinti ve eğlence yerinde yapılan çekim ve röportajların 22.09.2004 tarihli akşam haberlerinde görsel medyada, bir sonraki gün ise ulusal basında yayınlanması sonucu çıkan haberlerin ihbar kabul edilmesi üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığımızca başlatılan soruşturma sonucunda elde edilen delillerin incelenmesinde; olay tarihinde Samsun Büyükşehir Belediyesi'nde görevli müşteki sanık ve sanık zabıta memurlarının Doğupark mevkiinde, mevzuatın kendilerine verdikleri olağan denetimleri yaptıkları esnada, çevrede bulunan ve el ele, omuz omuza dolaşan genç insanlara müdahale ettikleri, oturdukları yerin uygunsuz olduğu konusunda uyardıkları, çimlerin üzerinde bulunanları daha da uygun bir yere davet ettikleri, bazı medya organları tarafından yapılan yayınlarla ortaya atılmıştır. Bizzat dinlenen sanıklar iddiaları tamamen reddetmişler, bunun üzerine olayın gerçekleştirildiği mevkide bulunan esnaf ve vatandaşlar ayrım yapılmaksızın dinlenmiş, alınan beyanlarda zabıtanın kişilere karşı şiddet uygulayarak veya korku salarak herhangi bir uygulama yapmadığı, bilakis olay mahallinin gezinti alanı olması nedeniyle kötü niyetli insanların, orada spor yapmak ve dinlenmek amacıyla bulunan şahısların rahatsız etmelerinin önüne geçmeleri nedeniyle, zabıta görevlilerinin uygulamalarında son derece memnun oldukları ifade etmişlerdir. Ayrıca müşteki sanık olan zabıta memurları Arif Yalçınkaya ve Mehmet Atlı, haberi yapan Şenol Çakır ve Serdar İpek'in kendilerine basın yoluyla hareket ve iftira attıklarını iddia ederek şikayetçi olmuşlardır. Yapılan araştırma sonucu görevli zabıta ekiplerinin insanların özel hayatına müdahale etmeyip, kötü niyetli kişilerin özellikle küçük yaşta kız çocuklarının cinsel istismar edilmelerini önlemeye çalıştığı tespit edilmiştir. Uyarıyı zabıta ekipleri değil de herhangi anne-baba veya sivil vatandaşın yapması nasıl suç sayılmaz ise zabıta ekiplerinin yaptığı ise suç sayılamaz. Görevli zabıta ekipleri bu olayları asla kabul etmeyip olayın sanıkları Şenol Çakır ve Serdar İpek'in gazeteci olarak röportaj yapmak amacıyla kendilerine gelerek yardım istemeleri ve komplo kurmaları sonucu böyle bir yapıldığını ifade etmektedirler. Yapılan araştırma sonucu belediye görevlilerinde uygulama konusunda herhangi bir talimat ve yetki verilmediği ortaya çıkmıştır. Sanık Şenol Çakır ve Serdar İpek'in komplo kurarak haber yaptıklarına dair zabıta görevlilerinin iddiadan başka somut delil mevcut değildir. Yasal unsurların oluşmaması görevli sanık zabıta memurları hakkında görev sınırlarını aşarak kişilere keyfi muamele suçundan dolayı ve sanıklar Şenol Çakır ve Serdar İpek'in isnat edilen basın yoluyla hareket ve iftira suçları için dava açmaya yeterli delil bulunmadığında takipsizlik kakarı verilmiştir."