Aynı işyerinde çalıştığı sevgilisi H.E. için Konya'dan İstanbul'a kaçan S.S.'yi öldürdükleri iddia edilen H.E. ve C.E.'nin davasına başlandı.
İlk celsesi görülen davada ifadesi alınan sanıklardan C.E., olayla ilgili hazırlanan iddianamedeki yazılanları kabul etmeyerek S.S.'ye ilişki teklifinde bulunmadığını ve onu bıçaklayarak yaralayanın kendisi olmadığını söyledi. S.S.'nin sevgilisi olduğu iddia edilen sanık H.E.'nin ise avukatı olmadığı için ifadesi alınamadı.
İstanbul 4.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya tutuklu sanık H.E.,C.E ve olayın gerçekleştiği gece mağdure S.S.'nin kaldırıldığı Taksim İlk Yardım Hastanesi'nde nöbetçi bulunan doktor Nilüfer Yozgan tanık olarak katıldı.
Duruşma sanıklardan C.E.'nin ifadesinin alınmasıyla başladı.C.E. ifadesinde şunları söyledi: 'Bayramdan 4 gün önce İstanbul'a geldim.Kız arkadaşım beni aradı ve otogara geldi. Gitmesini söyledik. O da 'Yarın giderim' dedi. Taksim'e gittik.
Soyadımız tutmadığı için de kalacak bir otel bulamadık. Restorana gittik ve burada bira içtik. Ardından Taksim parkına gittik. H.E. ile S.S.özel bir şeyler konuşacaklardı. Ben yanlarından ayrıldım. Daha sonra Zübeyde Hanım Parkı'na gittik. H.E. ile S.S. sahilde yan yana yürüyorlardı. S.S.suya düşünce H.E. çıkarmaya çalıştı.
Ben yanlarına gittiğimde tartıştıklarını duydum. S.S., H.E.'ye 'Sen nasıl erkeksin ben sana kaçtım sen beni geri göndermeye çalışıyorsun' diyordu. Daha sonra kız tokat attı. H.E.'de ona attı".
Bunun üzerine yanlarına gittiği için H.E.'nin kendisine kızdığını söyleyen C.E., eve gittiğini anlattı. Cumhuriyet savcısının olay sonrasında hazırladığı iddianamede belirtilenler üzerine hakimin ifadesi alınan sanık C.E.'ye 'H.E. ile S.S. parkta cinsel ilişkiye girdiler mi?'sorusuna C.E. "Belirtildiği gibi Maçka Parkı'nda çalılıkların arasında ilişkiye girip girmediklerini bilmiyorum" şeklinde cevap verdi.
C.E., ifadesine şöyle devam etti: "H.E., S.S.'yi sudan çıkarmaya çalışıyordu. Ben de yardım ettim. Sudan çıkardık. Parkta bulunan elektrik trafosunun altında duruyordu. Ben daha sonra eve geçtim.
H.E. geldi ve kızı gönderdiğini söyledi. H.E. ertesi gün bana Konya'ya gideceğini söyledi. 3 adet bilezik, 1 adet de cumhuriyet atını çıkardı ve bunları bozdurmamı istedi. Bunun üzerine amcamın kızı C.E.'yi yanıma alarak kuyumcuya gittim. Altınlar bozulduktan sonra amcamın kızı C.E.'ye 200 YTL, bana 900 YTL verdi. Kendisinde ise bin YTL vardı".
Hakimin, 'Sahilde dolaşırlarken H.E.ile S.S. arasında cinsel ilişki oldu mu veya senin iddia edildiği gibi cinsel ilişki talebin oldu mu?' sorusu üzerine C.E., "S.S. ile H.E. arasında sahilde de bir ilişki olmadı. Ben ise bir ilişki talebinde bulunmadım" diyerek cevap verdi.
Avukatı olmadığı için tutuklu sanık H.E.'nin ifadesinin alınamadığı duruşma tanık doktorun dinlenmesiyle devam etti. Olay gecesi yaralı S.S.'nin getirildiği Taksim İlk Yardım Hastanesi'nde nöbetçi olan doktor Nilüfer Yozgan ise gece geç saatlerde ambulansla getirilen yaralının bıçaklanma ve boğulma şüphesi olduğunu söyledi.
Yaralının baygın ve soğuk olduğunu anlatan Yozgan, "Yaralıya ilk müdahalesini yaptık, ısıtmaya çalıştık. Arada bir konuşmaya başladı. Sürekli 'Ali' diye birini sayıklıyordu. Ali'nin kim olduğunu sorduk. Sevgilisi olduğunu söyledi. Ali ile aynı yerde çalışıyorlarmış. Onunla beraber olmuş. Ali arkadaşıyla da beraber olmasını istemiş S.S. kabul etmemiş. Ali'nin arkadaşı hap getirip vermiş. Sonra yine teklif etmişler ancak yine S.S. kabul etmeyince Ali bıçaklamış. Hasta ara sıra uyuyor uyanıyor ve bunları anlatıyordu. Sabaha karşı saat 8.30 gibi öldü. Hasta ayrıca bize Ali ile10 gün önce evden kaçtıklarını da söylemişti" diye konuştu.
Mahkeme sanık ve tanık ifadelerinin alınmasının ardından eksiklerin tamamlanması için ertelendi.