İçişleri Bakanı Süleyman Soylu CNN Türk ekranlarında Ahmet Hakan'ın sunumuyla yayınlanan Tarafsız Bölge programına konuk oldu.
Ahmet Hakan'ın canlı yayında yönelttiği "'Konya için iyilik vakti', 'Bir iyilik yap yarınlar için' diye Konya Belediyesi tıpkı Ankara gibi, İstanbul gibi benim anladığım kadarıyla yardım toplama kampanyası yapmış. Buna da müdahale ettiniz mi?" sorusuna Bakan Soylu, şu ifedelerle cevap verdi:
"Şimdi şunu ifade etmek isterim bizim genelgemiz iki, üç belediyeyi kapsayan bir genelge değil. Sendikalar, vakıflar, dernekler ve yerel yöneticiler. Biz bunu nasıl gördük. Tam da Konya Belediyesi'nden, Ankara Belediyesi ve İstanbul Belediyesi'nden.
Benim diğer belediyelerden bir haberim yok. Hemen Konya Valisi'ni de aradık. İstanbul Valisi'ni aradık. Ankara Valisi'ni aradık. Biz bu arkadaşları uyardık. Dedik ki 'Sizin böyle bir hakkınız söz konusu değil.' Konya Valisi hemen belediye başkanımızla görüştü ve belediye başkanımız kampanyayı durdurdu. Topladıklarını da geri iade etti. Ama diğer iki belediye başkanı bunu durdurmayıp devam edeceklerini ifade edince biz de elimizdeki bir başka yetkiyi kullandık.
Bunu ilk defa kullanıyor değiliz. Yani kanun bize yetki vermiş. Kanun diyor ki 'Burada kolluk kuvvetlerinizi ve diğer unsurlarınızı kullanma hakkına sahipsiniz.' Biz o hakkımızı kullandık. Burada bu kanuna aykırı işleyen unsuru durdurduk. Yapmaları gereken bir şey var müracaat edecekler. Ama bundan imtina etmek, yeni bir yol açmak.
Bugün Cumhurbaşkanımız da söyledi. Devlet içerisinde devlet olmaya müsaade etmeyiz. Böyle bir şeye imkan tanımayız. Yeni bir yol açılmasına müsaade etmeyiz. Bu yolun başka istismarlara ulaşmasına müsaade etmeyiz.
Sayın Hakan, şu anda 50 tane genelge çıkardık bu güne kadar. Bu 50 genelge yine aynı ortam içerisinde çıktı. Bu salgının olduğu ortamda çıktı. Bu insanlarımızın 'Yarın ne olacak?' diye bekleştikleri belirsiz ortamın içerisinde çıktı. Hangisi kanuna aykırı? O zaman bizim de kendimize ait meşru bir hakkımız var, biz de kanuna aykırı her şeyi yapabiliriz.
Burası şöyle bir hassasiyeti gerektirir. Devlet de tam bu günlerde vardır. Çünkü devlet kaos zamanlarında, kaotik dönemlerde, sıkıntılı dönemlerde kamu düzenini korumakla mükelleftir. Devlet bir kaidenin üzerine oturur."