Ahmet İlhan Özek: "uefa Avrupa Ligi'ne Katılmak İstiyoruz"

Kardemir D.Ç. Karabüksporlu futbolcu Ahmet İlhan Özek, takımın son durumu ve teknik direktör Mesut Bakkal...

Kardemir D.Ç. Karabüksporlu futbolcu Ahmet İlhan Özek, takımın son durumu ve teknik direktör Mesut Bakkal hakkında açıklamalarda bulundu.

Özek, Türkiye Futbol Federasyonu’nun resmi dergisi TamSaha'ya konuştu. Kardemir D.Ç. Karabükspor’un Skibbe dönemini değerlendiren Özek, “Her iki döneme de baktığınızda kadroda aynı oyuncular var. O dönemde ters giden şey, hocayla futbolcular arasında pek fazla iletişim bulunmamasıydı. Oyuncu bir derdi olduğunda bunu hocayla paylaşamıyordu. Hoca da isteklerini direkt olarak takıma aktaramıyordu. Yabancı teknik direktörle olmadı yani" dedi.

Reklam
Reklam

Bir dönem Skibbe ile aralarından kadroya alınmadığı için bir sorunun olup olmadığı yönündeki soruya ise Özek, “O olayı şöyle anlatayım. İlk üç maçta sakatlığımdan dolayı oynayamamıştım. Dördüncü hafta öncesinde tamamen iyileşmiş ve antrenmanlarda da oldukça yüksek bir performans göstermiştim. İdmanlarda adeta uçuyordum ve takım arkadaşlarım da ‘İyi ki aramıza döndün, sana ihtiyacımız var’ diyordu. Beşiktaş'la çok önemli bir maç oynayacaktık. Bu nedenle hafta içinde hocayla özel bir görüşme yaptım. O da bana ‘Zaten seni oynatacağım’ dedi. Maç günü 19 kişilik kadro belli olmuştu ve ben gençlerden birinin çıkmasını bekliyordum. Yardımcı antrenör yanıma gelip, ‘Ahmetçim sakatlıktan yeni çıktın, bir kişinin de kadrodan çıkması gerekiyor’ deyince hemen Skibbe'nin yanına gittim ve ‘Bana bu maçta oynayacağımı söylemiştiniz. Kendimi buna göre hazırlamıştım’ dedim. Ama bir şey değişmedi. Böyle bir olayın üzerine kadroya alınmadığıma ne kadar şaşırdığımı ifade eden tweetler atmıştım ben de” cevabının verdi.

Reklam
Reklam

“OYUNCU AKLINDAN GEÇENLERİ HOCASINA SÖYLEYEBİLMELİ AMA ÜLKEMİZDE BUNU YAPABİLMEK MÜMKÜN DEĞİL

Türkiye'de ki teknik direktör-oyuncu ilişkileri ile yurtdışındaki direktör-oyuncu ilişkilerini de değerlendiren Özek, “Bu ilişki Hollanda'daki gibi olmalı, oyuncu aklından geçenleri hocasına söyleyebilmeli. Ama ülkemizde bunu yapabilmek mümkün değil. Aklınızdan geçenleri söyleyemiyorsunuz, çünkü ‘Acaba bana takar mı, bir sorun çıkar mı, beni oynatmaz mı?’ diye düşünüyorsunuz. Ancak Mesut Bakkal Hocamızın bu konuda çok farklı olduğunu söyleyebilirim. Her fikrimizi ona rahatlıkla aktarabiliyoruz. Hatta toplantılarda oyuncularına söz veriyor, ‘Sen olsan ne yaparsın, burada ne yapmamız gerekiyor?’ diye sorarak farklı fikirleri öğrenmek istiyor. Skibbe-Mesut Bakkal dönemleri arasındaki fark, puan tablosuna da son derece çarpıcı bir biçimde yansıyor. Her şeyden önce Mesut Hoca bize müthiş bir özgüven kazandırdı. Oyuncusuyla müthiş diyaloğu olan, takımını inanılmaz derecede ateşleyen bir teknik adam. Özellikle kendi açımdan baktığımda, o geldiğinden beri müthiş bir performans gösteriyorum. Bana güvendiğini çok belli ediyor. Eksiklerimi söylüyor, gidermem için; artılarımı söylüyor, üzerine koymam için. Benim dışımda bütün futbolcu arkadaşlarımın da böyle düşündüğünden eminim. Zaten maçlarımızı izlediğimizde, gol attığımızda ya da maç kazandığımızda oynayan-oynamayan bütün oyuncuların birbiriyle nasıl kenetlendiğini görebiliyorsunuz” diye konuştu.

Reklam
Reklam

“MESUT HOCA İDMANLARDA SON DERECE NEŞELİ, SÜREKLİ GÜLÜYOR, ŞAKALAR YAPIYOR”

Mesut Bakkal’ın takıma getirdiği yeniliklerle ilgilide konuşan başarılı oyuncu, “Mesela hafta sonunda x takımla oynayacağız; hafta boyunca o takımın bütün eksilerini, artılarını, artılarına karşı alacağımız önlemleri, eksi yönlerinden nasıl faydalanacağımızı gösteriyor bize. Antrenmanlarımız müthiş eğlenceli geçiyor. Mesut Hocanın ekibinde yer alan iki Alman antrenör Dirk Wüllbier ve Werner Schoupa antrenmanları çok keyifli bir hâle getiriyor. Türkiye'de görülmemiş idmanlar yapıyoruz ve çalışmaktan haz alıyoruz. Mesut Hoca da idmanlarda son derece neşeli, sürekli gülüyor, şakalar yapıyor. Tam bir aile ortamı yakalamış durumdayız” ifadelerini kullandı.

“MESUT HOCA RAKİPLERİMİZİN ANALİZİNİ MÜKEMMEL YAPIYOR”

Büyük takımlarla oynadıkları zaman daha çok motive olduklarının altını çizen Ahmet İlhan Özek, “Çok yüksek bir atmosferde oynuyorsunuz ve bu da sizi ateşliyor. Biraz önce de söylediğim gibi, Mesut Hoca rakiplerimizin analizini mükemmel yapıyor ve bu analizin sonuçlarına göre her oyuncuya özel taktikler veriyor. Biz de dersimizi iyi çalışıyor ve sonuçta başarılı oluyoruz. Tamam, büyük takımlarda gerçekten çok üst düzeyde oyuncular var ancak onlar da sonuçta birer insan ve dolayısıyla hepsinin bir takım eksikleri oluyor. Galatasaray maçından örnek vermek gerekirse, ben Eboue'ye karşı oynadım. Eboue hem hücum hem de savunma anlamında çok önemli özellikleri olan yıldız bir oyuncu. Ancak her insan gibi onun da zaafları var. Mesut Hocam bana, ‘Eboue hücuma çıktığında onunla birlikte geri geleceksin, geri dönüşünde ise seni yakalayamaz’ demişti ve ben de bunu maçta çok iyi uyguladım. Büyük takımlara karşı çok iyi savunma yapıp kontratağa çok çabuk çıkabilen bir yapımız var. İlhan, Lualua, Shelton, Juju (Hamroun) ve benim özelliklerim hızlı hücuma çıkmaya çok müsait. Büyük takımlara karşı deplasmanlarda bu özelliklerimizi oldukça iyi kullandık” diye konuştu.

Reklam
Reklam

“ASLINDA BEN SAĞ AYAKLI BİR OYUNCUYUM ANCAK İNSANLAR BENİ SOL AYAKLI ZANNEDİYOR”

Ligde kendinden daha hızlı olan oyuncunun Shelton olduğuna dikkat çeken Özek, “Adam Jamaikalı ve kanında 100 metrecilik var. Zaten Usain Bolt'un da samimi arkadaşı. Son dönemde Shelton bir sakatlık yaşadı. Ama sakat olmadığı dönemde de ben onu yedek bırakmıştım. İyileşip geri döndükten sonra o solda ben sağda oynamaya devam ederiz. Geçtiğimiz sezon sol kanatta oynadığımda içeri girerek sağ ayağımla daha fazla gol atabildiğimi söylemiştim, ama bu sezon farklı bir şey oldu, bütün gollerimi sol ayağımla attım. Aslında ben sağ ayaklı bir oyuncuyum ancak insanlar beni sol ayaklı zannediyor. 6-7 yaşlarındayken, dedem ve dayılarım benimle çok ilgilenirdi. Babamı erken yaşta kaybettiğim için bana onlar babalık yaptı. Dedem Kuşadası'nda otururdu ve ben 7-8 yaşlarındayken erkenden kaldırıp kumda koşmaya götürürdü. Belki de bugünkü hızımı o koşulara borçluyum. Koşudan sonra da dedemle birlikte yüzerdik. Bir ara dedem sağ ayağıma kum torbası bağlamış ve topa sürekli sol ayağımla vurmamı sağlamıştı. Sol ayağımı bu kadar iyi kullanabilmeyi de yine dedeme borçluyum. Artık sol ayak için özel bir çalışma yapmıyorum çünkü her iki ayağımı da aynı ölçüde kullanabiliyorum” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Ligdeki beğendiği oyunculardan da bahseden Özek, “Galatasaraylı Selçuk İnan'ı, Beşiktaşlı Fernandes'i, Fenerbahçeli Emre Belözoğlu'nu ve bizim takımımızda da Lualua'yı çok beğeniyorum. Hepsi de benim tipimdeki forvetleri mükemmel besleyecek nitelikte oyuncular çünkü” açıklamasında bulundu.

“ARDA'NIN SİNEM KOBAL İÇİN SİNEMA KAPATMASINI ANLAYIŞLA KARŞILIYORUM”

Karabüksporlu taraftarlar hakkında da konuşan başarılı oyuncu, “Şu anda işler iyi gidiyor ve taraftar da takımının arkasında duruyor. Eşimle birlikte dışarı çıktığımızda büyük-küçük herkes bize selam veriyor. Mutluluk ve gurur verici bir şey bu. Bazen yemek yediğimiz yerlerde bizden para almıyorlar, ‘Bu hafta gol attın, sağ ol’ diyorlar. Benim de özel olarak taraftarlarla aram çok iyi. Elimden geldiği kadar herkesle konuşmaya çalışıyorum, Twetter'dan sorulan her soruyu cevaplandırıyorum. Bir de taraftarlarla bir ilk gerçekleştirdik. Taraftarlarımızın ‘kırmızı-mavi’ isminde bir forum sitesi var. Evimden bu siteye bağlanmış ve 3 saat boyunca oradan yöneltilen sorulara cevap vermiştim. Tribünden de bana özel bir ilgi var. Ben de onları çok seviyorum. Beni çok destekliyorlar ve bu yüzden şanslıyım. Futbolcuları artık piyasada göremiyorsunuz. Ama benim hoşuma giden dışarıda rahat rahat gezebilmek, herkesle selamlaşmak, muhabbet etmek. Safranbolu'da da söylediğim gibi yaşıyorum. Dışarı çıktığımda insanlarla konuşuyorum, dükkanlara uğrayıp esnafla görüşüyorum. Ama büyük takımlarda oynayan futbolcuların durumu farklı olabilir. Mesela ben Arda'nın Sinem Kobal için sinema kapatmasını da anlayışla karşılıyorum. Arda sinemaya herkesle birlikte gitse insanlar fotoğraf çekmekten filmi izleyemez. Büyük takımlardaki oyuncuların kendilerini biraz toplumun dışında tutmasını da anlayabiliyorum. Ben şimdi Karabükspor'da insanlarla iç içe olmayı tercih ediyorum ama İstanbul'da yaşasam belki ben de onlar gibi davranabilirim” dedi.

Reklam
Reklam

“ELDE ETTİĞİMİZ BAŞARILI SONUÇLARIN ARDINDAN RAKİPLERİMİZİN BİZİ DAHA FAZLA CİDDİYE ALMASI DA İÇ SAHA MAÇLARINDA SIKINTIYA GİRMEMİZE YOL AÇIYOR”

Kardemir D.Ç. Karabükspor’un deplasman başarısının iç sahadaki başarısından az olmasıyla ilgili olarak ise Ahmet İlhan Özek, “Aramızda bu durumu konuşuyoruz ama bir çözüm bulamıyoruz. Sanırım oyuncu grubumuzun geniş alanda daha iyi iş yapan futbolculardan kurulu olmasına bağlayabiliriz bu durumu. Bir de şunu eklemek gerekiyor. Kasımpaşalı oyunculardan birisi, ‘Büyük takımlara karşı nasıl hazırlanıyorsak, Karabükspor'a da öyle hazırlandık’ demişti. Elde ettiğimiz başarılı sonuçların ardından rakiplerimizin bizi daha fazla ciddiye alması da iç saha maçlarında sıkıntıya girmemize yol açıyor olabilir. Mesela Kasımpaşa bizi öyle iyi çalışmış ki, bütün artılarımızı kapatmışlardı sahada. Kendime koşu yapacak alan bile bulamamıştım. Ama buna da bir çözüm bulacağımızdan eminim” açıklamasını yaptı.

Özel, bu sezon Spor Toto Süper Lig’de şampiyon olarak Galatasaray’ı gördüğünü de sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam

“DROGBA VE SNEİJDER GİBİ OYUNCULARI GÖRMEK HAYALLERİMİ SÜSLEYEN BİR OLAYDI”

Galatasaray’ın yeni transferi Drogba ve Sneijder hakkında da konuşan Özek, “Benim için Drogba ve Sneijder gibi oyuncuları görmek hayallerimi süsleyen bir olaydı, şimdi onlarla karşı karşıya oynayabileceğim. Ülkemize böyle oyuncuların gelmesi ligimizin popülaritesi açısından da çok olumlu diye düşünüyorum” dedi.

“HAYATIMDA CANLI GÖRDÜĞÜM EN BÜYÜK FUTBOLCU LUALUA”

“Hayatımda canlı gördüğüm en büyük futbolcu Lualua” diyen Ahmet İlhan Özek, “O takımda olduğu zaman gözüm kapalı öne doğru koşuyorum. Çünkü biliyorum ki Lualua üç kişiyi peşine takıp geçecek ve topu benim önüme atacak. O oynamadığı zaman zorluk çekiyoruz. Topu mükemmel saklıyor ve asla kaybetmiyor. Oyun görüşü de harika, en uygun durumdaki arkadaşını buluyor mutlaka. Bir yandan da çok mütevazı bir insan. Ülkesi Kongo'da fakir ve kimsesizler için bir yardım derneği kurmuş, burada kazandığı paranın çoğunu o derneğe gönderiyor. Üzerinde bir şey görüp, ‘Ne güzel’ dediğinizde, ‘Al senin olsun’ diyerek çıkarıp veriyor. Çok neşeli bir insan, idmanlarda bizi kahkahadan kırıp geçiriyor” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

“UEFA AVRUPA LİGİ'NE KATILMAK İSTİYORUZ”

Hedeflerinin UEFA Avrupa Ligi'ne katılmak olduğunu vurgulayan Özek, “UEFA Avrupa Ligi'ne katılmak istiyoruz. Neden olmasın ki? İyi futbol oynuyoruz, iyi bir kadromuz, teknik direktörümüz, yönetimimiz ve bize her zaman destek veren harika bir taraftar grubumuz var. İnşallah sezon sonunda bu hedefimize ulaşabiliriz” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: