Türk halk müziği sanatçısı Ahmet Kaya vefatının 20. yılında hayranları tarafından anılıyor. 43 yaşında vefat eden Ahmet Kaya'nın hayatı araştırma konusu oldu. Peki Ahmet Kaya kimdir?
Ahmet Kaya, 1957 senesinde Malatya'da Kürt kökenli bir ailenin beşinci çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Aslen Adıyamanlı olduğu bilinen Kaya'nın babası Sümerbank dokuma fabrikasında çalışan bir işçiydi. İlkokulu Malatya'da okumuştur. Müzikle altı yaşında babasının hediye ettiği bağlama ile tanışmış ve okuldan geri kalan zamanlarında plak ve kaset satan bir dükkânda çalışmaya başlamıştır. Ailesinin geçim sıkıntısı çekmesi sebebiyle 1972 yılında İstanbul Kocamustafapaşa'ya göç etmişlerdir ve sonrasında okulu bırakmak zorunda kalmıştır. İşportacılık ve çeşitli işyerlerinde çıraklık yapmıştır. Bu dönemde küçük bir yerleşim yerinden büyük bir şehre taşınmanın ve alışmanın sıkıntılarını yaşamıştır.
On altı yaşında yasadışı afiş basmaktan hapse atılan isim daha sonra birkaç arkadaşıyla birlikte Halk Birimleri Derneği'nin çalışmalarına katılmıştır. Bu çalışmaları sırasında çeşitli etkinliklerde bağlama çalmaya devam etmiştir. Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılan bir etkinlikte Ruhi Su ile tanışma fırsatı bulmuş ve ardından Mahsus Mahal isimli Ruhi Su türküsünü söylemiştir. 1978 yılında Gelibolu'da askerlik yaptı, bu arada askeri orkestrada müzik çalışmalarına devam eden Ahmet Kaya, askerden döndükten sonra Emine adlı ilk eşiyle evlenmiş ve 1982 yılında kızları Çiğdem doğmuştur. Fakat bu evliliği uzun sürmemiştir. Daha sonra Yusuf Hayaloğlu'nun kız kardeşi Gülten Hayaloğlu ile evlenmiştir. Bu ikinci evliliğinden, 1987 yılında ikinci kızı Melis dünyaya gelmiştir.
Ahmet Kaya şarkılarında geçen güzel sözlerden bazıları şöyle;
Ahmet Kaya - Acılara Tutunmak sözleri
Kavuşmak özgürlükse özgürdük ikimiz de
Elleri çığlık çığlık yanyana iki dünya
İkimiz iki dağdan
İki hırçın su gibi akıp gelmiştik
Buluşmuştuk bir kavşakta
Unutmuştuk ayrılığı
Yok saymıştık özlemeyi
Şarkımıza dalmıştık
Mutluluk mavi çocuk oynardı bahçemizde
Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimiz de.
O yuvasız çalıkuşu
Bense kafeste kanarya.
O dolaşmış daldan dala
Savurmuş yüreğini
Ben bölmüşüm yüreğimi
Başkaldıran dizelere
Aramakmış oysa sevmek
Özlemekmiş oysa sevmek
Bulup bulup yitirmekmiş
Düşsel bir oyuncağı.
Yalanmış hepsi yalan
Yalanmış hepsi yalan
Sevmek diye bir şey vardı
Sevmek diye bir şey yokmuş.
Acı çektim günlerce
Acı çektim susarak
Şu kısacık konuklukta
Deprem kargaşasında.
Yaşadım birkaç bin yıl
Acılara tutunarak
Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimiz de.
Acılardan arta kalan
İşte şu bakışlarmış
Buğu diye gözlerinde
Gün batımı bulutlarmış.
Yalanmış hepsi yalan
Yalanmış hepsi yalan
Savrulup gitmek varmış
Ayrı yörüngelerde.
Ahmet Kaya - Başım Belada sözleri
Bugün düsünemiyeceğin kadar başım belada,
Köşe başları tutulmuş üstelik yağmur yağmada
İler-tutar yani yok (x2)
Fişlenmişim adım-eşkalim bilinmekte
Üstelik göğsümde, yani tam şuramda
Kirli sakalıyla, bir eşkiya gezinmekte...
Başım belada, Adamın biri vurulmuş sokakta
Cebinde adresim bulunmuş, Başım belada
Tabancamı unutmuşum helada,
Nerden baksan tutarsızlık (x2)
Nerden baksan ahmakça!
Başım belada,üzerime kan sıçramış doğarken
uykularım yarıda kalmış, başım belada
senelerce kuralsız yaşamışım,
nere gitsem çaresi yok (x2)
nere gitsem çaresi yok yanmışım...
Sevdim inanamayacağın kadar seni esmer kız
Kirpiklerimde çırpınan şu tuzlu gözyaşında,
İhanetin adı yok(x2)
Neylersin ki çember daralmakta...
Şimdilik hoşçakal yaban çiçeğim,
Yasal mermisiyle bir komiser yaklaşmakta...
Başım belada, Adamın biri vurulmuş sokakta
Cebinde adresim bulunmuş, Başım belada
Tabancamı unutmuşum helada,
Nerden baksan tutarsızlık (x2)
Nerden baksan ahmakça!
Başım belada,üzerime kan sıçramış doğarken
uykularım yarıda kalmış, başım belada
senelerce kuralsız yaşamışım,
nere gitsem çaresi yok (x2)
nere gitsem çaresi yok yanmışım...
Başım belada(!)