‘Anketlerde oyumuz yüzde 25’ diyerek Türkiye İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Ahmet Özal, imza sürecinde ise 1544 imza toplayarak 100 bin imzanın oldukça gerisinde kaldı. İmza sürecinin sona ermesinin ardından ilk kez konuşan Özal, bazı partilerin bazı adaylara imza verdirmek için otobüs kaldırdığını öne sürerek, "Seçim kurullarının önünde bazı adamlar oluşmuş. 200 lira ver imza vereyim. Çadır tiyatrosuna döndü bu iş" dedi.
Ahmet Özal Sözcü TV’de katıldığı bir canlı yayında şu açıklamalarda bulundu:
“100 bin imza meselesi gerçekten il ve ilçe seçim kurullarında yapılması gerektiğini söylediler. Fakat bunun yapılması aşağı yukarı imkansızdı. Ben Malatya’da milletvekili seçildiğimde 120 binden fazla oy almıştım imza değil. Yani bu çok kolaydı aslında ama e-devlet’ten yapılması gerekirdi. Tabi geçen arkadaşlar vardı. Parti teşkilatı mesela güçlü olan Yeniden Refah Partisi var, bu milli görüş teşkilatıdır geçmişten gelen onlar çok rahatlıkla yapabilirlerdi yapmaya da çalışıyorlardı zaten.
Ancak bazı imza getirenler bunları bazı büyük partiler destekledi. Onu herkes biliyor artık. İsim vermek istemiyorum ama internette gördünüz büyük partilerin otobüslerle seçmenlerini getirip oralarda imza verdiler. İmza verdirdiler daha doğrusu. Ak Parti’nin de kendi çalışmaları oldu. Onları da biliyoruz. Tabi bu işin içinde siyasi hesaplar var. Birinci tur ikinci tur çalışmaları için bazıları bazılarını destekledi.
Bunu biliyoruz ama önemli olan son günlerde il ve ilçe seçim kurulları önünde insanlar birikmeye başladı. Biz de aradı arkadaşlar teşkilatlardan ‘efendim imza vermek için 100 TL istiyorlar, 200 TL istiyorlar’ dedim ki artık bırakın bu işleri bu doğru bir şey değil. 100 lira, 200 lira verip imza toplamak da demokrasiye yakışan bir şey değil. Bırakın uğraşmayalım dedim. Nitekim artık bu iş çığırından çıktı. Sirk çadırına dönüştü. Medeni olan şey bunu e-devlet üzerinden yapmaktı. Ama bunu inşallah ileride değiştirirler çünkü bu olacak iş değil.
Mesela Malatya’da arkadaşları arıyorum 45 km ileride bir ilçe seçim kuruluna gitmek zorunda zaten orada insanlar canı ile uğraşıyor. Bütün deprem bölgesinde bu böyle. İstanbul’da Kartal veya başka bir yer yine 40-50 km yol gitmek zorundasın insanları götüremezsiniz. Yani para vermen lazım, bu da doğru bir şey değil. Bana sorarsanız bu 2023’ün Türkiye’sinde bir çadır tiyatrosundan başka bir şey değildir.”