Ahmet Takan yazdı: Erbakan imzaladı, Erdoğan arşive attı

Yeniçağ gazetesi yazarı Ahmet Takan, Ege Denizi'ndeki petrol çıkarma krizini köşesine taşıdı. Takan, "Erbakan imzaladı, Erdoğan arşive attı" başlıklı yazısında "şoke eden belgeler" dediği belgeleri köşesine taşıdı.

Yunanistan'ın Ege Denizi'nde Türk karasularına petrol çıkarmasına ilişkin daha önce bazı belgeler paylaşanYeniçağ gazetesi yazarı Ahmet Takan, bugünkü yazısında yeni belgelerle yeni iddiaları ortaya atıyor.

"Ege Denizi'nde Türk kıta sahanlığı içinde petrol arama faaliyetleri ile ilgili elimizde tapu gibi belgeler var. Ancak bunların tümü AKP iktidarı tarafından  görmezden geliniyor. Hem de bazılarının altında merhum Necmettin Erbakan'ın imzasının olmasına rağmen" diyen Takan, "Yunanistan bu sayede istediği gibi at koşturuyor" iddiasında bulundu.

Reklam
Reklam

İşte Takan'ın, "Erbakan imzaladı, Erdoğan arşive attı!.." başlıklı yazısı:

Ege'de Türk karasularında, Yunanistan'ın açtığı petrol kuyularında günde 3 bin 823 varil ham petrol çıkardığını (çaldığını) belgeleriyle ortaya koyduk. Bizim buralarda hâlâ çıtını çıkaran yok!.. R. Erdoğan'ın 24 Haziran manifestosunda, ahidlerinin arasında ne işgal edilen 18 Türk adasına ve 1 kayalığa ne de Kıbrıs'a rastladım. Çok mu önemsiz acaba?..

Ege Denizi'nde Türk kıta sahanlığı içinde petrol arama faaliyetleri ile ilgili elimizde tapu gibi belgeler var. Ancak bunların tümü AKP iktidarı tarafından  görmezden geliniyor. Hem de bazılarının altında merhum Necmettin Erbakan'ın imzasının olmasına rağmen... Yunanistan bu sayede istediği gibi at koşturuyor. Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım arşivin tozlu raflarından yeni şok belgeler ortaya çıkardı. Her seçim dönemi temcit pilavı gibi önünüze sunulan "manifesto"ya değil de bu gerçeğin fotoğrafına bir zahmet bakıverin. Ümit Yalım anlatıyor:

Reklam
Reklam

 "13-14 Şubat 1914 tarihli 6 büyük devlet (Almanya, Avusturya-Macaristan, İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya) kararına göre Yunanistan'a, Kuzey Ege adalarının egemenliği değil, sadece kullanma hakkı yani zilyetlik (possession) hakkı verildi. 14 Şubat 1914 tarihinde Osmanlı Devleti'ne tebliğ edilen 6 büyük devlet kararı, İstanbul Kağıthane'de konuşlu Osmanlı Arşivi'nden temin edilebilir.

1923 Lozan Antlaşması'nın 12. Maddesi ile 13 Şubat 1914 tarihli 6 büyük devlet kararı bir kez daha teyit edildi. Yunanistan'a, Kuzey Ege Adalarının egemenliği değil, sadece kullanma hakkı yani zilyetlik (possession) hakkı verildi. Kuzey Ege'de bulunan Taşoz, Semadirek, Limni, Bozbaba, Midilli, İpsara, Sakız, Sisam ve Ahikerya adalarının mülkiyeti ile adaların karasuları, bitişik bölge, kıta sahanlığı, münhasır ekonomik bölgeleri ve hava sahası Türkiye'nin egemenliğinde kaldı.

1970'li yıllardan itibaren, Kuzey Ege'de bulunan adaların Türk kıta sahanlığında, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tarafından petrol aranması kararlaştırıldı. Bu kapsamda Ege Denizi, Türk kıta sahanlığında petrol aranması için Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı'nın görüşü alındı.

Reklam
Reklam

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı olumlu görüş verince Bakanlar Kurulu tarafından TPAO'ya, Ege Denizi Türk kıta sahanlığında petrol araması için 2 Temmuz 1974 tarihinde yetki verildi. Anılan Bakanlar Kurulu kararında, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan ve Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün imzaları var.

Bakanlar Kurulu Kararı gereği, TPAO'ya, Semadirek, Limni, Bozbaba, Midilli, İpsara, Sakız ve Ahikerya adalarına ait Türk kıta sahanlığında petrol arama ruhsatı ve arama sahalarını gösteren kroki verildi.

Ege Denizi kıta sahanlığı konusunda, Türkiye ile Yunanistan arasında 1976 yılında müzakere yapılmasına karar verildi. Bakanlar Kurulu Kararı ile Türk Heyeti'ne 19-20 Haziran 1976'da Yunanistan ile Bern'de müzakere yapması için yetki verildi. Anılan Bakanlar Kurulu kararında, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan ve Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün imzaları var. Heyet Başkanı olarak Türkiye'nin Bern Büyükelçisi Suat Bilge görevlendirildi. Heyette görev alanlar arasında Rıza Türmen de var.

Reklam
Reklam

Heyetler arası yapılan müzakereler sonrasında, Türkiye ile Yunanistan arasında Ege Denizi kıta sahanlığı konusunda, 11 Kasım 1976'da Bern Mutabakatı imzalandı. Bern Mutabakatı'na göre Yunanistan kendi karasuları ötesinde petrol arayamaz.

Yunanistan'ın 1987 yılında, kendi karasularının ötesinde Taşoz Adası yakınlarında petrol arama girişimi dönemin hükümeti tarafından engellendi. Türk Deniz Kuvvetleri'ne ait savaş gemilerinin anılan bölgede bayrak ve sancak gösterisi yapması üzerine Yunanistan Bern Mutabakatı'na uymak zorunda kaldı ve petrol arama çalışmalarını durdurdu. 

Erdoğan ve AKP Hükümetleri döneminde ise Yunan Enerji Şirketi ENERGEAN, hiçbir engelle karşılaşmadan 2015 yılında Taşoz Adası karasularında petrol arama çalışmalarına başladı. Yunanistan Bern Mutabakatı'nı ihlal ederek kendi karasularının dışında Taşoz Adası'nda yani Türk karasularında petrol ararken Tayyip Erdoğan olanı biteni turist gibi seyretti. Yunanistan'a müzik notası bile verilmedi. ENERGEAN Şirketi Prinos adlı bölgede, 31 metre derinlikte 7 petrol kuyusu açtı.

Reklam
Reklam

Bölgede yapılan sismik araştırmalara göre Taşoz Adası karasularında 111 milyon varil petrol rezervi var. Bu petrol rezervi, Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal petrolü. Yunan Energean Petrol Şirketi'nin ortakları arasında İsrail de var. Kerogen Capital adlı İsrail Şirketi, Yunan şirketi ile birlikte Taşoz Adası Türk karasularında petrol çıkartıyor. Erdoğan, 111 milyon varil Türk petrolünü, Yunanistan ve İsrail'e teslim etti."

Bu şok belge ve gerçekleri ortaya koyduktan sonra Ümit Yalım soruyor;"

  • Yunanistan'ın İsrail ile birlikte Taşoz Adası Türk karasularında petrol araması ve petrol çıkarması için Energean Şirketi'ne ruhsatı hangi hükümet verdi? Yunan Hükümeti mi, AKP Hükümeti mi?

  • Energean petrol şirketinden, doğrudan veya dolaylı olarak bağış veya komisyon adı altında ücret alan AKP'li var mı?"