Yeniçağ gazetesi yazarı Ahmet Takan, bugün kaleme aldığı yazısında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun istifa iddialarına ilişkin olarak gündem yaratacak bir gelişmeye değindi.
İşte Takan'ın o yazısı;
"Bıraktığımız yerden devam edelim...
AKP Genel Başkanı R. Erdoğan, Afrika turuna çıkmadan önce havalimanında düzenlediği basın toplantısında -talimatlı sorular çerçevesinde- "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun istifası söz konusu değil" dedi. Soylu'nun Trabzon'da yaptığı çıkışı "duygusallığa" bağladı. Ahlaksız trollerden bahsetti ve ekledi; "bu trol ahlaksızlıkları maalesef ülkemizin kendi içindeki birlikteliğini, beraberliğini bozmaya yönelik atılan adımlardır. Türkiye'yi troller idare etmeyecek.
"Dooğru!.. Hem de çok dooğru!.
Ancaak!.. R. Erdoğan, Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlıktan azledilme sürecinde o ahlaksız trollerin nasıl rol oynadığını, neler yaptığını, yol taşlarını nasıl döşediklerini unutmuş herhalde!.. O trollerin AKP tarafından maaşa bağlandığını da hiç bilmiyordur mutlaka!.. Bu kısa ve nazik hatırlatmadan sonra geçelim Erdoğan'ın, Soylu'nun "veda" konuşmasını işittikten sonra Bakanı ile Pazar günü akşamı yaptığını söylediği telefon görüşmesine;
İçişleri Bakanlığı kaynaklarından ulaştığım bilgilere göre, Soylu'nun cebinde dolaştırdığı istifa mektubu yırttırıldı. Peki, Erdoğan, Süleyman Soylu'yu nasıl istifadan vazgeçirmiş?.. Telefonda sormuş Soylu'ya "Seni kim o Bakanlığa getirdi?.." Cevap vermiş Sayın Bakan, "Siz efendim." Özetle şöyle devam etmiş telefon görüşmesi;
R.E; "Seni o koltuğa Berat Albayrak mı oturttu?"
S.S; " Hayır efendim. Siz oturttunuz."
R.E; "Sizin Bakanlıkta kalıp kalmayacağına kim karar verir?
S.S; "Siz efendim."
R.E; "Peki o zaman. Sizinle daha yapacağımız çok iş, yürüyeceğimiz çok yol var."
S.S; "Emredersiniz efendim."
Bakan Soylu, bu telefon görüşmesinin ardından epey rahatlamış. Yakın çevresi ile yaptığı değerlendirme toplantısında da öyle bir iddia ortaya atmış ki, duyanlar pek de inanmamış ama yine de ses çıkaramamışlar;"
Göreceksiniz, Berat Albayrak, 2019 olmadan gidecek..."
Kim kimi götürür belli olmaz ama Erdoğan'ı da çok yakından tanıyanların iddiası şu;
"Erdoğan öyle istifa ile falan kimsenin karşısında dikilmesine müsaade etmez. Bunu kendisi açısından bir zaaf sayar. Günü geldiği zaman Soylu'yu da Melih Gökçek'e benzetir."
Bendeniz de aynı görüşteyim!.. "Ben siyaset yaparken, Genel Başkanlık yaparken, Berat Albayrak kısa donla geziyordu" falan gibi iddialı laflar, Erdoğan'ın kitabında para etmiyor...
Müslim, Avrupa'da koruma altına alındı...
Terörist Salih Müslim, Çekya'da mahkemece serbest bırakıldı. Sürpriz olmadı. AKP iktidarı, Müslim, Çekya'da yakalandıktan sonra sanki Türkiye'ye iade edilecekmiş, ikinci Öcalan vakası olacakmış gibi bir hava estirmeye çalıştı. Balon çok kısa sürede söndü!.. İsterseniz acı gerçeklerin altını bir kez daha çizelim;
1- Karar siyasi.
2 - ABD ve Batı'nın Suriye'de müttefik ilan ettiği PYD'nin eski eş başkanının terör suçundan Türkiye'ye iadesi, Suriye'de henüz tamamlanmayan terör koridoru projesini sekteye uğratırdı.
3- Türkiye'den başka hiçbir ülke PYD'yi terör örgütü olarak görmediği için serbest bırakıldı.
4- Avrupa'da PKK/PYD terör örgütü üyeliği nedeniyle yakalanıp ceza alan ya da Türkiye'ye iadesi yapılan bir örnek yok.
5- PKK/PYD/YPG terör örgütü, Suriye'de Ayn el-Arab'ı işgal edip "Kobani"ye çevirirken AKP iktidarı güvenlik güçlerimizin korumasında Türk topraklarından çapulcu sürüsü peşmergeleri yardım ve destek için bölgeye sevk ediyordu. O zaman kendimizi yırttık; PKK, YPG oluyor siz de bunun uluslararası arenada meşrulaşmasına yardımcı oluyorsunuz diye. Ancak, üstümüze "kandan beslenenler" diye geliniyordu.
6- Salih Müslim'in Ankara'da defalarca kırmızı halı ile ağırlandığı ve kendisine iktidar katlarında VIP muamelesi yapıldığı gerçekleri ve belgeleri ortadayken acaba hangi sağlam ve inandırıcı gerekçelerle, Çekya'ya iade talep edilen dosyalar gönderildi?
7- Acaba, Ankara'dan giden dosyalar gerçekten sağlam belgelere dayanıyor muydu?..
8- Ezkaza, terörist Müslim Türkiye'ye iade edilseydi neler öterdi?..
Siz, bakmayın iktidar kanadından gelen "hatanın telafisini bekliyoruz" açıklamalarına... Bence, Müslim hakkında verilen serbest bırakılma kararı ile birlikte AB sınırlarından çıkmayacaksın hükmüyle Avrupa sınırlarında koruma altına alınmasına içlerinden en çok sevinenlerinin başında AKP iktidarı mensupları geliyordur!..
Bir gün gelip de, terörist Salih Müslim de bebek katili Öcalan gibi "sayın" olmasın?..
Hemen tepinmeyin!.. Oslo görüşmelerinin tam içeriğini bugüne kadar öğrenebildiniz mi de, Prag temaslarının perde arkasına vakıf olacağınızı sanıyorsunuz?.. "