Sağlığına kavuşmasının ardından önce 'İbo Show' programına, ardından sahnelere dönerek sevenleriyle hasret gideren İbrahim Tatlıses, geçtiğimiz aylarda 'Beyaz Magazin' adlı programa telefonla bağlanmış, ilk eşi Adalet Sara ile evliliğinden dünyaya gelen Ahmet Tatlıses'e yönelik zehir zemberek açıklamalarda bulunmuştu.
Yedi çocuk ve dokuz torun sahibi sanatçı, "Oğluma yedi dükkan verdim, hepsini batırdı. O 'Oğlum' dediğim var ya Ahmet, en büyük ihaneti yapan o. Benden ne istiyorlar bilmiyorum. Varımı yoğumu veriyorum, yine kurtulamıyorum. 70 yaşındayım, hala sahneye çıkıyorum. Canıma yetti! Sağlığımla mı uğraşayım, onlarla mı uğraşayım? Bütün evlatlarımdan razıyım, en büyüğü hariç. Bir insana yedi dükkan verirsin, yedisi de batar mı? Akrabanın akrabaya ettiğini akrep bile etmezmiş. Ahmet'in ismini bile anmak istemiyorum. Beyin kanaması geçirdi, hastaneye gitmedim. Bir damla gözyaşı dökmedim, dökmem! Bodrum'dan çıktım geliyorum, bana telefonda bir laf etti. Ayıp laflar, bir baba evladına etmez. İhanete uğradım ihanete. Ben vuruldum, direkt şirkete gidip kasayı boşaltı. Niye diğer çocuklarım yapmıyor da o yapıyor? Benim niye ellerim kasılıyor, içime attığım için" şeklinde konuşmuştu.
Anlattıklarıyla duyanları şoke eden ünlü türkücü, "Bodrum'daki evime domuz yağı sürmüşler. Burada çekirdek ailemi kurmuştum, evleniyordum. Şu anda ayrıyız. Dünya bir tarafa, o bir tarafa. Beni en mutlu eden insan, seviyorum. Bütün mallarımı onun üzerine yapacağım. Hepiniz biliyorsunuz kim olduğunu; Gülçin Karakaya. Kızın kafasını çelmişler. Ona ev de aldım, araba da. Her şey feda olsun, o benim sol yanım. Kimse yanımda yokken, o yanımdaydı. Aramızdaki yaş farkı hiç önemli değil. Çocuklarım 'para gitmesin' diye evlenmemi istemiyor. Ben ölümüme yakın ne yapacağımı biliyorum. Her şeyimi Mehmetçik Vakfı'na vereceğim. Cenazem çıkar, yine Ahmet'e istediğini vermem" demişti.
Gündeme bomba gibi düşen Ahmet Tatlıses ise işyerlerini kapatma kararının perde arkasını şöyle anlatmıştı:
İbrahim Tatlıses'in başına elim olay geldiğinde ben ameliyat ve tedavi sürecinde İstanbul hatta Almanya'da dahi devamlı hastanedeydim. Evinin de bulunduğu şirkete bir kez gittim, muhasebecisi eşliğinde bende anahtarı dahi bulunmayan evi ve kasası açıldı, sayım yapıldı. Varlıkları muhasebecisi, şirket müdürü ve şirket çalışanları eşliğinde raporlanarak imzalandı. Buna o dönem herkes şahittir. Bir diğer bahsi geçen olay kendisinin 'Yedi dükkan verdim, hepsini batırdı' söylemiyle ilgilidir. Mecidiyeköy'de 2000'lerin başında bir dükkan açtım, kendisi franchise sistemini Türkiye çapında iptal etti. İşlerimizin bozulmasıyla kapattık. Yine bu olaydan yıllar sonra bir AVM'de gıda üzerine dükkan açtım, yıllar sonra AVM'nin yüksek kira maliyetleri üzerine devrettim. İş hayatı normları içinde gerçekleşen bu hadiseleri 'Ben yaptım, batırdı' gibi aksettirmesini rahatsızlığına veriyorum. Kendisi benim yüzümden bir zarara uğramamıştır ve yıllardır süren kendi imkanlarımla sürdürdüğüm iş hayatım devam etmektedir. Bugüne kadar kendisi bana bir ev dahi vermemiştir ama bana ihtiyaç duyduğu her an gözüm kapalı canımı ortaya koymuşumdur.
Ahmet Tatlıses, 'büyü' iddiasıyla ilgili olarak ise "Domuz yağı sürdüler, sevgilime büyü yaptılar, bizi ayırdılar gibi ardı arkası kesilmez, korkunç, utanç verici iftiraları asla kabul etmiyorum ve milyonların önünde 'Büyü yaptılar, domuz yağı sürdüler' gibi açıklamalarıyla kendisinin akıl sağlığıyla ilgili olan şüphelerim artmıştır. İbrahim Tatlıses yıllar boyunca kiminle ne istiyorsa onu yaşamış, söylemlerinde belirttiği gibi özel hayatındaki insanlara belli mallar vermiş ve evlatları tarafından asla özel hayatına karışılmamış, tek bir ilişkisine dahi yorum yapılmamış bir insandır" açıklamasını yapmıştı.
Karşılıklı suçlamalar sonrası sanatçının oğlundan sürpriz bir hamle gelmişti. Ahmet Tatlıses'in avukatı Necmi Uğur Çelikel tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanılmıştı:
Müvekkil Ahmet Tatlıses, babası İbrahim Tatlıses ile aralarında özellikle son dönemde kamuoyuna yansıyan İbrahim Tatlıses tarafından yöneltilen haksız suçlamalar ve ağır ithamlar sonucunda babasının, çevresindeki aileden olmayan art niyetli şahıslar tarafından ciddi bir biçimde yanlış ve düşmanca yönlendirildiği bu durumun farkında olmayıp doğru olanı tahlil edemediği düşüncesine kapılmıştır. Sn. İbrahim Tatlıses'in yaşam kalitesini ve elde edilen kazanımlarını korumak amacı ile TMK 405-406 maddeleri gereğince kısıtlanması ve buna bağlı olarak İbrahim Tatlıses'ten maddi ve manevi menfaat sağlaması mümkün olmayan mahkeme tarafından belirlenecek bir kişinin kendisine vasi olarak atanması talepli dava açmış bulunmaktayız.
Bunun ardından Ahmet Tatlıses'in başvurusunu değerlendiren mahkeme, İbrahim Tatlıses’in taşınmaz varlıklarına şerh konulmasına karar vermişti.
İbrahim Tatlıses ise geçtiğimiz haftalarda Kuruçeşme Açıkhava'daki konserini keserek İlginç bir açıklama yapmıştı. Tatlıses, “Bana aklı dengesi yerinde değil diyorlar, be geri zekâlılar. Aklı yerinde olmayan birisi bu kadar şarkıyı ezbere bilir mi? demişti.
Tüm bu yaşananlardan günler sonra Ahmet Tatlıses'ten manidar bir paylaşım geldi. Deniz kenarında otururken çekilen videosunu yayınlayan Tatlıses, paylaşımına Mahsun Kırmızıgül'ün 'Yıkılmadım' adlı parçasını ekledi. Ahmet Tatlıses'in bu paylaşımı, 'Babasına gönderme mi? yaptı sorusunu akıllara getirdi.