Ahmet Türk'ten Başbakan'a çağrı

ANKARA (ANKA) -DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, türbanla ilgili tartışmalar olduğunu belirterek Başbakan Erdoğan'a "türban konusunda çözüm reçetenizi sunun" çağrısında bulundu.

Türban sorununu, kadın hakkı, insan hakkı ve özgürlükler temelinde değerlendirdiklerini kaydeden Türk, Başbakan'ın amacının sorunu çözmek değil siyasi rant elde etmek olduğunu söyledi. Türk, Partisi'nin grup toplantısında Başbakan Erdoğan'ın, yerel seçimlere yönelik "Diyarbakır'ı, Tunceli'yi, Batman'ı alın" talimatını ise "Sanki Başbakan önünde Viyana var ve Viyana'yı kuşatın diyor. Ancak halkımız onurludur, 1 kilo makarnaya, 3 kilo şekere satmaz" şeklinde değerlendirdi.

Reklam
Reklam

DTP Grup Başkanı Ahmet Türk türban ve son siyasi gelişmeleri partisinin Meclis grup toplantısında değerlendirdi. Türkiye'nin hep aynı tartışmaların içinde dönüp durduğunu bunlardan birinin de türban olduğunu dile getiren Türk, "Başbakan bir şey ortaya atar, herkesi tartıştırır ama çözüm reçetesini ortaya koymaz. Kürt sorununda da böyledir,gider Diyarbakır'a bir şeyler söyler, bizleri tartıştırır ama çözümünü ortaya koymaz, kendisi yokken hepimizi tartıştırır" dedi. Başbakan Erdoğan'ın türbanla ilgili İspanya'da yaptığı konuşmayı ve "siyasi simge olsa ne olur" şeklindeki sözlerini hatırlatan Türk, Başbakan'a "Sayın Başbakan bu kadar tartışılan bir konuda artık bir reçete sunmanız gerekiyor" çağrısında bulundu. DTP olarak özgürlüklerden yana olduklarını ve türban konusunun da "samimi bir şekilde " tartışılmasını istediklerini belirten Türk, "biz bunu kadın hakkı, insan hakkı, özgürlükler olarak değerlendiriyoruz. Ama Başbakanın amacı sorunu çözmek değil, siyasi ranta dönüştürmek. AKP'nin eğer bu derdiyse, getirir Meclis gündemine. Kimin nasıl davrandığı da ortaya çıkar. Türban artık malzeme olmaktan çıkarılmalı" diye konuştu.
Türk, inanç özgürlüğüne geniş baktıklarını ve bu çerçevede alevi yurttaşların da taleplerinin bulunduğunu kaydederek bu taleplerin de yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. Türk, "sadece belli konularda tavır koymak, demokratik bir yaklaşım olmaz, halkı sömürmeye yönelik bir politika olur" dedi. Türban tartışmalarıyla birlikte kuvvetler ayrılığının da tartışıldığını hatırlatan Türk, şunları söyledi:

Reklam
Reklam

"Şimdi Başbakan, organların, kurumların birbiriyle ilişkisini tarif ediyor. Bunu ne zaman yapıyor? Türban gündeme geldiğinde. Diğer konularda aynı hassasiyet gösterilmiyor. DTP hedef gösterildiğinde Başbakan suskun kalıyor, kimse kurumların görevini tarif etmiyor. Biz her konuda aynı hassasiyetin gösterilmesini istiyoruz."

"DİNK'İ ANMA TÖRENİNDE AKP VE HÜKÜMETTEN KİMSE YOKTU"

Grup konuşmasında, Hrant Dink için suikastın birinci yıldönümünde İstanbul'da yapılan anma törenine de değinen Türk, AKP'den ve hükümetten hiç kimsenin bu toplantıya katılmadığını söyledi. Türk Dink cinayetine ilişkin tartışmaları da hatırlatarak Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in "Dink cinayeti mutlaka çözülecek" şeklindeki sözlerine "Emniyet müdürleri halen görevinin başındaysa Sayın Adalet Bakanı cinayetin arkasında sır perdesini nasıl ortaya çıkacaksınız?" karşılığını verdi. Geçmişte Türkiye'ye sarsan bir Susurluk olayının yaşandığını bütün aktörleri ortada olmasına rağmen Susurluk Çetesi'nin ortaya çıkarılmadığını ifade eden Türk, bunu Şemdinli Çetesi'nin izlediğini ve dürüstlüğü ile tanınan savcının görevden alındığını söyledi. Türk "Susurluk aydınlatılmadığı için Şemdinli Çetesi ortaya çıktı. Ardından Hrant Dink ve Malatya olayı. Eğer dürüst savcılara görev yaptırmazsanız, bu olaylar yine gündeme gelebilir. Hepimiz hedef olabiliriz. Demokrasi için, hukuk için mücadele vermezsek, bugün sıra bizde yarın sizde olacak." diye konuştu.

Reklam
Reklam

ERDOĞAN'IN "DİYARBAKIR'I ALIN" TALİMATINA TEPKİ

Grup toplantısında, Başbakan Erdoğan'ın, yerel seçimlere yönelik "Diyarbakır'ı, Tunceli'yi, Batman'ı alın" şeklindeki talimatını "Sanki Başbakan'ın önünde Viyana var ve Viyana'yı kuşatın diyor" sözleriyle değerlendirdi. Türk, iktidarı "5 kilo kömür, 5 kilo makarna ve 5 kilo şekerle" halkı kandıracağını düşünmekle eleştirdi. Bölge halkının farklı talepleri bulunduğunu bunlar arasında dağdaki çocuğunun ölmemesi olduğunu kaydeden Ahmet Türk, "1 kilo makarna halkı susturabilir mi? Halkın taleplerini karşılayabilir mi? Yoksulun üzerinden siyaset yapmayın, yoksulu daha da yoksullaştırarak siyaset yapmayın. Bizim halkımız onurludur. Ne yaptığını iyi biliyor. 3 kilo makarnaya, 1 kilo şekere satmaz. Halkımız, demokrasi için canını veriyor, dağların bombalanmamasını istiyor, inkarı, imhayı istemiyor.

"SUDAN CUMHURBAŞKANI MECLİS'E GELMESİN"

Başbakan Erdoğan'ın bir gün İspanya'daki medeniyetler buluşmasına gittiğini bir başka gün Darfur'daki 350 bin insanın ölümünden sorumlu Sudan Cumhurbaşkanı'nı Türkiye'ye davet ettiğini kaydeden Türk, "Sudan cumhurbaşkanını inşallah Meclis'e davet edip de konuşturmazlar, böyle bir şey olursa, kıyametler kopar bu ülkede" dedi.

Reklam
Reklam

Grup konuşmasında, geçen hafta yaptığı konuşmasındaki "azınlıklarla" ilgili sözlerine de açıklık getiren Ahmet Türk, sözlerinin basında yanlış değerlendirildiğini ifade ederek "kesinlikle insanın kürt, laz, Çerkez olması değil önemli olan, her kültürün her dilin kendisini özgürce ifade etmesidir. Bulgaristan Türk'ü de benim derdim olur, Irak'taki Türkmen de, dili kültürü inkar edildiğinde derdim olur" diye konuştu.