Hrant Dink davasını karara bağlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye'yi, Dink'in yaşam hakkını koruyamadığı ve öldürülmesiyle ilgili etkili bir soruşturma yürütmediği gerekçesiyle mahkum etti. AİHM, Dink'in ailesinin farklı tarihlerde yaptıkları beş ayrı başvuruyu birleştirerek ele aldığı davada ortak bir karar verdi. Ailenin başvurusunda, Dink'in, "Türkiye'de yargılanıp mahkum olmasıyla aşırı uçların hedefi haline getirildiği" de savunulmuştu. Türkçe ve Ermenice yayımlanan Agos gazetesinin genel yayın yönetmeni ve sol görüşlü bir siyasi eylemci olan Dink, 2007 yılı Ocak ayında gazetesinin bürosu önünde silahlı bir saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Dink, saldırıdan bir kaç ay önce, yazdığı bir yazı nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun değiştirilen 301. maddesi uyarınca "Türklüğe hakaretten" mahkum olmuştu.
Davada bilirkişi raporları, Dink'in suç işlemediği yolunda rapor vermişlerdi.
AİHM, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 2. (yaşama hakkı),10. (ifade özgürlüğü) ve 13.(etkili başvuru hakkı) maddelerini ihlal ettiğine hükmetti. Karar gereği Türkiye, Dink'in yakınlarına mahkeme masrafları da içinde olmak üzere 133 bin euro ödeyecek.
Türkiye'deki yargı sürecinde ve basında yer alan haberlerde Hrant Dink'e suikast düzenleneceğinden Trabzon ve İstanbul emniyetindeki bazı makamların ve askeri güçlerin haberdar olduğu, ancak gerekli önlemleri almadıkları iddia edilmişti.