İSTANBUL (İHA) - Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç, "AİHM'nin kararının hukukçular tarafından ciddi biçimde ele alınıp tahlil edilmesinde büyük yarar görmekteyim" dedi.
Hollanda'daki temaslarını tamamlayan Bülent Arınç, saat 16.00'te İstanbul'a geldi. Atatürk Havalimanı'nda temaslarına ilişkin basın toplantısı düzenleyen Arınç, AB ile üye ülke parlamentoları arasındaki ilişkiler, AB'nin genişleme sürecinin Avrupa'da küresel gündeme etkileri, gelecek konferanslarda uygulanacak çalışma yöntemleri konularında görüşmeler yaptıklarını söyledi. Görüşmelerde tüm gündem maddeleri üzerinde söz alarak, AB üyeliği konusunda açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Arınç, "Hollanda, İtalya, Belçika, Finlandiya, Yunanistan, Bulgaristan parlamento başkanlarıyla ikili görüşmeler yaptım. Aralık ayında müzakere tarihi alacağımız konusunda olumlu izlenimler edindim. Ülkemizin reform çalışmaları için takdir duygularının teyidini aldım. Ziyaretimin, Aralık 2004'e kadar devam edecek süre içinde Hollanda ile parlamentolar arası ilişkilerimizin gelişmesine yapıcı katkıda bulunacağına inanıyorum" dedi.
Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'YÖK Yasası tekrar veto edildikten sonra Meclis'e gidebilirdi' sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Sayın Başbakan'ın ne söylediğini bilmiyorum. Onun sözlerini yorumlamak bana düşmez" dedi.
Arınç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) türban konusunda verdiği kararla ilgili olarak şunları söyledi:
"AİHM'nin verdiği karar Türkiye'de hem siyasetçiler, hem hukukçular tarafından mutlaka tartışılacaktır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi içinde özgürlükler vardır, bunun sınırı da belirtilmiştir. AİHM bazen bu sözleşmedeki hükümlere uygun kararlar alabiliyor, bazen de bu hükümlerin farklı olarak yorumlandığına şahit olabiliyoruz. Bu kararı beğenmek veya beğenmemek mümkün olduğu gibi, eleştirmek veya haklı bulmak da mümkün. Laikliğin anlayış ve yorumlanış biçimi Avrupa ülkelerinde farklılıklar göstermektedir. Bütün bu farklılıklara rağmen özellikle türbanın üniversitelerde yasaklandığı hiçbir Avrupa Konseyi üyesi ülke yoktur. Mahkeme kararı üzerinde yorum yapmayacağım. Önemli olan özgürlüklerdir. Bu özgürlükler terör ve şiddeti çağrıştırmadığı, kamu düzenini bozmadığı sürece alabildiğine özgür yaşanmasıdır. Demokratik ülkelerde özgürlükler asıldır, yasaklar istisnadır. AİHM'nin kararının hukukçular tarafından ciddi biçimde ele alınıp tahlil edilmesinde büyük yarar görmekteyim."