Strasbourg (AA)- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) temyiz niteliğindeki Büyük Dairesi, Türkiye'de uygulanan yüzde 10'luk seçim barajına karşı açılan davada tarafları ikinci kez dinledi.
Türk hükümetinin avukatı Münci Özmen, "seçim barajının siyasi istikrar için gerekli olduğunu", davacıların avukatı Tahir Elçi ise "barajın, çoğulcu demokrasi açısından temsil ve meşruiyet sorunu yarattığını" savundu.
Daha sonra kapatılan DEHAP'ın üyeleri Resul Sadak ve Mehmet Yumak'ın 2002 seçimlerinin ardından açtığı davayla ilgili olarak, baraj yüzünden sadece DEHAP üyelerinin Meclis dışında kalmadığını, önceki koalisyon hükümetini oluşturan üç partinin de Meclise üye sokamadığını ifade eden Özmen, baraj sisteminin Türkiye'deki diğer partiler tarafından da kabul gördüğüne dikkati çekti.
DEHAP üyelerinin yüzde 10'luk seçim barajını bilerek seçime girdiklerine işaret eden Özmen, "DEHAP üyeleri isteselerdi, bağımsız listeden adaylıklarını koyarak ve başka partilerle koalisyon yaparak Meclise girebilirlerdi" diye konuştu ve 22 Temmuzda yapılan seçimlere DTP'nin bağımsız adaylarla girdiğini anımsattı.
Davacıların avukatı Tahir Elçi ise yaptığı savunmada, "seçim barajı yüzünden Güneydoğu Anadolu'daki seçmenlerin siyasi tercihlerinin Meclise yansıtılmadığını" savundu ve "bu durumun demokrasi ve çoğulcu parlamenter sistem açısından sorun teşkil ettiğini" söyledi. Elçi, yüzde 10'luk seçim barajı yüzünden yaklaşık 14,5 milyon seçmenin tercihinin TBMM'ye yansımadığını belirtti. Baraj sisteminin siyasi istikrar sağlayacağı ve ülkenin koalisyon hükümetleriyle yönetilmesini engelleyeceği tezinin yanlış olduğunu ifade eden Elçi, 1983 yılından bu yana düzenlenen altı seçimin sonucunda üç kez koalisyon hükümetlerinin iş başına geldiğini kaydetti.
Duruşmada tarafların savunmalarını dinleyen AİHM, kararını ileri bir tarihte verecek.