AİHM: Yüzde 10'luk seçim barajı hak ihlali değil

Strasbourg (AA)- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), yüzde 10'luk seçim barajıyla ilgili açılan davada Türkiye'yi haklı buldu.

Mahkeme, kararı 2'ye karşı 5 oyla verdi. AİHM'nin ilgili dairesi, Türkiye'de uygulanan yüzde 10'luk seçim barajına karşı açılan davada insan hakları ihlalinde bulunulmadığı görüşüne vardı. AİHM'in gerekçeli kararında, "Türkiye'de özellikle 1970'li yıllardaki istikrarsızlığı göz önünde tutulduğu" ifade edilerek, "bu barajın TBMM'nin aşırı şekilde bölünmesine ve işlevsiz hale gelmesini önlemeye yönelik olduğu" belirtildi.

Reklam
Reklam

Türkiye'de 3 Kasım 2002 tarihinde düzenlenen genel seçimlerde DEHAP'ın Şırnak milletvekili adayları olan Resul Sadak ve Mehmet Yumak, partilerinin kentte yüzde 45,95 oranında oy almasına rağmen milletvekilli seçilemedikleri gerekçesiyle 2003 yılında AİHM'ye başvurmuşlardı. Sadak ve Yumak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) özgür seçimlerle ilgili Ek Protokolünün 3. maddesini gerekçe göstererek, "yüzde 10'luk seçim barajının seçmenlerin kendilerini özgürce ifade edebilme haklarına engel teşkil ettiğini" ileri sürmüşlerdi. Başvurunun 26 Mart 2006 tarihinde kısmen incelenmeye alınmasının kabul edilmesinden sonra, AİHM'de 5 Eylül 2006 tarihinde bir duruşma yapılmıştı.

Davanın geçmişi

Türk hükümetinin avukatı, duruşmada, "seçim barajının siyasi istikrar için gerekli olduğunu" savunmuştu. Yüzde 10'luk barajla birlikte siyasi istikrarın dışında ekonomik büyüme sağlandığını ve demokrasinin güçlendiğini kaydeden avukat, tek parti iktidarının demokratik reformları daha kolay ve hızlı biçimde uyguladığını belirtmişti. Hükümetin avukatı, seçimlerde yüzde 10'luk baraja Anayasa Mahkemesinin de onay verdiğini hatırlatmış, AİHM'nin Anayasa Mahkemesinin kararına müdahale etmemesini istemişti.

Reklam
Reklam

Baraj yüzünden sadece DEHAP üyelerinin meclis dışında kalmadığını, önceki koalisyon hükümetini oluşturan üç partinin de meclise üye sokamadığını anlatan
avukat, baraj sisteminin Türkiye'deki diğer partiler tarafından da kabul gördüğünü söylemişti. DEHAP'ın avukatı ise savunmada, "barajın çoğulcu demokrasi açısından temsil ve meşruiyet sorunu yarattığını" öne sürmüştü. "Seçim barajı yüzünden Güneydoğu Anadolu'daki seçmenlerin siyasi tercihlerinin meclise yansıtılmadığını" savunan avukat, "bu durumun demokrasi ve çoğulcu parlamenter sistem açısından sorun teşkil ettiğini" söylemişti.