AİHM'nin Strasbourg'taki merkezinden yapılan açıklamada, gazeteci Ayşe Öztürk'ün "Kızıl Bayrak" adlı dergisinin "Kürt sorunu hakkındaki makalelerden ötürü" 3 kez toplatılmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğünü güvence altına alan 10. maddesiyle bağdaşmadığı sonucuna varıldı.
Mahkemenin gerekçeli kararında, dergilerde çıkan yazıların "ulusal güvenliği tehdit etmediği", dergilerin toplatılmasının ise "demokratik bir toplumda gereksiz bir işlem" olduğu görüşü belirtildi. AİHM bu davada, Türk hükümetinin davacı Ayşe Öztürk'e mahkeme masrafları da dahil olmak üzere toplam 3 bin 500 Euro tazminat ödemesini kararlaştırdı.
AİHM'nin bugün Türkiye hakkında açıkladığı ikinci karar ise 1995 yılında Türk Harb-İş, DİSK Genel-İş Medya Güneşi gazetesinin Diyarbakır temsilcileri tarafından açılan davayla ilgili.
Davanın temelinde, davacıların da arasında olduğu yaklaşık 20 kişilik bir grubun 27 Mayıs 1993 tarihinde "Türk ordusunun Güneydoğu operasyonlarını protesto amacıyla" yayımladıkları bir basın bildirisi bulunuyor.
Davacılar söz konusu bildiri nedeniyle gözaltın alınmış, daha sonra da 1994 yılında 20 ay hapis, 208 milyon TL de para cezasına mahkum edilmişlerdi. AİHM bu davada, davacılara yönelik kovuşturma ve mahkumiyeti "olağanüstü sert" olarak niteledi ve bu tür cezaların "demokratik toplumlarda gerekli olmadığı" sonucuna vararak, Ankara'nın davacıların ifade özgürlüğünü ihlal ettiği sonucuna vardı.
AİHM ayrıca, davacıların "askeri hakim içeren" DGM önüne çıkarıldıkları gerekçesiyle "adil yargılanmadıklarını" da hükmetti. Strasbourg mahkemesi Ankara'nın davacılara tazminat olarak toplam 28 bin 500 Euro ödemesini kararlaştırdı.