“aile İçi Şiddet Halk Sağlığı Sorunudur “

Aile içi şiddetin günümüzde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendirildiği bildirildi.Dünya Kadına Şiddeti Önleme Günü nedeniyle Malatya İl Sağlık Müdürlüğü tarafından konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, “Birleşmiş Milletler Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesinde kadına yönelik şiddet “İster kamusal, isterse özel yaşamda; kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylemde bulunma veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma” şeklinde tanımlanmaktadır.Dünya Sağlık Örgütü ise konuyu özel ikili ilişkiler bağlamında ele alarak “eşler arası şiddet” tanımını geliştirmiştir. Buna göre şiddet; “özel bir ilişkide fiziksel saldırganlık, cinsel zorlama, psikolojik istismar ve kontrol etme davranışı şeklindeki eylemlere bağlı olarak ortaya çıkan fiziksel, cinsel ve psikolojik zarara neden olan davranış” olarak tanımlanmaktadır” ifadeleri kullanıldı.Açıklamada, şiddet olarak tanımlanan davranışların içinde şunların yer aldığı belirtildi: “ Tokat atma, vurma tekmeleme ve dövme gibi fiziksel saldırı fiilleri, Sindirme, sürekli küçük düşürme ve aşağılama gibi psikolojik taciz, Cinsel ilişkiye zorlama ve diğer cinsel zor kullanma biçimleri,Bir kimseyi ailesinden ve arkadaşlarından uzaklaştırma, hareketlerini gözleme ve bilgi yada yardıma ulaşmasını kısıtlama gibi fiziksel, cinsel, sözel ve ekonomik yönden kontrol edici davranışlar.”Aile içi şiddetin günümüzde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendirildiği bildirilip, “ Çünkü aile içi şiddet; yetersiz beslenmeye, kronik hastalıkların artmasına, madde bağımlılığına, beyin travmalarına, kronik ağrıya, korunmadan cinsel ilişkiye girmeye, jinekolojik problemlere, düşük ağırlıklı çocuk doğumlarına, anne ölümlerine, intiharlara neden olmaktadır.Şiddet mağduru ve risk altındaki kadınlarda depresyon, organik nedeni olmayan ağrılar, bayılmalar, uykusuzluk, yoğun korku, değişikliklerden kaygı duyma sık rastlanan belirtiler olarak bildirilmektedir. Aile içi şiddet bir sağlık sorununun olmasının yanı sıra aile içindeki diğer bireyleri ve çevreyi de etkilediğinden aynı zamanda toplumsal bir sorundur” ifadeleri kullanıldı.Kadına yönelik aile içi şiddetin önlenmesi için şu koruma yöntemleri belirtildi: “ Birincil koruma; Kadına yönelik şiddetin daha ortaya çıkmadan önlenmesi,İkincil koruma; kadına yönelik şiddetin ortaya çıktıktan sonra erken tanı ve tedavi ile etkilerinin ve tekrarının önlenmesi,Üçüncül koruma; şiddete maruz kalan kadınların rehabilitasyonu ve uzun süreli desteklenmesi gerekmektedir. “Aile İçi Şiddete Maruz Kalan veya Risk Altındaki Kadınlara Koruma ve Destek Hizmeti Sunan Kurum ve Kuruluşların başında Sağlık Kurumları geldiği belirtilip, “ Gerekiyorsa, psikolojik yardım (örneğin, madde, alkol bağımlılığı tedavisi, öfke kontrolü eğitimi, iletişim becerileri eğitimi gibi) için yataklı tedavi kurumlarının ilgili bölümlerine ya da duruma göre devletin diğer ilgili kurumlarına yönlendirme yapılabilir” denildi.