Aile içi şiddet tüyler ürpertiyor

ANKARA (İHA) - Türkiye'nin ilk bağımsız Kadın Dayanışma Vakfı Başkan Yardımcısı Gülen Metin, Türkiye'de evli her 3 kadından birisinin aile içi şiddete maruz kaldığını belirterek kadın sığınma evlerinin sayılarının artırılması için toplumun tüm kesimlerini işbirliğine çağırdı.

Avrupa Birliği'nin her 7 bin 500 kadına bir sığınma evi zorunluluğunu hatırlatan, Metin, sığınma evi açılmadan hükümetin tavrını samimi bulmadıklarını bildirdi.

Kadın Dayanışma Vakfı Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciliği'nin de katılımıyla genel merkez binalarında bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, Vakfın, Avrupa Komisyonu'nun desteğiyle başlattığı 'Aile İçi Şiddete İlişkin Kamunun Bilgilendirilmesi ve Yerel İşbirliklerinin Geliştirilmesi" projesi tanıtıldı ve Türkiye'deki aile içi şiddetin ulaştığı boyut rakamlarla sunuldu.

Reklam
Reklam

Türkiye'de evli her 3 kadından birinin aile içinde fiziksel şiddet gördüğü; ancak buna rağmen kadınların şiddetten uzak bir yaşama adım atacakları güvenli mekanlar olan sığınakların sayısının sadece 13 olduğuna dikkat çekildi. Avrupa Birliği uyum şartları içerisinde 7 bin 500 kadın ve kızın yaşadığı her bölgeye bir sığınma evi zorunluluğunun hatırlatıldığı toplantıda Türkiye'deki sığınma evlerinin sayısının yok denecek kadar az olduğu kaydedildi.

Kadın Dayanışma Vakfı'nın AB'nin katkılarıyla yaptığı Aile İçi Şiddet Raporu'na göre, Türkiye'de her 3 kadından biri, fiziksel, psikolojik ya da cinsel şiddete maruz kalıyor. Sosyoekonomik seviyesi at grupta yer alan ailelerde şiddetin oranı, yüzde 98. Eğitimli, sosyoekonomik seviyesi yüksek düzeyde olan kesimde, bundan farklı değil. Üstelik kadınların güvenle yaşayacağı sığınma evlerinin sayısı sadece 13. Raporda, bağımsızlığını kazanmış, eğitimli, evli kadınlar da şiddettin her türlüsünden nasibini alıyor. Evli kadınların yüzde 34'ü aile içi şiddete, yani koca dayağına maruz kalıyor.

Reklam
Reklam

Kadın Dayanışma Vakfı Başkan Yardımcısı Gülen Metin, şiddetin üstünün, toplumda farklı bahanelerle örtüldüğünü belirtti. Metin, namus ya da töre cinayetlerinde son 4 yılda 54 kadının hayatını kaybettiğini ancak bu rakamın sadece medyaya yansıyanlar olduğunu, gerçek rakamın ise hala bilinemediğini söyledi. "İşin bir başka vahim yanı ise, şiddet gören kadınların sığınacağı bir yerin bulunmaması" diyen Metin, ne hükümetin ne de yerel yönetimlerin bu konuya duyarlı olmadığını kaydetti.

Konunun sadece ideoloji ile ilgisinin olmadığını sadece aile içi şiddete karşı toplumun tamamının duyarsız olduğunu dile getiren Metin, "Okuma-yazma bilmeyen kadınlara karşı kampanya başlatılsa herkes destek verir ancak aile içi şiddetle mücadeleye karşı duyarsız bir toplumuz" şeklinde konuştu.

Gazetecilerin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın kadın sığınma evlerine yönelik başlattığı çalışma ile AK Parti'li belediyelerin sığınma evlerini kapatmaları arasındaki çelişkiyi hatırlatmaları üzerine Metin, "Somut olarak açılmış bir sığınma evi görmedikçe davranışlarının samimiyetine inanmam" dedi.

Reklam
Reklam

Avrupa Komisyonu'nun 'Yerel Sivil Girişimler Mikro-Proje Programı" çerçevesinde 22 Haziran 2004 tarihinde "Aile İçi Şiddete İlişkin Kamunun Bilgilendirilmesi ve Yerel İşbirlikleri Geliştirme Projesi' başlatıldı. 87 bin 760 Euro bütçeli projenin yüzde 90'lık kısmını AB fonlarından karşılanıyor.