İletişim uzmanı ve yönetim danışmanı Dr. Şaban Kızıldağ, Türkiye’deki şirketlerin yüzde 96'sının aile şirketi olduğunu belirterek, bunlardan ancak yüzde 10’unun 40 yılı devirebildiğini ifade etti. Şirketlerin en büyük sorunlarının kurumsallaşamama olduğunu vurgulayan Dr. Kızıldağ, şirketlerin başına geçen ikinci kuşak çocukların eşlerinin, hırs yaparak şirketleri uçuruma sürüklediklerini ifade etti.
İşletmelerin en büyük problemleri arasında özgüven ve kurumsallaşma eksikliği olduğunun altını çizen Dr. Şaban Kızıldağ, büyük şirketlerin dünya ile mukayese etmelerini sağlamak için birilerinin onları motive etmesi gerektiğini kaydetti. Kızıldağ, “Ülkemizde şirketlerin yüzde 96'ı aile şirketi. Bunların maksimum yüzde 10'u 40 yılı devirebiliyor. Çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor. İkinci kuşak devreye girdiğinde yaşanan bazı sıkıntılardan dolayı batıyorlar. Şirketin aile anayasası yok. Aile anayasası Türkiye'deki işletmelerde ciddi bir eksiklik. Şirketlerde eltiler devreye girince şirketler dağılıyor. Kendi aralarında bir kıskançlık oluşuyor.” dedi.
Ailelerin kurumsallaştırılmadan şirketlerin kurumsallaşamayacağına dikkat çeken Kızıldağ, hatta eltilerin kurumsallaştırılamadan şirketlerin kurumsallaşamayacağını dile getirdi. Eltilere aile şirketine sahip çıkma bilincinin aşılanması gerektiğini söyleyen Kızıldağ, şunları kaydetti: “Hırslarını bir tarafa itmeleri gerekiyor. Bu noktada aile anayasalarının oluşturulması gerekiyor. Aile anayasaları Avrupa'da üzerinde çalışılan bir meseleyken Türkiye bu mesele ile yeni tanışıyor. Anayasası olan çok büyük işletmeler yok. Ailenin işletme ile olan bağlantılarının yazılı hale getirilmesi gerekiyor. Yönetim kuruluna insanlar nasıl seçilir? İşletmenin başındaki kişi öldüğünde şirketin başına kim geçecek? Bu gibi sorunların çözümü yazılı olarak belirtilmelidir. Mutlaka ailelerin danışmanlık almaları gerekiyor.”
'Türkiye Uçuyor Projesi' ile bir heyecan oluşturmak istediklerini belirten Kızıldağ, Türkiye'nin 2023 hedefinde iş dünyasının geride kalmaması için Anadolu Jet ile 5 milyon KOBİ'ye gidip onlara ayna tutmak istediklerini açıkladı. 8 yıl içerisinde 57 Müslüman ülke de araştırmalar yaptığını dile getiren Kızıldağ, “1 milyar 600 milyonluk bu dünyanın total üretimi, 80 milyonluk Almanya'nın yarısı etmiyor. Türkiye'de bu ülkelerin arasında yer alıyor. 2012 verilerine baktığımızda bu ülkelerin milli gelirinin 4 trilyon dolar olduğunu görüyoruz. Almanya'nın ise üretimi 2 trilyon dolar.” diye konuştu.
Dört büyük işletmeye aile anayasası hazırladığını belirten Kızıldağ, şirketlerin şablona uygun şekilde çalışmalar yürüttüklerini ancak o şablona uyacak uygun kişileri yerleştirmede sıkıntılar yaşadıklarını açıkladı.
Kızıldağ, şunları kaydetti: “Bir yapının kurumsallaşması o yapının profesyonelleşmesi anlamına gelmiyor. Bir şirket kurumsal ama işe yaramayan birini getirip oraya sokuyorlar. Çocukların işletmeye girişi de problem oluşturuyor. Yurt dışına eğitim almaya gönderilen çocuklar, yurda döndükleri zaman direk bir müdürün altında işe başlıyorlar. Müdürler de patronun oğluna müdahale şansı bulamıyor. Onun için çocukların başka şirketlerde çalıştırıp işletmelerin başına yerleştirilmesi lazım. Bu sağlanamazsa bir kurumsallaşma, profesyonelleşme dengesizliği devam eder.”
Kızıldağ, işletmelerin mutlaka Ar-Ge'ye ve markaya yatırım yapması gerektiğini sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz