Aileler dikkat!

Türkiye’de son dönemlerde yaşanan çocuk cinayeti ve kaçırma vakaları, istismarlar konuşuluyor. Peki uzmanlar ne diyor?

Akşam'ın haberine göre eski Emniyet Müdürü Feramuz Erdil, çocukların genellikle tanıdıkları tarafından kaçırıldığının altını çiziyor… Çocukların savunmasız olmalarının onları hedef yaptığını belirten Erdil, emniyetin Türkiye'ye özgü projeler geliştirmesi gerektiğini söylüyor.

Erdil'e göre, her mahallenin belirli polisleri olmalı ve bu polisler emekli olana kadar o bölgede kalmalı. Bu sayede polisler hem bölgedeki insanları tanıyabilir hem de olayların çözümünde daha etkili olabilir. Emniyetin bu tarz olayların çözümü için profesyonel ekipleri kurması gerekiyor. Bu sayede kısa sürede olaylar sonuçlandırılabilir. Okul çıkışlarında bekleyen sivil ekipler yerine üniformalı polislerin olmasının daha etkili olabileceğini ifade eden Erdil, çocukların bu sayede kendilerini daha güvende hissedeceklerini söyledi.

Reklam
Reklam

Erdil'e göre, konu hakkında toplumsal farkındalık yaratılması gerekiyor. Eğer toplum konu hakkında bilgili olursa, olaylar karşısında daha doğru refleksler geliştirebilir ve olaylar daha başında durdurulabilir.

*Çocuklar ailelerinden korkmamalı ve yaşadıklarını aileleriyle paylaşabilmeli.

GÜNCEL FOTOĞRAFI, PARMAK İZİ VE SAÇ TELİ SİZDE OLSUN

*Aileler her zaman çocuklarının son fotoğraflarını mümkünse saç teli, parmak izi vs. olası bir durumda kullanılabilecek materyalleri bir yerde muhafaza etmeli. *Kaybolan çocukların büyük bir çoğunluğu kendi kaçıyor ve ardından talihsiz olaylar yaşanabiliyor.

*Bu tarz haberlerin medyada sık yer alması özendirici bir etki yaratıyor. Aileyle sorunu olan kişiler çocuklar üzerinden intikam alıyor.

FACEBOOK İÇİN YAŞ SINIRI KOYUN VE DENETLEYİN

Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği Başkanı Zafer Bilici, ailelerin “Bu olay benim başıma gelmez” dememesi gerektiğinin altını çiziyor. Aile içi iletişimin çok önemli bir yeri olduğunu belirten Bilici, ailelerin çocuklarının arkadaşlarını tanıması gerektiğini ve internette ve sosyal medyada ne yaptıklarını bilmeleri gerektiğini söylüyor...

Reklam
Reklam

ÇOCUK BAKANLIĞI KURULSUN

Çocuk ve Haklarını Koruma Platformu Başkanı Figen Özbek, Türkiye'de geçen 4 ayda 13 çocuğun ölü bulunduğunu belirterek “Toplumun bu konu üzerindeki duyarlılığı kısa süreli ve sadece münferit olaylarla sınırlı kaldığından çocuklarımız birçok alanda halen travmalar yaşamaya devam etmektedir. Biz bir Çocuk Bakanlığı kurulmasını, alternatif eğitim kurumları kurarak çocukların yetenek ve yaratıcılıklarını arttırıcı ve onların haklarını koruyucu önlemler alınmasını istiyoruz." diyor.

UZMANLAR UYARIYOR!
ÇOCUKLARINIZA BUNLARI MUTLAKA ÖĞRETİN…

*Eve doğru koş ve zili çal
Çocuğunuzun yabancılarla iletişim kurarken uymasını beklediğiniz kuralları bilmesini sağlayın. "Ben yanındayken, yabancılara arkadaşça davranabilir ve onlarla konuşabilirsin. Ancak ben yanında değilken yabancılarla konuşma. Eğer bir yabancı onunla gitmeni isterse ya da sana bir şeyler vermek isterse bunu kabul etme ve ‘hayır’ de, sonra da eve doğru koş ve zili çal.

*Çocuğunuzu korkutmayın
Çocuğunuza, yabancılara karşı korku aşılamak yalnızca kafa karışıklığını arttırır ve ona ne yapması gerektiğini öğretemez. Yabancılar ona saldırmaya çalıştığında onun oradan nasıl kaçabileceği hakkında düşünebilmeye ihtiyacı vardır. Korku dolu olması onun mantıklı düşünebilmesini engeller.

Reklam
Reklam

*Yabancılarla olan sınırları belirleyin
Bir çocuk için tehlikeli biriyle zararsız birini ayırt etmek neredeyse imkânsızdır. İşte bu yüzden siz onun yanında değilken onun nasıl davranması gerektiğini açıklayan kuralı belirlemek zorundasınız. Siz orada olsanız da olmasanız da yabancılarla kurduğu ilişkilerdeki arkadaşlık hiçbir zaman onlardan şeker, hediye, bisiklet almayı içermemeli ya da onların kaybolan hayvanlarını arama davetlerine olumlu yanıtlar içermemelidir.

*İzin verirsem dokunabilirsin
Kendi bedenine olan hakimiyetini öğrenen çocuk, aynı zamanda bedeni üzerinde söz hakkına sahip olduğunu bilmelidir. Aileler 4-5 yaşından itibaren çocuklarını öperken “Seni öpebilir miyim?” diye izin istemesi bu bilincin yerleşmesinde etkili olacaktır.

*Bedenim bana aittir
Bedeninin kendisine ait olduğu hissini kazanamayan ve başkalarının kendi bedeni üzerinde bir şeyler yapabileceğini düşünen çocuklar istismara çok kolay uğrayabilirler. 4 yaşından itibaren çocuklara bu bilinç kazandırılmalıdır. Örneğin, çocuğun üzerindeki kıyafetler izin alınmadan çıkartılmamalıdır. Zaman içerisinde çocuk kendisinden izin alınmadan yapılacak müdahalelerden rahatsız olur.

Reklam
Reklam

*Dokunulması yasak olan yerlerim
4 yaşından itibaren çocuklar vücutlarının belirli bölgelerine dokunulmasından rahatsız olmalıdır. Çocuk, akrabaları ve yakınları tarafından cinsel organına dokunularak, vurarak sevilmemeli.

*Fiziksel baskıya direnme
İstismara uğramış çocukların çoğunluğu kaçmanın çözüm olmadığını düşünüp kaçmayı denememişlerdir. Çocuklar sevilirken güçsüzlüğünü hissettirecek şekilde sevilmemelidir.

*Vücudum görülmemeli
Çocuk, çıplak olarak ortada bırakılmamalı. Eğer kendini başkalarının yanında çıplak görmeye alışkın olmazsa elbiselerinin birileri tarafından çıkartılmasından rahatsız olur. 4 yaşından itibaren ebeveynler çıplak olarak çocukla aynı banyoda bulunmamalı. 7 yaşından itibaren çocuğun genital bölgelerinin başkaları tarafından görülmesine izin verilmemeli.

*Tuvalette benden başkası olmamalı
Çocuklara 4 yaşından itibaren tuvaletin özel bir yer olduğu ve tuvalet ihtiyacı gideren birinin başkaları tarafından görülmesinin doğru olmayacağı öğretilmelidir