ERZURUM (İHA) - Erzurum Milli Eğitim Müdürü Ahmet Er, yarıyıl tatiline girilirken kötü bir karneyle karşılaşan ailelerin çocuklarını suçlamak, yargılamak ya da tatilde ders çalışmaya zorlamak yerine yetersiz olduğu dersleri nasıl düzeltmesi gerektiği konusunda yardımcı olmaları gerektiğini söyledi.
Erzurum'da 196 bin 725 öğrenci, yarın yarı yıl tatiline girmeye hazırlanıyor. İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Er, ailelere karne konusunda uyarılarda bulunarak, anne ve babaların beklemedikleri notlarla dolu bir karneyle karşılaştıklarında çocuklarına kızmak yerine destek olması gerektiğini söyledi. Ahmet Er, kötü bir karne sonrasında ailelerin çocuklarını suçlamak, yargılamak, tatil süresince ders çalışmaya zorlamak ya da komşu çocuğunun karnesiyle kıyaslayarak aşağılamak yerine ona yetersiz olduğu ders ve konuları nasıl düzeltebileceğini anlatması gerektiğini ifade etti.
Ahmet Er, velilere çocuklarının başarılı bir konuma ulaşabilmesi ve çocuklarıyla daha iyi iletişim kurmaları için şu önerilerde bulundu:
"Çocuğunuzun başarısızlığın utanç verici bir durum değil, çaba gösterince aşılacak bir engel olarak kabul edildiğini anlamasını sağlayın. Karnedeki başarısız notlara dayanarak çocuklarınızı katı bir dille suçlamayın. Onları, oyun, tatil saatlerini ortadan kaldırarak ağır bir biçimde cezalandırmayın. Zihni düzeydeki bilgiyle ilgili hataları, ahlaki bir hata gibi değerlendirmeyin. Başarısız olduğunda onun yerine ödev, ders yapmayız. Kendi sorumluluğunu üstlenmeyi öğretin. Kardeş ve arkadaşlarıyla kıyaslamayın. Her çocuğun kapasitesi farklıdır. Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin ve onların kapasitesi dışında, başaramayacağı şeyleri beklemeyin. Kıyaslamanız gerektiğinde kendisi ile kıyaslayın. Başardığı işleri örnek gösterip, diğerini de başarabileceğini belirtin. Çocuğun kendisine güvenini kazandırın. Ona her zaman güvendiğinizin ve yanında olduğunuzun mesajını verin. Başarısızlıklarından dolayı tenkit, tehdit etmeyin. Olumsuz, yıkıcı cümle kullanmayın."
"ÇOCUKLARINIZLA BİRLİKTE ORTAK ÇÖZÜM ARAYIN"
Ailelerin, çocukları başarısızlığa itebilecek faktörleri göz önünde tutarak tedbir alması gerektiğini de ifade eden Er, "Başarısızlığın kökeninde aile hayatının düzensizliği, TV izleme, anne baba geçimsizliği bulunabildiği gibi okul hayatı, eğitim sistemi, fizyolojik rahatsızlık, zihni kapasite ya da duygusal sorunlardan kaynaklanabilir. Bu durumlarda uzmana başvurun. Çocuğunuza neden okuması gerektiğini anlatın. Geçer not almak için değil, öğrenmek için çalışması gerektiği üzerinde durun.
Okulla işbirliği içinde olun. Öğretmenleri ve rehber öğretmeniyle görüşün. Çocuğunuzu, boş zamanlarını etkin bir biçimde değerlendirmesi için teşvik edin. Alternatifleri belirleyin ve seçeneklerden yararlanması için onu yönlendirin. Evde ders çalışmasını kontrol ediniz. Sürekli ders çalış uyarısı olumsuz etki yapmaktadır. Zamanını iyi kullanması için onu yönlendirin. Çocuğunuzun yanında ona uygulanan eğitimin tartışmasını yapmayın. Okul ve öğretmenlerle ilgili görüşlerinizi çocuğun yanında tartışmayın. Çocuğunuzun okul dışındaki arkadaşlarını kontrol ediniz. Çünkü bu yaşlarda arkadaşlarından etkilenme daha fazladır. İyi notların yanında zayıf almasının da normal olduğunu ve çalışarak durumunu düzeltebileceğini ifade edin. Paniğe kapılmadan başarısızlığın nedenlerini araştırın. Çocuklarınızla birlikte ortak çözüm arayın. Onlara güvenerek, yakın ilgi göstererek başarılarını zaman zaman ödüllendirin" dedi.
Karnelerindeki kırık notlara önceki yıllarda yaşandığı gibi 'fotokopili çözüm' arayan öğrencilerin olabileceğine dikkat çeken Ahmet Er,
"Ailelerin korkusundan, zayıf notlarla dolu karnelerinin fotokopilerini çektirdikten sonra iyi notlarla değiştirmek isteyen öğrenciler olabilir. Bunun için işyeri sahiplerini uyararak, işyerlerinin camlarına 'Karne fotokopisi çekilmez' yazısı astırdık. Fotokopiciler tembel öğrencilerin karne sahtekarlığına alet olmasınlar" diye konuştu.