"Ailemi ölümle tehdit ettiler"

ANTALYA (İHA) - Antalya'da kiralanan bir villanın bahçesinde kemerle boğularak öldürülen ve gömüldükten sonra üzeri betonla kapatılan işadamını öldürme suçundan Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Kevser Çiftçi ve Orhan Bıyık ile birlikte yargılanan ünlü balet Tan Sağtürk'ün kardeşi Han Taygun Sağtürk, ilk kez mahkemeye ifade verdi. Balet ağabeyi Tan'a ve İzmir'de yaşayan ailesine ölüm tehdidi yapıldığı için baskı altında olduğunu belirten Han Taygun Sağtürk, ifadesini verirken zanlı

Kevser Çiftçi Orhan Bıyık'ın duruşma salonundan çıkarılmasını istedi. Mahkeme başkanı Sağtürk'ün talebini kabul ederek Çiftçi ile Bıyık'ı salondan çıkarttı.

Reklam
Reklam

Edinilen bilgiye göre duruşmaya, İzmir'den gelen H. Taygun Sağtürk'ün annesi Yıldız Sağtürk de şahit olarak katıldı. Yaklaşık 3 saat mahkemeye ifade veren Sağtürk, ağabeyinin hesabından 22 bin YTL parayı nasıl çektiklerini ve işadamı Fikri Şirin'in öldürülmesiyle ilgili her ayrıntıyı tek tek anlattı. Cinayet anını anlatırken, gözyaşlarına hakim olamayan ve hıçkırıklara kapılan Sağtürk, fenalık geçirdi. 'Tehdit ve baskı' altında istemeden cinayete adının karıştığını ifade eden Sağtürk'ten mahkeme başkanı, yerine oturtup dinlenmesini ve toparlanmasını istedi. Fikri Şirin cinayetini Kevser Çiftçi ve Orhan Bıyık'ın planladığını fakat plandan haberi olmadığını iddia eden Sağtürk, "Selçuk'ta restoran işletirken Orhan Bıyık ve Kevser Çiftçi ile tanıştım. Sürekli işlettiğim restorana geliyorlardı. Son zamanlarda sık sık arkadaşlarıyla birlikte gelip, hiç bir şeyin hesabını vermeden gitmeye başlardılar. Bir gün hesabı istedim ve onları geri çevirdim. Ertesi gün beni arayarak 'gel, paranı vereceğiz' diye çağırdılar. Gittiğimde tanımadığım 3 kişi başıma silah dayayıp, 'sen Kevser hanımdan nasıl para istersin' diyerek beni tehdit edip darp ettiler. Sonra kendi aralarında bir mahkeme kurup cezamın ağır olduğunu söylediler" dedi.

Reklam
Reklam

Yaşadığı olaydan sonra Orhan Bıyık'ın restorana daha sık gelmeye başladığını ifade eden Sağtürk, "Bir gün Kevser Çiftçi ile Orhan Bıyık'ın Antalya'ya gideceklerini duydum. Kurtuluyorum diye sevindim. Sonra Antalya'ya gittiler diye sevinirken Kevser Çiftçi, 'şoföre ihtiyacım var hemen Antalya'ya gel, yoksa başına gelecekleri sen düşün' diye beni aradı. Aileme hiçbir şeyi söyleyemiyordum. Gitmek zorunda kaldım. Antalya'ya geldim, Kevser beni her işlerinde hizmetçi gibi kullanıyor, şoförlüğünü yaptırıyordu. Orhan Bıyık da yayındaydı. Bir gün Kevser Çiftçi, bana 'ağabeyin Tan Sağtürk'ün hesabından para çekeceğiz' dedi. Ben de 'böyle bir şey olmaz, tanınırız' diye karşı çıktım. Fakat Kevser Çiftçi (Koçbank'ta) her şeyi ayarladığını sorun çıkmayacağını söyledi" dedi.

Sürekli ağabeyi ve ailesi hakkında tehdit edildiğini ileri süren Sağtürk, "Kevser ile birlikte bankaya gittik, ağabeyim gibi davranıp onun adıyla 22 bin YTL para çektik. Ağabeyime benzediğim için kimse bana kimlik sorup, benden şüphelenmedi. Parayı Kevser Çiftçi alarak o parayla kendine bir Mercedes marka otomobil aldı. Ben de şoförlük yapıyordum. Bir süre sonra Kevser benden yine bankaya gidip para çekmemi istedi. 'Olmaz' diye karşı koydum, bir telefonla görüştürdü. Görüştüğüm kişi annemin yakınında olduğunu, hatta üstünde bej renkli bir pantolon olduğunu söyledi. Hemen annemi arayıp üzerindeki elbiseyi sordum. Annemde bana bej bir pantolon olduğunu söyleyince, korkum iyice arttı ve yeniden bankaya gittim. Fakat bankada yakalandım. Kevser Çiftçi kefalet paramı yatırıp serbest kalmamı sağladı" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"OĞLUM BU OLAYLARDA KESİNLİKLE SUÇSUZDUR"
Yaşadığı olaylardan sonra ailesine zarar gelmemesi için onlardan kopmak zorunda kaldığını belirten Han Taygun Sağtürk, "Ağabeyim ünlü bir sanatçıydı, babam şeker hastası, annem yaşlı olduğu için onlara bir şey söyleyemedim. Sürekli beni onları ortadan kaldırmakla tehdit ediyorlardı. Yapacak bir şeyim kalmamıştı" dedi. Cinayet olayını anlatırken gözyaşlarına boğulan Sağtürk, "Kevser Çiftçi, Fikri Şirin'le ortak iş yapacaklarını söylüyordu. Bir gün beni, ona 'şoförüm' diye tanıttı. Birkaç kez yanına gittim, çok iyi ve çok tatlı bir insandı. Beni çok sevmişti. Üç gün işlerinde yardımcı oldum. Sonra Kevser ve Orhan Bıyık beni aradı. Fikri Şirin'le birlikte Kepez'deki tuttukları villada yemek yiyeceklerini iş konuşacaklarını söyleyerek hazırlık yapmamı istedi. Bende Fikri Şirin'i sevdiğim için, mangal hazırlamak ve ona özel yemekler yapmak için villaya gittim" diye konuştu.

Villada kendisi hazırlık yaptığı sırada Fikri Şirin ile Kevser Çiftçi'nin birlikte geldiklerini belirten Sağtürk, "Ben mangalı yakmıştım, yemek hazırdı. Kısa süre sonra sofraya oturduk, içki içiyorduk, bir iki yudum içki içtim, birden başım ağrımaya başladı. İçkinin sahte olduğundan şüphelenip dışarı çıktım. Döndüğümde Orhan Bıyık, Fikri Şirin'i ellerini ve ayaklarını bağlayıp bir sandalyeye bağlamış gördüm. Ne olduğunu anlamaya çalışırken, Orhan Bıyık Fikri Şirin'e zorla içki içirmeye çalışıyor, Kevser Çiftçi'de içki içip olayları seyrederek gülüyordu" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Orhan Bıyık'ın, yarı baygın haldeki Fikri Şirin'e sürekli içki içirmeye çalıştığını ve bu arada da annesinin kız soy ismiyle kredi kart şifrelerini sorduğunu öne süren Sağtürk, "Fikri beye işkence yapan Orhan bir kağıda bir şeyler yazdı. Sonra bize verdi. Kevser Çiftçi'yle birlikte bankalara geldik. Kevser'de silah vardı, tehdit ederek kartları bana verip bankadan para çektim ve ona verdim. Sonra villaya döndük. Orhan hala Fikri Şirin'e içki içirmeye çalışıyordu. Sabah kalktığımızda, olaylar hala aynı şekilde sürüyordu. Sonra ben ve Kevser Çiftçi çarşıya geldik. Kevser, önce uçak bileti aldı, sonra bankadan para çekip bana 100 YTL verdi. Bu parayla 3 torba çimento, otomobile gaz ve et alıp villaya dönmemi istedi" dedi.

Kevser Çiftçi'nin söylediklerini yaptığını anlatan Sağtürk, "Villaya döndüm, Orhan Fikri Şirin'in ellerini çözmüştü. 'Bugün bunu bırakacağız' dedi. Bana da 'sen köpekleri gezdir, gel' dedi. Köpekleri dolaştırıp geldiğimde Orhan, Fikri Şirin'i kemerle boğuyordu. Ne yapacağımı şaşırdım. Maktulün ayaklarını tuttum fakat o ölmüştü. Kusmaya başladım, dışarı çıktım, sonra Orhan'la birlikte maktulü foseptik çukuruna indirdik. Orhan geceden hazırladığı harçla maktulü gömdü. Bana 'Kimseye bir şey söyleme söylersen, bu iş senin üstüne kalır. Üstelik ünlü ağabeyin ve ailenin halini düşün' dedi. Korkumdan bir şey yapamıyordum. her şeyi Kevser Çiftçi ve Orhan Bıyık planlayıp yaptılar" dedi.

Reklam
Reklam

Mahkemeye İzmir'den gelip şahitlik yapan anne Yıldız Sağtürk, "Oğlum 2005'in yaz aylarına kadar çok dürüst ve çalışkan birisiydi. İyi bir evlattı. Kesinlikle bizi üzecek hiçbir şey yapmazdı. Restoranı çok iyi çalıştırıyordu. Orhan ve Kevser Çiftçi'yi tanıdıktan sonra değişti. Her şeyi gazetelerden öğrendik. Cezaevinde yatarken, açık görüş yaptım. Bir anne olarak oğluma nasıl böyle bir olaya karıştığını sordum. Bana, 'Anne senin bildiğin gibi değil. Benim canım önemli değil ama ağabeyim ve sizi ölümle tehdit ettiler. Bunlardan kurtulamadım. Ağabeyimin hesabından parayı yine bunların tehdidiyle çektim' dedi. Oğlum bu olaylarda kesinlikle suçsuzdur. Onu annesi olarak iyi tanıyorum, o cinayet işleyecek bir insan değil. Hayvanları ve insanları çok sever. Ağabeyi de bizde arkasındayız" diye oğluna destek verdi.