Ajda Pekkan'dan Kürtçe parça...

Türkiye'nin ünlü kadın sanatçıları, "Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı"nı kullanma bilincinin arttırılması için "Güldünya Konseri"nde bir araya geldi. Dört saat süren müzik şölenine Ajda Pekkan'ın sahnede kürtçe parça seslendirmesi damgasını vurdu.

Türker İnanoğlu Maslak Show Center'da gerçekleşen "Güldünya Şarkıları" konserinde, aralarında Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Aynur, Aylin Aslım, Şebnem Ferah, Şevval Sam, Rojin ve Funda Arar'ın bulunduğu sanatçılar, şarkılarını Behzat Gerçeker yönetimindeki ENBE Orkestrası eşliğinde Türkiye'de kadına yönelik şiddete son demek için söyledi. Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, "Hepsine minnetarız. Çok mutluyuz. Güldünya CD'si çıkmıştı. Bu konserde de daha çok bu CD'nin parçaları çalacak. Çok yardım geldi. Herkes çok gönülden bunun elinden tuttu. Bütün sanatçılarınmıza ben çok teşekkür ederim. Geliri bağaşı 'Aile İçi Şiddet Yardım Hattı'na gidecek. Biliyorsunuz Türkiye'nin tek 7 gün 24 saat hizmet veren yardım hattı. Bu hattı bu tür desteklerle yaşatabildiğimiz için çok mutluyuz" dedi.

Reklam
Reklam

Gece sonunda yaklaşık 100 bin TL'lik gelir beklediklerini belirten Hürriyet İcra Kurulu Üyesi ve Kurumsal İletişim Direktörü Temuçin Tüzecan, "Bizim Aile İçi Şiddete Son Yardım Hattımız var, 7 gün 24 saat sürekli hizmet eden. Bu hat sadece İstanbul'a hizmet veriyor. Bunu tüm Türkiye'ye yaygınlaştırmak için desteğe ihtiyacımız var. Bu desteğin önemli ayaklarından biri bu" diye konuştu. Biletlerin 110 ila 250 TL'den satıldığı konserde, 1700 koltuk kapasiteli salonun tamamı doldu. Geceye çok sayıda ünlü sima katıldı. Konser yaklaşık 4 saat sürdü. Konserin ikinci yarısı sahneye çıkan Ajda Pekkan 3 parça seslendirdikten sonra gecenin en büyük süprizini yaparak sahneye genç şarkıcı Aynur'u davet etti ve sanatçının Keje Kurdı yani Kürt Kızı adlı parçasını birlikte seslendirdi. Bu teklifin kendinden çıktığını belirten Hürriyet İcra Kurulu Üyesi ve Kurumsal İletişim Direktörü Temuçin Tüzecan,"böylece Ajda Pekkan Fransızca, Türkçe ve İngilizce'den sonra repertuara birde kürtçe parça eklemiş oluyor. Birkaç gün çalıştılar. İkiside çok profesyonel. Teklif benden çıktı. Ajda Pekkan'da hemen kabul etti" dedi. Genç sanatçı Aynur'unsa mutluluğu sahnede gözlerinden okunuyordu. Toplumdaki kadın üzerindeki şiddetin üzerinde durmak ve Türkiye'nin en öne gelen solistlerinin bu sesi duyurmalarının cok güzel bir adım olduğunu söyleyen Aynur, "devamı gelsin diyorum. Ajda hanım kendisi böyle bir istekte bunuldu. Ben de kabul ettim. Albümden sonra geldi bu teklif. Gayet iyi söylüyor zaten çok iyi bir solist hemen kavradı" diye duygularını ifade etti.

Reklam
Reklam

Funda Arar ise, "Gerçekten çok anlamlı aile içi şiddete hepimiz son diyoruz.Aile içi şiddet hattına yardıma gidecek konserdeki tüm gelir. Bir kaç günden beri provalar devam ediyor. Gelen seyirciler hem bu amaç için burada olacaklar, hemde güzel bir müzik ziyafeti için. Burada olduğum için çok mutluyum" dedi. Şevval Sam ise" Kitleleri peşinden sürükleyen insanlar çoğunlukla saratçılar aynı zamanda eğitimde de bir şekilde gücü olan insanlar. Bizim yaptıklarımız ile birlike söllediklerimizi takip eden insanlar da var. Bu yüzden bizim cümlelerimizi doğru kurmak gerekiyor. Yani bu gece sahneye çıkmakla mücizeler yaratmayacağız. Ama bir takım insanları bazı sorunlara karşı farkındalık yaratacağız. Bir şekilde bir yerlere dikkat çekip birşeylerin altını çiziceğiz. Artık öyle bu bizim kaderimiz demiyecek belkide kadınlar. Başka türlü düşünmemiz lazım. Birşeyler yapmamız lazım diyecekler" diye konuştu. Konser sonunda, 1980'li yılların ortalarından itibaren kadın mücadelesinin marşı haline gelen "Kadınlar Vardır" şarkısı, tüm sanatçılar tarafından birlikte seslendirildi.

Reklam
Reklam

NEDEN GÜLDÜNYA...

Konserin adı "Güldünya Şarkıları". Çünkü, gencecik yaşında aile içi şiddete kurban edilen Güldünya Tören, bugün Türkiye'de kadına yönelik şiddetin bir sembolü. Bütün suçu, ailesinin istemediği biriyle birlikte olmaktı Güldünya'nın ve İstanbul'da sokak ortasında kurşunlandı. Ölmedi, hastanede yoğun bakımda hayat mücadelesi verirken, "işi yarım bıraktıklarını düşünen" iki ağabeyi, ellerini kollarını sallaya sallaya içeri girdiler ve "işi" bitirdiler. Onu sevip sarıp kollaması beklenen ailesi, zaten ölüm fermanını çıkarandı, yaşadığı köy, suçluları suça iterek ve saklayarak bu büyük günaha ortak olmuştu.