AK Parti 27. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: (3) - "(Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları) Türkiye'de bir defa kriz yok. Önce bir ekonomiyi öğren. Türkiye'de ekonomiyle alakalı bir manipülasyon, manipülatif hareket var. Bununla bir fatura kesmeye çalışıyorlar, sen de bu faturanın aktörleri arasında yerini alıyorsun" - "Türkiye'de ne kadar terörist, ne kadar provokatör, ne kadar şaibeli tip varsa hepsi bu zat tarafından grup konuşmalarında baş tacı ediliyor, övülüyor, destekleniyor" - "Güya resmi ziyaret yaptığımız ülkelere bize para vermeleri için yalvarıyormuşuz. Ne kadar zavallısın. Biz bu ülkelerden özellikle ülkemize yatırımcı davet etmenin çalışmalarını, gayretini yapıyoruz. Bir insan ekonominin ne olduğundan, ekonomik sistemin nasıl işlediğinden bu kadar habersiz olunca işte böyle saçmalar. Her şeyden önce biz kimseye gidip de para istemedik, istemiyoruz" - "Filistin denince akla AK Parti gelir, Gazze denince akla AK Parti gelir"

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmayı hatırlatarak, "Türkiye'de bir defa kriz yok. Önce bir ekonomiyi öğren. Türkiye'de ekonomiyle alakalı bir manipülasyon, manipülatif hareket var. Bununla bir fatura kesmeye çalışıyorlar, sen de bu faturanın aktörleri arasında yerini alıyorsun." dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Kızılcahamam Eliz Hotel'de düzenlenen AK Parti 27. İstişare ve Değerlendirme Toplantısının açılış konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. Başkan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun, iftira ve yalan vagonuna binmekten vazgeçmediğini belirtti.

Reklam
Reklam

Kılıçdaroğlu'nun haktan, hukuktan, usulden habersiz olduğuna işaret eden Erdoğan, "Eline ne tutuşturulursa afedersiniz mal bulmuş mağribi gibi hemen grup konuşmasında anlatıyor. Halbuki çok basit bir araştırma yapsa veya yaptırsa öyle olmadığını görecek ama öyle bir derdi yok." diye konuştu.

İnternet, sosyal medya çağında her konuda yalan bilginin, belgenin, resmin, görüntünün üretilebileceğine ve yayılabileceğine dikkati çeken Erdoğan, ülkesine ve milletine karşı mevkisinde olanların bu tür malzemelerle değil gerçek bilgi ve belgelerle ortaya çıkması gerektiğini vurguladı.

"Bunların hak, hakikat diye bir derdi yok. Bunların yönetimi 'çamur at, tutmasa da izi kalır.' Malum eski komünistlerin yöntemi. Hala bunlar oradalar." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Eline verilen kağıtlardaki iddiaların, akla ve mantığa aykırı olduğunu göre göre, sonuçta rezil kepaze olacağını bile bile çıkıyor kürsüde de bunları anlatıyor. Son grup konuşması baştan sona işte böyle hezeyanlarla yalanlarla iftiralarla maalesef doludur. Bu zatın yalanlarını her ortaya döküşümün ardından bir daha kendisiyle muhatap olamayacağımı söylüyorum ama öyle şeyler yapıyor ki, öyle şeyler söylüyor ki, cevap vermemeyi şahsımdan ziyade partime, ülkeme ve milletime haksızlık olarak gördüğüm için yeniden topa girmek zorunda kalıyorum. Bu sefer de milletim diyecek ki, 'Gerçekten böyle bir şey mi var?' Onun için de bunun cevabını vermek zorunda kalıyorum. Bazıları, 'Muhatap alma' diyor. Neyi muhatap almayacaksın? Bir değil, iki değil, üç değil... Cevap vermediğin zaman bu defa da bunu söyleyecek. Dikkat edin Türkiye'de ne kadar terörist, ne kadar provokatör, ne kadar şaibeli tip varsa hepsi bu zat tarafından grup konuşmalarında baş tacı ediliyor, övülüyor, destekleniyor."

Reklam
Reklam

Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan İstanbul'a yaptığı yürüyüşte koluna kimlerin girdiğine bakıldığında meselenin açıklığıyla ortaya çıktığını söyleyen Erdoğan, "Teröristlerle el ele kol kola beraber yürüyebilir. 'Herkes sevdiğiyle beraberdir' diyerek ben bunları geçiyorum ama milletin de bunu iyice masaya yatırmalıdır." dedi.

- "Orada da çuvalladılar"

Başkan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun son grup konuşmasında önce Kudüs meselesine girdiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ardından da hızını alamayıp, 'Erdoğan gitti, BM'de konuştu, Filistin'le ilgili tek söz etmedi' diyor. Şimdi ben buna nasıl cevap vermeyim? Biliyorum buna benim milletim inanmaz, hele hele Filistinli hiç inanmaz. Orada kimin posterleriyle Türkiye'nin bayraklarıyla Filistinlinin nasıl dolaştığını biliyoruz ve bu zatın adamlarının da benim Filistinli kardeşlerimin düşmanlarıyla nasıl bir arada olduğunu da biliyorlar. Hadi bu zat bizim konuşmamızı dinlemedi diyelim etrafından ona Tayyip Erdoğan'ın her uluslararası platformda olduğu gibi Birleşmiş Milletler'de de Filistin'e ve Kudüs'e nasıl sahip çıktığını anlatacak bir Allah'ın kulu yok mu, demek ki yok. Biz o konuşmamızda Filistin'in bağımsızlığını da, Kudüs'ü de anlattık. Kudüs'e karşı verilen mücadeleyi ey Kılıçdaroğlu, İslam İşbirliği Teşkilatının Dönem Başkanı olarak İstanbul'da yaptığımız toplantıyla onu BM Genel Kuruluna getiren biz değil miyiz? Sen hangi bulutlarda dolaşıyorsun, önce kendine çeki düzen ver, kendine gel. Bunu BM Genel Kuruluna getirmek suretiyle BM Genel Kurulunda Amerika 7 oy aldı, biz oradan 127 oy çıkarmak suretiyle Kudüs'ü hamdolsun bu noktaya taşıdık. Bu mücadeleyi veren biziz. Senin en ufak bir emeğin var mı bu işin içinde, yok. Zaten bunlar Filistin'in, Kudüs'ün acısının yüreklerinde hissettikleri için değil, bunun üzerinden bize yüklenebileceklerini düşündükleri için konuyu gündeme getirmişlerdir, orada da çuvalladılar."

Reklam
Reklam

Erdoğan, "Ana muhalefet partisi bizim bu konularla ilgili hassasiyetlerimizi, yaptıklarımızı bilinen ve bilinmeyen çabalarımızı gerçekten öğrenmek istiyorsa gitsin bunu Mahmud Abbas'a, İsmail Haniye'ye sorsun. Onlar ona gerekli cevabı verirler." diye konuştu.

- "Filistin denince akla AK Parti gelir"

Hep Filistinlilerle birlikte olduklarını, Filistinlilerle yoğrulduklarını ifade eden Erdoğan, "Filistin denince akla AK Parti gelir, Gazze denince akla AK Parti gelir ve onun lider kadroları gelir." ifadesini kullandı.

"Şayet, Müslümanlara güveni ve inancı yoksa gitsin diğer dini azınlıkların temsilcilerine sorsun." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"CHP'nin bu ülkenin içinde yaşayıp da göremediklerini, Filistinliler, dünya Müslümanları, dini azınlık temsilcileri gayet güzel anlatır. Ana muhalefetin başındaki zat, Filistin'den girdikten sonra rotayı nereye çevirdi, ekonomik krize çevirdi. 'Kriz' diyor. Türkiye'de bir defa kriz yok. Önce bir ekonomiyi öğren. Türkiye'de ekonomiyle alakalı bir manipülasyon, manipülatif hareket var. Bununla bir fatura kesmeye çalışıyorlar, sen de bu faturanın aktörleri arasında yerini alıyorsun. Bu konuda söyledikleri de aslında kendisinin meselenin ne kadar dışında olduğunu göstermeye yetiyor. Güya resmi ziyaret yaptığımız ülkelere bize para vermeleri için yalvarıyormuşuz. Ne kadar zavallısın. Biz bu ülkelerden özellikle ülkemize yatırımcı davet etmenin çalışmalarını, gayretini yapıyoruz. Bir insan ekonominin ne olduğundan, ekonomik sistemin nasıl işlediğinden bu kadar habersiz olunca işte böyle saçmalar. Her şeyden önce biz kimseye gidip de para istemedik, istemiyoruz. Bu devirde kim kime yalvardığı, yakardığı için para verir? Bu işlerin usulu, yöntemi, mecraları, kuralları bellidir. Biz gittiğimiz her yerde yönetimlere ve özel sektöre ülkemizin potansiyelini, gücünü anlatıyoruz."

Reklam
Reklam

Yaptığı ziyaretlerde muhataplarına Türkiye ekonomisinin büyüklüğünü, gücünü, rakamlarla somut bilgilerle ifade ettiklerini anlatan Erdoğan, Türkiye'ye yatırım davetinde bulunduklarını, yatırımcıları davet etmenin de şahsının en başta görevi olduğunu vurguladı.

(Sürecek)