AK Parti 27. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2) "Milletimizi fırsatçıların insafına terk etmeyeceğiz" - "Türkiye borcuna sadıktır, yeter ki işi diyet borcuna dönüştürmesinler. İşte o zaman külahları değişiriz" - "Özel sektörümüzün bu krizi fırsata çevirecek maharete sahip olduğuna inanıyorum" - "Ülkemizi kendi reçetelerimizle kendi çözümlerimizle kendi programlarımızla hedeflerimize ulaştıracağız" - "Bu can bu tende oldukça hiç kimse Türkiye'yi yeniden uluslararası kuruluşların boyunduruğu altına sokamaz" - "Elbette her türlü yatırıma, her türlü desteğe, her türlü katkıya açığız. Yeter ki bunun bedelini bize, egemenliğimize ve geleceğimize göz dikerek ödetmeye çalışmasınlar" - "Bir ölür bin diriliriz evelallah. 8 şehidimiz mi var? O teröristler bilsinler ki bunu en az 800 ile ödeyecekler"

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milletimizi fırsatçıların insafına terk etmeyeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Kızılcahamam Eliz Hotel'de düzenlenen AK Parti 27. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "İlk göreve geldiğimizde hatırlayın ülkemizin hali ekonomik olarak neydi? O krizlerden aldığımız ülkemizi çok kısa sürede nereye getirdiğimizi unutmayın. Onun için bu işin sıkıntılarını, hastalığını da biliyoruz, tedavi yollarını da biliyoruz. Dolayısıyla kısa zamanda bu işi toparladık ve yolumuza devam ediyoruz." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Erdoğan, "Özel sektörümüzün bu krizi fırsata çevirecek maharete sahip olduğuna inanıyorum. İnşallah yaklaşık iki aylık bir aradan sonra yeniden bir toparlanma ve yükseliş dönemine girdiğimizi görüyorum." ifadelerini kullandı.

Bazılarının krizi fırsata çevirmekle fırsatçılığı birbirine karıştırdığına işaret eden Erdoğan, "Döviz kuruyla hiçbir işi olmayan pek çok sektörde bir anda büyük fiyat artışları yaşandığına dair yoğun şikayetler alıyoruz. Milletime sesleniyorum, bunun adı fırsatçılıktır. Milletimizi fırsatçıların insafına terk etmeyeceğiz. Bunu böyle bilsinler." uyarısında bulundu.

- "Yeniden Türkiye'nin aynı cendereye sokulmasına izin vermeyiz"

Serbest piyasa ekonomisi kuralları içinde bu fırsatçılarla mücadele edeceklerini, gereken yaptırımları uygulayacaklarını bildiren Erdoğan, "Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon şeytan üçgeninden çıkarana kadar gereken her türlü tedbiri alacak, adımı atacağız. Bizim ekonomi reçetemizde üretim, tasarım, teknolojiyi geliştirme, ihracat, istihdam, refahın tabana yayılması, hiçbir mağduru ve mazlumu sahipsiz bırakmamak vardır. AK Parti bugünlere bu anlayışla yaptığı hizmetlerle gelmiştir. Bundan sonra da aynı şekilde yoluna devam edecektir." dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye'yi hala siyasi ve ekonomik vesayetin temsilcisi uluslararası kuruluşların kucağına itmek isteyenlere cevabı bu şekilde verdiklerini kaydeden Erdoğan şöyle devam etti:

"Ülkemizi kendi reçetelerimizle, çözümlerimizle, programlarımızla hedeflerine ulaştıracağız. Elbette her türlü yatırıma, desteğe, katkıya açığız. Yeter ki bunun bedelini bize egemenliğimize ve geleceğinize göz dikerek ödetmeye çalışmasınlar. Türkiye borcuna sadıktır, yeter ki işi diyet borcuna dönüştürmesinler. İşte o zaman külahları değişiriz. AK Parti döneminde ülkemizi diyet borçlarından kurtarana kadar çok mücadele ettik, fedakarlıkta bulunduk. Yeniden Türkiye'nin aynı cendereye sokulmasına izin vermeyiz. Son günlerde finansal danışmanlık hizmeti alınan bir şirket üzerinden yapılan tartışmalar, güya bizi töhmet altında bırakarak, aslında örtülü bir şekilde ülkemizi yeniden aynı cendereye sokma girişiminden ibarettir. Ama biz bu oyuna gelmeyiz. Bu can bu tende oldukça hiç kimse Türkiye'yi yeniden uluslararası kuruluşların boyunduruğu altına sokamaz."

Reklam
Reklam

- "Bu millet seni çok iyi bilir, bizi de çok iyi bilir"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenen Erdoğan, "Ana muhalefetin başındaki zat şunu da çok iyi bilsin, sınırlarımız içinde bayrağımızın dalgalanması, ezanlarımızın okunması konusunda ne kadar kararlıysak bu konuda da aynı hassasiyete sahibiz. Onu seninle de paylaşmayız. Bunu böyle bilesin. Bize bu konuda ders vermeye de kalkma. Bu millet seni çok iyi bilir, bizi de çok iyi bilir." ifadesini kullandı.

AK Parti'nin iktidara geldiğinde Türkiye'nin IMF'ye borcunun 23,5 milyar dolar olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Ey Kılıçdaroğlu senin bundan haberin yok demek ki." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, 2013'te IMF'ye olan borcun sıfırlandığını anımsatarak, "Merkez Bankamızın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Başbakanlığım dönemimde 135-136 milyar dolara kadar rezervimizi çıkardık. Tamam bir düşüş yaşadık ama bu böyle devam edecek diye bir şey yok. Biz yeniden bu tırmanışı inşallah devam ettireceğiz." diye konuştu.

Ekonomik bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlığın olmayacağına işaret eden Erdoğan, "Kendi ayakları üstünde yükselttiğimiz Türkiye'ye hiç kimse yeniden diz çöktüremeyecektir. Aksi yöndeki tüm dedikodular, iftiralar, yalanlar, FETÖ'cü hainlerin, PKK'lı katillerin, varlıklarını ülkemize ve milletimize düşmanlık üzerine bina etmiş kifayetsiz muhterislerin eseridir." yorumunu yaptı.

Reklam
Reklam

- "Hepsinin kursaklarında bırakılmış hesapları ve hevesleri var"

Batman'daki 8 şehit için Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, "Ama biz şuna inanıyoruz ki, bu topraklar şehit kanlarıyla yoğrulmuştur. Biz, buralara onlar sayesinde geldik." ifadelerini kullandı.

İstiklal Marşının "Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda/Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" dizelerini okuyan Erdoğan, şehitlerin ailelerine ve Türk milletine başsağlığı diledi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan şunları kaydetti:

"Bir ölür bin diriliriz evelallah. 8 şehidimiz mi var? O teröristler bilsinler ki, bunu en az 800 ile ödeyecekler. Şu anda Cudi, Gabar, Tendürek'te her yerde kaçacak delik arıyorlar. O deliklerde inlerine gire gire bunları bitireceğiz. Kandil'de, Sincar'da bitireceğiz. Durmadan onlar kaçacak biz kovalayacağız. Bu milletin huzurunu, refahını yok etmeye bunların gücü yetmeyecek. Eğer 17 yıldır dedikodulara bakarak, bu devleti yönetecek olsaydık, ülkemizi bir milim öte götüremezdik. Biz, her zaman olduğu gibi kimin ne dediğine değil, milletimizin ne dediğine, ne istediğine, neye ihtiyacı olduğuna bakacağız. Hadi terör örgütlerinin ve Türkiye düşmanlarının hezeyanlarını anladık, bunu biliyoruz. Hepsinin kuyruk acısı var. Bunu da biliyoruz. Hepsinin kursaklarında bırakılmış hesapları ve hevesleri var. Bunu da biliyoruz. Son yıllarda tüm terör örgütlerinin başlarını öyle ezdik, nefeslerini öyle kestik ki ne yapsalar yeridir. Peki ülkemizin yaşadığı sıkıntılara adeta ateşin üzerine benzinle gider gibi yaklaşan ana muhalefet partisine ve onun başındaki malum zata ne diyeceğiz? Biz, bu zatın iftiralarını yüzüne vurmaktan, eline tutuşturulan kağıt parçalarının belge değil, paçavra olduğunu anlatmaktan yorulduk. Kendisini, başbakanlığımız ve cumhurbaşkanlığımız döneminde belki bin defa rezil kepaze ettik. İftiralarını mahkeme önünde ispatlayamadığı için kendisinden kazandığımız tazminatların tutarını artık hatırlamıyorum."

Reklam
Reklam

(Sürecek)