AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı, Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam, 24 Haziran tarihinde erken seçim yapılacak kararını SuperHaber'e değerlendirdi.
"CUMHURBAŞKANIMIZ 'YARIN SEÇİM OLACAKMIŞIZ GİBİ HAZIR OLUN' DER"
Kılıçdaroğlu seçim konusunda, “Yönetemiyorlar, itiraf ediyorlar” demişti. Siz geçmişte '6 okun bile değerine sahip çıkmak bize düştü' demiştiniz. CHP, seçimden zaferden çıkacakmış gibi meydan okudu. Yine aynı öğretiler üzerinden mi bakarsınız CHP’ye? Bir de seçimin sizin için sürpriz olup olmadığı, kadın kolları olarak yapacaklarınızı bilmek isteriz.
Bizim liderimizin şöyle bir nasihatı vardır, her balkon konuşmasında, seçim bittikten sonra: "Yarın tekrar seçim olacakmış gibi hazır olmalısınız" der. Dolayısıyla her seçim sonrasında, Kadın Kolları olarak genel bir değerlendirme yaparız. Daha sonra da seçim olacakmış gibi hazır olmak üzere çalışmalarımıza başlarız. Biz 16 Nisan'ın hemen sonrasında Kadın Kolları olarak, bütün il ve ilçelerimizde içeren çok geniş bir anket yaptık. Bunu; "Fayda, zarar, fırsatlarımız, dezavantajlarımız nedir?" diye bir analize çevirdik. Dolayısıyla; "Sahada yaptığımız artı yönlerimiz nelerdi, neleri iyi yaptık, neleri yapsaydık daha iyi olabilirdik ve neleri yapmamalıydık?" Sorularına yanıt aradık. Şimdi yapacağımız şey ise; bu analizi ben 2019’a hazırlanmak için çıkarmıştım, üzerinden geçtim. İl ve ilçelerimizde ki değişimleri yaparken de bunlara dikkat ettik. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza da bu raporumuzu vermiştik. 16 Nisan'da şöyle bir tecrübe de yaşadık. Biz sahadayken anlık bir şekilde strateji değiştirebiliyorduk. Çünkü bizim Kadın Kollarımızda çok ciddi bir ağımız var. Bir sorun varsa çok hızlı bir şekilde anketimizi düzenliyoruz, akşamında hemen masaya yatırıp, o ilde neler yapmamız gerektiğini konuşup kendi kararımızı verebiliyoruz. Ve şunu da yapıyoruz, hiçbir şey havada değil.
"SEÇİM ANLIK BİR KARAR OLDU"
"Sayısal verilerle hareket ediyoruz" dediniz ama AK Parti'nin aldığı %51’in dışında %49’luk kesim için de AK Parti'lilerin olduğu söyleniyor, en muhalif isimlerin bile görüşleri AK Parti'nin toplumdaki beklentiyi yükselttiği yönünde. Bu veriler üzerinden hareket etmeniz, çalışmalarınızda yer vermeniz söz konusu mu?
Yapıyoruz ve daha da fazlasını yapacağız. Biz birilerinin yalan dolanına laf yetiştirmekle vakit harcamayalım, yalanları düzeltmek üzerine bir çalışmamız olmasın. Sahaya adımımızı attığımız andan itibaren biz yaptıklarımızı anlatacağız. “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” Biz, yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır diyeceğiz. Bugün 16 yıllık iktidarda herkes bunun hakkını veriyor. Biz 15 Temmuz darbe girişimine karşı tek vücut olarak, bütün halkımız parti, inanç ayırt etmeksizin sahada dimdik ayakta durabilmişse, bunun temel sebebi; Sayın Cumhurbaşkanımızın bize yaşatmış olduğu o refah düzeyidir. İnsanlar hak ve özgürlüklerinin farkına vardılar. O gün insanlar neden dimdik durdular? Çünkü kendi cumhuriyetlerine, meclislerine, ülkelerine sahip çıkmak için, askere karşı kendi askerine sahip çıkmak için ayakta durdular. Onun için bu kazanımlar yabana atılacak kazanımlar değil. 16 yıldır bu ülke nefes almaya başladı. Biz o ilk dönemleri de çok iyi biliyoruz belki 16 yıl önce 7-8 yaşlarında olan yetişkinlerimiz çok güzel bir Türkiye’ye doğdu. Belki bizim yaşadığımız hiç bir sıkıntıyı yaşamadılar ama hiç kimse mevcut kazanımlarından geriye gitmek istemiyor. Ana muhalefet partisinin veya yavru muhalefet partisinin bize vaad ettiği hiçbir şey yok. Sadece yalanlarla ve sayın Cumhurbaşkanımızın kendisine ve ailesine hakaret ederek siyaset yapmaya çalışıyorlar. Bayrağımıza, şehitlerimize ve bizim kutsal değerlerimize hakaret ederek yol kat etmeye çalışıyorlar. Bunları bir tarafa bırakıp, Türkiye için neler yapmak istediklerini bir anlatabilseler, hiç bir fikir yok. Bakın bugün seçim anlık bir karar oldu. Ama partimiz bütün kademeleri ile hazır; gençlik kollarımızla, kadın kollarımızla, ana kadememizle hazırız. Bir fikrimiz var, Türkiye’ye dair yapacaklarımız, hedeflerimiz var, biz 2023 hedeflerimizi koyduk. 2071 hedefleri dedik. Hepsine hazırız. Bırakın 2019’u, Cumhurbaşkanımız o kadar ileri görüşlü ki, 2023 hedeflerini koydu yıllar önce bize. Parti programımızı, tüzüklerimizi, yaptığımız işleri bir silsilede ele alacak olursak ülkemizin muasır medeniyetlerin üzerine çıkması için hedeflerimiz var. Ekonomimizin ilk 3 ekonomi arasına girmesi için hedeflerimiz var. Yatırımcıları çekmek için hedeflerimiz var. Daha yapacağımız çok fazla iş var.
"AK PARTİ İLE MHP'NİN GÖRÜŞLERİ TAMAMIYLA ÖRTÜŞÜYOR DİYEMEYİZ"
Kılıçdaroğlu, “Aktörü bekleyin, o sözcüydü” diye Bahçeli’yi işaret etti. Siz sözcülükten öte Bahçeli’ye nasıl bir anlam yüklüyorsunuz, bu ittifakı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Devlet Bey, hep kritik dönemlerde devlet adamlığını gösterdi. Devlet adamlarını gösterirken, ülkesine dair bir sevgisi olduğu için, kritik dönemler de hep sahneye çıktı. Gerek 367 garabetinde, gerek geçmiş dönemlerde koalisyonda yer almayarak, gerek 15 Temmuz’daki duruşu, 16 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin değişiminde bir duruş sergiledi. Sonuçta halk bu duruşu gördü. Son dönemde de ülke söz konusu olduğunda, belli noktalarda taşın altına elini sokmaktan da çekilmedi. Sonuç olarak, “Devlet” ismiyle müsemma bir duruş sergiledi. Burada da, bir Cumhur ittifakından söz ediyoruz. Bu arada tabii ki, partilerimizin farklı görüşleri var, bu demek değildir ki, AK Parti ile MHP’nin görüşleri tamamıyla örtüşüyor. Bizler, kendi partimizin öğretileri ve kendi çalışmalarımızla bu seçime gideceğiz, kendi milletvekillerimizi çıkaracağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın Cumhurbaşkanlığı noktasında bir ortak faydamız var. Seçimde biz kendi çalışmamızı yürütürken, Milliyetçi Hareket Partisi de kendi çalışmasını yürütecek.
"CUMHURBAŞKANIMIZ HEPİMİZİ ŞAŞIRTTI"
2019’da hedeflerinize ulaşacağınızı söylemiştiniz. 24 Haziran gerçekten sizin kafanızda oluşan bir tarih miydi, bugün bir şaşkınlık yaşadınız mı kendi adınıza?
Cumhurbaşkanımızı gerçekten siyasi bir deha olarak görüyorum ben. Hiç kimsenin tahmin edemediği noktalarda çok farklı bir bakış açısı sergiliyor. Dolayısıyla bir erken seçimin olacağını tabii ki biz dünkü görüşmelerden sonra tahmin ettik. Ancak bunun tarihi konusunda kimsenin bir öngörüsü yoktu. Ağustos olmayacağını düşünmüştüm ama kongrelerimizi yaptıktan sonra eylül gibi mi olur diye bir fikrimiz vardı. Cumhurbaşkanımız bizi ve bütün herkesi şaşırtan bir açıklama yapmış oldu.
"24 HAZİRAN SEÇİMLERİNE EN HAZIR PARTİ BİZİZ"
Aslında o açıklamayı değil de, Sayın Cumhurbaşkanımızı o açıklamaya iten süreçleri ve sebepleri değerlendirmenizi isteyeceğim. 24 Haziran’da erken seçim kararı aldıran sebepler neler olabilir?
Biz bir sistem değişikliğine gittik dedik ki: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini getirelim. 16 Nisan'dan sonra insanlara bunu aralıksız bir şekilde açıkladık ama bir kafa karışıklığı vardı, teknik bir takım detaylar vardı, son bir senedir de halk “bir sistem değişikliği yaptık ama burada bir farklılık göremiyoruz, yine bir Cumhurbaşkanımız yine bir Başbakanımız var” dedi. Tabii Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımızın arasındaki ahenk gerçekten hiçbir ülkede, hiçbir abi kardeş arasında olmayacak bir ahenk. Ama sonuçta halkın bir beklentisi var. Halk bir değişim olduğunu ama bu değişimi görmediğini söyledi. Bazı sorgulamalar halk arasında devam ediyor, insanlar pratiği görmek istedi. İkinci unsur ise biz çok büyük bir mücadele veriyoruz, Ana muhalefet partisi; "Suriye'ye niye girdik, Afrin operasyonu niye oldu, Fırat Kalkanı'nda niye varız?" vs gibi eleştirileri varken ben sadece şunu söylüyorum: Bizim Suriye sınırında Afrin operasyonunu, Fırat Kalkanı operasyonunu neden yaptığımızı anlamaları için sadece Kilis ve Reyhanlı'ya gitmeleri yeterli.
Biz bütün kadın kollarımıza bir hafta önce oradaydık ve gerçekten çok güzel bir program oldu. Karşınızda komşulukcasına, sınır olmaksızın bir ülke var. Akrabalık ilişkilerinin, kız alışverişinin olduğu zaten bütünlük içerisinde olan bir yerden bahsediyoruz. 911 km’lik bir sınırımız var bu ülke ile. Kendi sınırlarımızı korumak, Hatay halkımızı korumak için zaten böyle bir operasyonun içerisinde olmamız lazım. Konjenktür olarak geçtiğimiz süreç daha istikrarlı, sağlam bir yapının kurulması noktasında bize bir mesaj veriyordu. Daha güçlü bir Türkiye’nin bir mesajı olacak. Tabii sabredilebilir miydi, o ayrı konu. Biz sürekli 2019 diye zikrediyorduk, ama 2019 Haziran’ına da en hazır olan parti biziz. Onu da ben çok net bir şekilde biraz önce Genel Kurulda gördüm, herkesin yüzü düşmüş çünkü, ne olacak, ne bitecek diye.