AK Parti Çorum milletvekili Erol Kavuncu;

AK Parti Çorum milletvekili Erol Kavuncu, “Ayasofya, tevhidin silinmez mührüdür” dedi.Ayasofya’nın asil, necip milletimizin ve İslam âleminin duası ve desteğiyle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ibadete açılarak esaretin ve hasretin bitirilmesi dini, içtimai, insani, siyasi, hukuki bir zorunluluk olduğunu dile getiren milletvekili Erol Kavuncu, “Bilet alarak değil abdest alarak gireceğimiz Ayasofya’nın aslına rücu ettirildiği gün ruhlarımızın kilitleri açılacak milletimizin ve İslam âleminin bayram yapacağı bir gün olacaktır" ifadelerini kullandı.Ayasofya Camii’nde geldiğimiz nokta itibarıyla hem iç politika hem de dış politika sorunu yaşanıyormuşçasına bir tablo çizildiğine işaret eden Kavuncu, fetih sırasında yürürlükte bulunan İslâm Hukuku’nun fethedilen şehrin fatihine camiye çevirme hakkı verdiği en büyük ibadethanelerden Ayasofya’nın 500 yüz seneye yakın cami olarak en ulvî gayeye hizmet ettiğini belirtti.Sultan Fatih’in Ayasofya’yı camiye çevirdiği zaman dünyadan hiçbir çatlak sesin yükselmediğini hatırlatan Kavuncu, “Bununla birlikte Ayasofya sadece bir kilisenin camiye çevrilişi değil aynı zamanda Fatih’in vakfıdır ve vakfiyenin bozulması halinde “Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların laneti üzerlerine olsun” diye Fatih’in bedduası da vardır.

AK Parti Çorum milletvekili Erol Kavuncu, “Ayasofya, tevhidin silinmez mührüdür” dedi.
Ayasofya’nın asil, necip milletimizin ve İslam âleminin duası ve desteğiyle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ibadete açılarak esaretin ve hasretin bitirilmesi dini, içtimai, insani, siyasi, hukuki bir zorunluluk olduğunu dile getiren milletvekili Erol Kavuncu, “Bilet alarak değil abdest alarak gireceğimiz Ayasofya’nın aslına rücu ettirildiği gün ruhlarımızın kilitleri açılacak milletimizin ve İslam âleminin bayram yapacağı bir gün olacaktır" ifadelerini kullandı.
Ayasofya Camii’nde geldiğimiz nokta itibarıyla hem iç politika hem de dış politika sorunu yaşanıyormuşçasına bir tablo çizildiğine işaret eden Kavuncu, fetih sırasında yürürlükte bulunan İslâm Hukuku’nun fethedilen şehrin fatihine camiye çevirme hakkı verdiği en büyük ibadethanelerden Ayasofya’nın 500 yüz seneye yakın cami olarak en ulvî gayeye hizmet ettiğini belirtti.
Sultan Fatih’in Ayasofya’yı camiye çevirdiği zaman dünyadan hiçbir çatlak sesin yükselmediğini hatırlatan Kavuncu, “Bununla birlikte Ayasofya sadece bir kilisenin camiye çevrilişi değil aynı zamanda Fatih’in vakfıdır ve vakfiyenin bozulması halinde “Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların laneti üzerlerine olsun” diye Fatih’in bedduası da vardır. Bu nedenle Ayasofya camidir ve kıyamete kadar da cami olarak kalacaktır. Camii oluşundan 481 yıl sonra 24 Kasım 1934’te Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülmüş olan Ayasofya halen hem vakıflar kurulunda hem de tapu kayıtlarında cami olarak geçmektedir. Dolayısıyla tarihi bakımdan, hukuki bakımdan, idari bakımdan ve siyasi bakımdan aslında şu anda cami olarak kullanılmasında herhangi bir mani bulunmamaktadır. Hatta cami olarak kullanılmaması bir anlamda anormal bir durumdur” diye konuştu.
“Bugün anormal statünün devamını isteyen Yunan, Rus, İngiliz basını, akademisyen lobisi nasıl ki Ortodoksluğu kendisi için üst bir değer olarak kabul ediyorsa biz de dinimize, mabedimize bağlılığı onların fantezilerinden daha üstün ve öncelikli görüyoruz” diyen Kavuncu, şunları kaydetti;
“Ülkemizde alacağımız kararları sorgulayan herkes haddini hududunu bilmelidir. Zira ülkemiz namazsızların talep ve tercihlerine göre değil aziz milletimizin taleplerine göre yönetilmemektedir. Beş asır boyunca minarelerinden ezanların, kubbesinden tekbirlerin, mihrabından Fatihaların yankılandığı Ayasofya Camii’nin, başka hiçbir amaçla kullanılması aziz milletimizin gönlünde ve islam coğrafyamızda kabul görmemektedir. Aba altından sopa gösterenler de bilmelidir ki Allah’ın yardımı bizimle olduktan sonra bize kimse galip gelemeyecektir. Ayasofya Camii’nin asli hüviyetine kavuşmasıyla aziz milletimizin ve ümmet-i Muhammet’in; inancı, tarihi, kültürü ve ruhuyla yeniden buluşmasının önündeki engellerin kalkması sağlanmış olacaktır. Ayasofya Camii’nin kilitli kapıları artık açılmalı; fethin sembolü, Konstantinapolis’in İslambol oluşunun nişanesi olan bu mahzun mabedin cemaate, kıyama, rükû’a, secdeye, tekbire, salavata ve duaya olan hasreti dindirilmelidir. Milletimiz ve Müslümanlar bedduadan kurtarılmalıdır. Söz konusu Bakanlar Kurulu kararının incelenerek bağımsız yargımızca adaletin tecilli ettirilmesini gönül coğrafyamız sabırsızlıkla beklemektedir. Ayasofya; asil, necip milletimizin ve İslam âleminin duası ve desteğiyle, Cumhurbaşkanımızca ibadete açılarak esaretin ve hasretin bitirilmesi dini, içtimai, insanı, siyasi, hukuki bir zorunluluktur. Bilet alarak değil abdest alarak gireceğimiz Ayasofya’nın aslına rücu ettirildiği gün ruhlarımızın kilitleri açılacak milletimizin ve İslam âleminin bayram yapacağı bir gün olacaktır"

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz