Türkiye adım adım 14 Mayıs seçimlerine doğru ilerlerken siyasilerden de gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalar geliyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Haber Global canlı yayınında açıklamalarda bulundu. İsrail polisinin Mescid-i Aksa'ya baskınına tepki gösteren Dağ, "Sadece kınama değil, lanetliyorum" dedi.
AK Parti ve MHP'nin ortak liste yapma durumu olabilir mi birkaç şehirde?" sorusuna "MHP ile ilgili süreci Ali İhsan Bey ve Hayati Bey birlikte yürütüyor. Anlık görüşmeler gerçekleşiyor. Bir takım olabilecek gelişmelere ben vakıf olmuyorum, bu konuda esas iş yürüten arkadaşlarımızın daha çok vukufiyeti söz konusu, benim son gelişmelerle ilgili bilgim söz konusu değil." yanıtını verdi.
Dikkat çeken değerlendirmeler yapan Dağ'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Artık oy meselesi ilk defa Türkiye'nin uyguladığı bir sistem değil. Artık oyların hiçbirini diğer ittifak almasın diye şimdiden kağıt üzerinde yapacağınız bir çalışma seçim günü sahada aynı karşılığı vermez, veremez. Burada yapacağımız şey belli, biz AK Parti olarak en yüksek oyu almaya çalışmamız. MHP'nin aynı, BBP'nin aynı şekilde. Karşı ittifaktan oy alacak politikalar üretmemiz daha yürütülebilir olabilir.
12 tane toplantı yaptılar. İlk aşamaları cumhurbaşkanı adaylığı süreciydi. İlk sınav, cumhurbaşkanı adaylığının belirlenme süreciydi, ikinci sınav da milletvekili adaylığı süreci. İlk sınavda kriz çıktı. Şimdi de ikinci süreç, milletvekili aday listelerinin belirlenmesi. Cumhurbaşkanı yardımcılığı verilerek genel başkanlar teskin edilmiş olabilir. Milletvekili aday belirleme süreci olacak şimdi. Kılıçdaroğlu'nun adaylığı kesinleşmiş vaziyette. Geri dönülmesi YSK takvimine göre mümkün değil. Kılıçdaroğlu'nun önünde bir engel kalmadı. Benim kanaatime göre 4 siyasi partiye birer tane vekillik ya verirler ya vermezler. Bu dört siyasi partinin CHP ve Kılıçdaroğlu açısından kullanılma dönemi bitmiştir. 9 Nisan'da son kullanma tarihi bitince de onlarla bir işi kalmayacaktır. Bu bilgiye dayalı bir şey değil, tahminimdir.
Samimi kanaatim olarak konuşayım. AK Parti, 21 yıldır bu ülkeye iktidar olarak hizmet ediyor. Son yaşanan durumlar göstermiştir AK Parti 20 yıl daha bu ülkeye hizmet etmelidir. Meral Akşener’in masadan kalktıktan sonra 3 gün içinde yaşamış olduğu linç CHP zihniyetinin faşizan bir zihniyet olduğunu çok net bize göstermiştir. Şimdi biz, esasında 3 dönem kuralıyla, bazı arkadaşlarımız siyasette bir kenara çekilmiş değiller. Bundan sonraki dönemler için daha fazla güç toplayıp gelmiş olacaklar. Hem yeni arkadaşlarla bu işin takviyesi, aynı zamanda 3 dönem kuralına uğrayan arkadaşlar siyasete veda etmesi değil ara vermesidir. Hizmet edebileceğiniz birçok mekanizma var. Ben 3 dönemim, 3 dönem yaptım. Şu anda 3 dönem kuralının uygulanması gerektiğini düşünüyorum, aday adaylık başvurusu yaptım ama ilgili yerlerle de, 3 dönem kuralı uygulanması gerektiğini, bu kural gereği burada olmamamız gerektiğini ifade ediyorum. Ben bütün milletvekillerimiz adaylık başvurularını yapabilir dendiği için yaptım ama bu kuralın uygulanmasını istiyorum. Milletvekilliğinde 1 dönem ara vermek siyasette olmamak demek değildir. (Kabine ihtimalleri) O hesapla yapılıyor gibi düşünülebilir. Böyle bir hesap durumu söz konusu olmaz. 3 dönem kuralı partimizin daha uzun yıllar bu ülkeye hizmet etmek konusunda önemlidir.
(Muhalefetin anket iddiaları) Ya siyaset bilmemek, ya matematik bilmemek ya sosyoloji bilmemek. Onlar tahmin ediyorum 150 üzerinden topluyorlar. Araştırmalar stratejiler nasıl bir yol izlenebilir, kim ne kadar nereye gider üç aşağı beş yukarı görüyoruz. Matematik olarak dahi bunun bir imkanı olmadığını bu arkadaşların bilmesi lazım.
Biz anketler konusunda benim hep söylediğim şu var; biz anket yaparız. Hatta seçim dönemi 3-4 günde 1 yaparız. Kendi stratejiniz için yaptığınız olduğunuz bir çalışmadır. Kamuoyuna firmalar tarafından açıklananlar da veya diğer açıklayanlar da seçim yaklaştıkça doğruyu söylemeye başlar. Bir sene önce yayınladığınız anketin sizin için bir testi yok. Seçim yaklaştıkça anketler de bizim önde olduğumuzu net bir şekilde söylemeye başladılar. Uluslararası yapılan anketler de bunu söylemeye başladı. Bizim o konuda bir problemimiz yok ilk turda cumhurbaşkanımız bu seçimi kazanacaktır. Oran vermek doğru olmaz. Biz en ufak bir eksiklik zafiyet göstermeden seçim günü 13 Mayıs seçim yasakları başlayıncaya kadar gece gündüz çalışacağız. İnşallah hem mecliste hem cumhurbaşkanlığında istediğimiz sonucu alacağız.
Biz anlık takip yapıyoruz tabii ki hem ulusal hem yerel medyada. Düzce'de bir aday adayının yerel medyada PR'ını yapmak için fotoğraf çektirdiği yer aldı. Ben haberi gördüm. Haber üzerinde biz hep dezenformasyona maruz kaldığımız için 1-2 saat bu montaj mı diye araştırmasını yaptırdık. Bunu değerlendirin dedik. Montaj olmadığı denilince ben tweet attım. Sonrasında işler farklı noktaya gitti. Seccadenin anlamını hala kavrayamamış bir CHP zihniyeti var, Kılıçdaroğlu var, medyası var, sözcüleri var. Bunun ciddi bir hassasiyet doğuracağının düşünülmemesi mümkün mü? Kılıçdaroğlu bu konuda istismar yapıyor. Her gün ayetler okuyup da icraata geçtiğinizde seccadeye ayakkabı ile basıyorsunuz. Ben komplo olduğu düşüncesinde değilim."