Açıklamada, CHP’li Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın eşi Seyhan Büyükerşen tarafından, kanuna aykırı olarak yapılan “kaçak villa” için haksız ve hukuksuz bir şekilde, ‘Yapı Kayıt Belgesi’ alabilmek üzere, 25 Ekim 2018’de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvurduğu belirtildi.
4 bin 199 metrekare arazi üzerindeki 148 metrekare alanı kapsayan evlerinin, 31 Aralık 2017’den önce inşa edildiği ifade edilerek gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun basında yer aldığı ifade edildiği açıklamada şöyle denildi;
"Yapılan bütün başvuruları tek tek inceleyen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Büyükerşen’in başvurusunu da inceleyerek, 2019 yılında inşa ettiği kaçak villayı, 2017 yılında yapılmış gibi gösterdiğini ortaya çıkarmış ve yasal hale getirmek üzere yapılan hukuka aykırı işlemi tespit etmiştir. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, gerçeğe aykırı beyanda bulunan Büyükerşen’in kaçak villası için verilen “Yapı Kayıt Belgesini” iptal ederek, konuyu yargıya taşımış ve Seyhan Büyükerşen hakkında “resmî belgenin düzenlemesinde yalan beyanda bulunmak” suçundan, kamu davası açılması talep etmiştir. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı da Büyükerşen’in atılı suçu işlediğini belirlemiştir. Şimdi kamuoyu adına, CHP’li Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e, ’Yargı tarafından da kaçak olduğu belgelenen, villa tipi kaçak evinizin akıbeti ne olacaktır? Sade vatandaşa uygulanan bina yıkımı, burası için de uygulanacak mıdır?’, "Ocak ayı Büyükşehir Belediye Meclisinde, Tepebaşı Belediyesinin Yukarı Söğütönü Mahallesi Köy Yerleşik Gelişim Alanının Planlanması, kaçak villayı imar planına sokmak ve bu olayı örtbas için mi yapılmaktadır?’ ve 2015’de diğer köylerde de köy yerleşik alan genişletilmesine rağmen neden yalnızca Yukarı Söğütönü’ndeki köy yerleşik alanı planlı hale getirilmektedir?’ diye soruyoruz. Bu husus basına yansımadan önce komisyona sevk edilen Ocak ayı meclis konusu bizce komisyonda gündemden düşürülmek ve soğutulmak için bekletilecektir. Aksi ve haklı olduklarını değerlendirdikleri takdirde cuma günü gerçekleşecek olan Meclis toplantısına gelmesi beklenmektedir. Bununla beraber, 2020 yılı başında, bütün itirazlarımıza rağmen, şebeke suyuna yüzde 60’ın üzerinde zam yapılması, geçtiğimiz Ağustos ayından bu yana yaşanan ve halk sağlığını hiçe sayan, tarihi geçmiş damacana skandalı ve sonrasında, Sayıştay Raporuyla tespit edilen usulsüzlükler yetmezmiş gibi, bir de üstüne, Büyükerşen’lerin kanuna aykırı olarak yapılan “kaçak villası” hukuka aykırılıkları en üst seviyeye getirmiştir.
Sade vatandaşın, kendi evinin önüne yaptığı bir kümese bile müsamaha göstermeyen CHP’li Belediyelerimizin sıra kendi kaçak villasına gelince, nasıl hareket edeceğini ısrarla takip edeceğiz. Tepebaşı Belediyesi bu villanın kaçak olduğunu tespit etmiş midir? Ceza kesmiş midir? Encümende yıkım kararı almış mıdır? Yıllardır süregelen yıpranmışlık, yılgınlık ve Belediye kadrolarındaki karı koca yönetim kademesi daha fazla hata yapılmasına yol açmaktadır. Büyükşehir Belediye Başkanı da yapılan yanlışların üzerini örtmeye çalışıyor. Tabir yerindeyse ‘artık mızrak çuvala sığmıyor’. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Belediye Meclisini kendi menfaati için kullanmasına asla izin vermeyeceğiz. Şehrimizin özelde bu konuya ilgisini takip ettiğimizi; partilerimizin, STK’ların ve yerel medya kuruluşlarımızın da tuzun kokmasına müsaade etmeyeceğine inancımızı belirtiyoruz. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı’nı, imar planlarını yapmakla ve kaçak yapılaşma ile mücadele etme görevi olmasına rağmen yukarıda da belirttiğimiz açıklamalarımıza binaen öncelikle kamuoyundan özür dilemeye ve ardından görevinden istifa etmeye davet ediyoruz.” (İHA)