Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik: “çözüm Süreci Devam Ediyor, Mesele Emin Ellerdedir”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, çözüm sürecine ilişkin, Başbakan, hükümet, AK Partinin adeta...

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, çözüm sürecine ilişkin, Başbakan, hükümet, AK Partinin adeta elini değil, gövdesini taşın altına koyduğunu belirterek “ Bu mesele emin ellerdedir, devletin ilgili kurumları ve siyasi irade olması gereken yerde duruyor. Vatandaşımızın bu konuda bir tereddüte düşmemesi gerekiyor” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik AK Parti Zonguldak İl Teşkilatı tarafından düzenlenen istişare toplantısına katılmak üzere geldiği Zonguldak’ın Kdz. Ereğli ilçesinde çözüm süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Reklam
Reklam

Sürecin öngörüldüğü şekilde devam ettiğini belirten Çelik, “Çözüm süreci ön görüldüğü bir şekilde devam ediyor. Temenni ediyoruz ki bir sıkıntı ve yok kazası olmaz, işin tabiatı büyük bir hassasiyet gerektiriyor. Bizim halkımızdan tek arzu ettiğimiz şudur başbakan, hükümet ve Ak Parti bu mesele için adeta elini değil, gövdesini taşın altına koymuştur. Terörle mücadeleden asla vazgeçilmedi, terör olduğu sürece de vazgeçilmeyecektir. Bu ülkenin dağlarında, şehirlerinde ve ülke sınırları dışında Türkiye’ye saldırmak için hazırlanan silahlı terör grupları olduğu sürece terörle mücadele kararlılıkla devam edecektir. Dünyanın hiçbir yerinde size silahla saldırmaya gelen insanlara çiçek buketleriyle karşılık vermezsiniz. Bu konuda ordumuz, güvenlik güçlerimiz, her zaman 24 saat teyakkuzdadır, ne yapılması gerekiyorsa hukuk içerisinde bunu yapıyor. Türkiye'nin üniter yapısını biz kimse ile bugüne kadar tartışma, pazarlık konusu yapmadık. Bundan sonra da yapmayacağız. Herkesin şundan emin olması gerekiyor. Biz Zonguldak’ta ayrı Hakkari de ayrı Batman da Yozgat’ta ayrı konuşan bir iktidar değiliz. Başbakanımız ve tüm sözcülerimiz ile Hakkari'de de tek milletimiz, bir devletimiz ve vatanımız var. Bir bayrağımız var, o da ay yıldızlı bayraktır. Bunu orada da söylüyoruz burada da söylüyoruz. Bundan sonra da böyle olacak Bunların hiçbiri tartışma konusu değil. Ama 1984 yılından beri bu ülkede bir çatışma var. 40 bin insanımız bu çatışmada kaybetti. Bunun içinde PKK'lı teröristler, güvenlik güçlerimiz ve vatandaşlarımız var. Çok sayıda annenin yüreği yanmıştır ve kanser olmuştur, bunu durdurmak istiyoruz. Bunu yaparken de tekrar altını çiziyorum, Türkiye'nin birliğinden, bütünlüğünden taviz vermek gibi bir şey söz konusu değildir. Abdullah Öcalan, yola çıkarken 'bağımsız Kürdistan' diye yola çıkmıştır, sonra 'federasyon' demiştir, sonra 'demokratik özerklik' demiştir, bugün "demokrasi Kürtler ve Türkler için de yeterlidir' diyor. İki kere iki kim derse dört eder. Bir şeyi, Abdullah Öcalan'ın da söylediği bir doğru varsa 'ona da doğru' diyeceğiz. Dolayısıyla bugün devam eden bir süreç var, bu ülkede huzur olsun, kan dökülmesin istiyoruz. Bu ülkenin çocukları ölmesin ve milyar dolarlık kaynaklarımız heba olmasın' diyoruz. Eğer Türkiye’nin başında bir terör belası olmasaydı, Türkiye bugün daha iyi yerlerde olacaktı. Bütün buna rağmen dünya da ekonomik krizle birçok ülke etkilendi. Birçok ülke ekonomik kriz nedeniyle zor günle yaşarken, Türkiye dünyaya parmak ısırtırcasına alınan tedbirlerle ülkenin potansiyelini en iyi şekilde harekete geçiren bir hükümet bir başbakan sayesinde biz yolumuza devam ediyoruz” dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye’nin birlik ve beraberlik içerisinde bu terör belasından kurtulması gerektiğinin altını çizen Çelik, “Ama bu ayak bağlarımızdan kurtulmamız gerekiyor. Bunu yaparken birileri bizi ihanetle suçluyor. Eğer biz duygularımızı aklımızın önüne geçirirsek biz kaybederiz. Bu tip meselelerde biz aklımızı duygularımızın önüne geçirmek zorundayız. Duygularımızdan yurtseverliğimizden, memleketimizi sevmek olmazsa olmazlarımızdır. Türkiye'nin birlik ve beraberliği konusundaki hassasiyetleri hiç kimsenin hassasiyetinden az olmaz. Abdullah Öcalan, kendisinin bir uzantısı olan 3 ayrı kaynağa mektuplar yazmıştır, cevaplar gelmiştir, sonra o bunu diyelim ki kendine göre bir teklif haline getirecek. O teklif devlet tarafından kabul edilmediği zaman, hükümet tarafından benimsenmediğinde bunları hayata geçme şansı yoktur. Dolayısıyla bu mesele emin ellerdedir, devletin ilgili kurumları ve siyasi irade olması gereken yerde duruyor. Vatandaşımızın bu konuda bir tereddüte düşmemesi gerekiyor. Memleketimizin bir yerinde bir yangın var. Biz bu yangını söndürmek istiyoruz, kim bir kova su taşırsa ona müteşekkir oluruz. Bu mesele sadece AK Partinin meselesi değildir, bu mesele ülkenin meselesidir” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Türkiye’nin kin ve nefreti büyütmek değil, sevgiyi büyüten bir ülke olmak zorunda olduğuna vurgu yapan Çelik, şöyle konuştu: “Türkiye’de gittikçe büyüyen bir kin ve nefret var. Biz artık bu kin ve nefretleri büyüten değil sevgiyi büyüten bir ülke olmak zorundayız. Bize bu devam eden süreçte iktidar olarak bir sorumluluk var. Biz bu sorumluluğunu üstlenmiş durumdayız. Biz gelecek seçimin hesabını değil, Türkiye'nin geleceğinin hesabını yaparak işe talip olduk. Kendi sağlığını feda eden bir başbakan var. Sayın Başbakan rahatsızlığından dolayı istirahat ediyor. Cuma günü Siirt'e gitti, sabahtan akşama kadar programlar yapıldı. Daha sonra diğer illerde programlara katıldı ama neticede vücudun dayanabileceği bir güç var. Sayın Başbakan'ın 10 yıl önceki resimlerine bakın, memleketi için sağlığından feragat eden başbakan var.

Ama bakıyorsunuz muhalefet günlük politikalar adında Başbakan'ı hıyanetle suçluyor, vatandaş buna prim vermiyor”.

Çözüm sürecinde basının da destek verdiğini kaydeden Çelik, konuşmasını şöyle tamamladı: "Çözüm süreci ile ilgili basınımız destek veriyor, bunu şükranla ifade etmek istiyorum. Ana muhalefetin elini değil, parmağını bile taşın altına koymasını önemsiyoruz. Şu anda CHP maalesef farklı bir yol içinde, MHP, konuya ve meselelere ırkçı bakış açısı ile bakıyor. Bu ortada Bu ülkedeki bir etnik grup diğer etnik grubu ülkenin dışına çıkarma hakkına ve yetkisine sahip değilya farklılarımızı koruyarak gökkuşağı güzelliğinde armoni duran renkler olacağız veya birbirimizin gırtlağını sıkacağız. Farklılıkları koruyarak demokratik değerler, ortak paydalar etrafında bir arada olmak gerekir. Doğuda da böyle bir ümit var. Tüm bunlara rağmen ihtiyatlı ve realist bir iyimserlik içindeyiz, romantik bir iyimserlik içinde değiliz. Bu meseleyi de çözmenin kolay olmadığını biliyoruz”.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: