AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal Kahramanmaraş'ta konuştu:

"12 Eylül belli bir yaş grubu için kabus, sistematik işkence ve korku demektir. 12 Eylül Türkiye için 20 yılın kaybı demektir. Millet iradesinin katledilmesi demektir" - "Şimdi, Joe Biden 'muhalefetle birlikte Erdoğan'ı devireceğiz', Macron 'Erdoğan'dan kurtulmamız gerekiyor' diyor. Neden, çünkü Erdoğan milletin adamı, birtakım kişilerle hareket etmiyor. Çünkü Erdoğan, milletin ona verdiği sorumluluğu ve emaneti, ölümüne muhafaza ettiği için" - "Doğu Akdeniz'deki olaylara, Libya'da, Suriye'de yapılanlara baktığımızda, eğer 15 Temmuz başarıya ulaşsaydı, bölgeyi o kadar rahat şekilde dizayn edeceklerdi ki, hiçbir sorun yaşamayacaklardı. Önlerinde Erdoğan, AK Parti diye bir engel olmayacaktı"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, "12 Eylül belli bir yaş grubu için kabus, sistematik işkence ve korku demektir. 12 Eylül Türkiye için 20 yılın kaybı demektir. Millet iradesinin katledilmesi demektir." ifadesini kullandı.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere kente gelen Ünal, Onikişubat Belediyesinin Barbaros Mahallesi'nde yapımını tamamladığı Şehit Cengiz Engizek Bilgi Kültür Evi ve Kapalı Yüzme Havuzu'nun açılış programına katıldı.

Ünal, açılışta yaptığı konuşmada, bugün 12 Eylül darbesinin 40. yılı olduğunu hatırlatarak, "12 Eylül belli bir yaş grubu için kabus, sistematik işkence ve korku demektir. 12 Eylül Türkiye için 20 yılın kaybı demektir. Millet iradesinin katledilmesi demektir. Milletin seçtiği, söz de karar da millettindir dediği Türkiye Büyük Millet Meclisimizin duvarlarında, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' yazdığı, bu hakikatin hilafına maalesef milletin elindeki egemenlik hakkının yine milletin adı kullanılarak alındığı gündür." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Açılışın ardından partisinin Batıpark Çim Güreş Sahası'nda düzenlediği Onikişubat İlçesi 3. Olağan Kongresi'ne katılan Ünal, 12 Eylül'de 650 bin kişinin sistematik şekilde işkenceden geçirildiğini, 27 Mayıs'taki darbenin etkilerini üzerinden atamayan Türkiye'nin şartların olgunlaşmasıyla 12 Eylül'de darbeyle karşılaştığını dile getirdi.

27 Mayıs 1960 darbesinin 'yeter söz de karar da milletindir' diyen milletin iradesini temsil eden Adnan Menderes'e karşı yapıldığını aktaran Ünal, "Biz 1960'daki darbeden sonra tam 20 yılımızı kaybettik. 1960 ile 1970 arası askeri vesayet yıllarıdır. 1970 ile 1980 arası sağ ve sol olaylarıdır. Gitti mi bizim 20 yılımız, bir ülkenin ömründen 20 yıl gitmesi ne demek biliyor musunuz?" ifadesini kullandı.

- "Siyaset milletin emanetine ölümüne sahip çıkmak işidir"

Siyasetin bir makam ve mevki, birilerinin kendisini iyi, güçlü hissetmesi için yapılan birşey olmadığını belirten Ünal, siyasetin bilinç, fikir ve farkındalıkla verilen mücadelenin ne anlama geldiğini bilerek yapılacağını söyledi.

Reklam
Reklam

Siyasetin önemine vurgu yapan Ünal, "Şimdi, Joe Biden 'muhalefetle birlikte Erdoğan'ı devireceğiz', Macron 'Erdoğan'dan kurtulmamız gerekiyor' diyor. Neden, çünkü Erdoğan milletin adamı, birtakım kişilerle hareket etmiyor. Çünkü Erdoğan, milletin ona verdiği sorumluluğu ve emaneti, ölümüne muhafaza ettiği için. İşte siyaset milletin emanetine ölümüne sahip çıkmak işidir." değerlendirmesinde bulundu.

Ünal, yıllarca Türkiye'de siyasetin çirkin ve bulaşık bir iş olarak gösterildiğine işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Siyasetin üzerinde askerin ve belli kesimlerin vesayet kurduğu dönemleri unutmamamız gerekiyor. O yüzden siyaset önemli ve kıymetlidir. Siyaseti önemli ve kıymetli yapan, siyaset kurumu milletin iradesini sandıkta alan ve devleti yönetme temsiline sahip olan kurumun adıdır. Siyaset ve darbeler ne anlama geliyor çok iyi bilmemiz gerekiyor. Eğer 15 Temmuz'da bu millet çıplak elleriyle iradesine sahip çıkmasaydı, ne olurdu, Türkiye bu sefer 10 yılını 20 yılını değil, Türkiye bu defa en az 100 yılını kaybederdi."

Reklam
Reklam

15 Temmuz kalkışmasının ardından bölgede yaşananlara bakıldığında bu darbe girişiminin daha iyi anlaşıldığını belirten Ünal, şunları kaydetti:

"Doğu Akdeniz'deki olaylara, Libya'da, Suriye'de yapılanlara baktığımızda, eğer 15 Temmuz başarıya ulaşsaydı, bölgeyi o kadar rahat şekilde dizayn edeceklerdi ki, hiçbir sorun yaşamayacaklardı. Önlerinde Erdoğan, AK Parti diye bir engel olmayacaktı. Millet idaresi diye bir şey olmayacaktı. İstedikleri gibi Doğu Akdeniz'i, Kuzey Afrika'yı, Libya'yı, Suriye'yi, Lübnan'ı istedikleri gibi dizayn edeceklerdi. Ama bugün bunu yapamayanlar, ne diyorlar, 'Erdoğan'ı devirmeliyiz'. Bunu kimler diyor, şimdi bunu Biden diyor anlarım, bunu Macron diyor anlarım, ama bu ülkenin en büyük muhalefet partisinin başındaki genel başkanı, dostlarımızla birlikte 'Erdoğan'ı devireceğiz' diyorsa bunu anlayamam maalesef. O yüzden siyasete sahip çıkmamız demek, çocuklarımıza sahip çıkmamız demek."

Kongreye, TBMM İçişleri Komisyon Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, İmran Kılıç, Mehmet Cihat Sezal ve Habibe Öçal'ın yanı sıra Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör ile partililer katıldı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: